"أردتُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• istemiştim
• istiyorum
• istediğim
• Ben
• istemişimdir
• Sadece
• istersem
• isterdim
• istediğimi
• Sana
• istesem
• isterim
• dedim
• istiyorsam
• ihtiyacım

Yıllardır Sana bir kimono almayı istemiştim ama alacak gücüm yoktu.
لسنوات طويلة، أردتُ شراء رداء لك ولكني لم أمتلك ما يكفي

Bu gece için bir ihtiyacın olup olmadığına bakmak istemiştim.
أردتُ رؤية إن كنتَ بحاجة لأيّ شيء من أجل الليلة

Çünkü senin yapmayı sevdiğin şeyleri daha iyi anlamak istiyorum.
لأنني أردتُ أن أفهم أكثر الأشياء التي تحب أن تفعلها

Geçen gün verdiğin tavsiye için çok teşekkür etmek istiyorum.
أردتُ شكراً كثيراً على النصيحة التي نصحتيني بها ذالك اليوم

Seni istediğim gibi yalnız büyütmenin zor olduğunu anlamalısın. Ve sen oyunculuğa başladığında...
عليكِ فهم أنّه كان من الصعب تربيتكِ لوحدك, وليس كيف أردتُ فعل ذلك.

Peki Ben şu UFO çılgınlarından biriyle konuşmak isteseydim nereye gitmem gerekirdi ?
إنْ أردتُ التحدّث مع أحد مجانين الأطباق الطائرة الذين ذكرتَهم، فأين عساي أذهب؟

Hep, bu arabalar ne kadar yapar görmek istemişimdir.
أردتُ دائماً معرفة كيف تعمل إحدى هذه السيارات

Dün gece laboratuvarımda çalışmak istemiştim ama kâğıt oynamak istedi.
أردتُ السهر طوال الليل في المعمل، لكنها أرادت لعب الورق

Döndüğüm zaman Sana bunu ödetmek istemiştim ama bir türlü yapamadım.
أعترف أنّي أردتُ الانتقام لمّا عدت ولكنّي لم أستطِع إتمام ذلك

Bu halde gerçekten casuslara benzedik. Hep olmak istemiştim.
.بفعلنا هذا، نبدو حقاً مثل الجواسيس لقد أردتُ دائماً أن أكون واحدة

Sadece bu ikisinin aralarındaki meseleyi hallettiklerinden emin olmak istiyorum.
أردتُ فقط التأكد من أنّه بمقدور هذين الإثنين أداء المهمة

Ama bu okula gelmek istiyorum. Hem de her şeyden çok.
لكنّني اودّ حقًا الذّهاب للمدرسة أكثر ممّا أردتُ أيّ شيء آخـر..

Onlara konunun düşündükleri kadar basit olmadığını göstermek istiyorum.
أردتُ أن أُثبت لهم أن الأمور ليست بالسهولة التي يعتقدونها

İnsanlara senin felaket bir baba olduğunu söylemek istediğim zamanlar oldu.
كانت هنالك أوقاتٌ أردتُ فيها إخبار النّاس كم أنت أبٌ مريع

Asıl söylemek istediğim şey... Umarım aramızda bir sorun yoktur.
ما أردتُ قوله حقاً آمل أن نكون رائعين مع بعضنا

Biliyosun, kendim için bu hayatta yaptığım tek şey, Sadece yapmak istediğim için.
أوّل شيء فعلته بحياتي، من أجلي فحسب. لأنّني أردتُ أن أفعل ذلك فحسب.

Bu çok komik. Ben hep sizin gibi olmak isterdim.
هذا مضحك لقد أردتُ دائماً ان أكون مثلكم يا رفاق

Hep Çin'den yavaş bir tekneyle gitmek istemişimdir.
أردتُ دائماً أَنْ آخذَ مركباً بطيئ مِنْ الصين.

Sadece senin için neyin uygun olduğu konusunda seni uyarmaya çalışıyorum.
أردتُ فقط أن أتأكد من أنكَ على علم بالمساعدة المتاحة لك

Ya, eğer, birgün belediye meclis üyeliğine aday olmak istersem.
و ماذا إن أردتُ أن أصبح عضوا في المجلس البلدي؟

Ve onun gibi biriyle ne kadar çok evlenmek istediğimi yazdım.
كَانتْ عادلة وفقط وحول كَمْ أردتُ لزَواج شخص ما مثلها تماماً.

Eğer onu öldürdüm mü diye soruyorsanız, istesem bile yapamazdım.
أنتَ تسأل إذا أنا قتلتهُ فلن أستطيع حتى لو أردتُ

Sadece bilmeni isterim ki eğer konuşmak için birine ihtiyacın olursa Ben buradayım.
أردتُ فقط أن أُخبركَ.. أنّهُ لو أردتَ الحديث عن أيّ شيءٍ، فأنا موجودة.

Vuu, hey. Sadece zehirliler mi diye bir bakıyım dedim.
أنها هدية عيد ميلادك أردتُ فقط التأد بأنهم ليسوا مسمومين

Zamanla öğrendim ki, kırılganlık alıştırması yapmak istiyorsam, kendime bir sorumluluk sistemi oluşturmam gerekiyordu.
الآن، تعلمتُ مع مرور الزمن بأنني لو أردتُ ممارسة الضعف، عليّ حينها بناء نظام من المساءلة لنفسي.

Hepimiz o ilaç meselesinin peşindeydik ama benim deneyin içinden birine ihtiyacım vardı.
جميعنا مشتركون في ذلك العقار. ولكنّي أردتُ أن أجد شخصًا يعمل على التجربة.