Böyle bir şeyi yapmanın delilik olduğunu biliyordum ama çok çaresizdim. | Open Subtitles | كنت أعلم أنه من الجنون تجربة هذه الأشياء، ولكني كنت بائساً |
Bak, çavuş, onun aşırı derecede şarhoş olduğunun farkındayım,tamam mı? | Open Subtitles | أنظر أيها الرقيب ، أنا أعلم أنه ثمل ، حسن؟ |
10 yıl önce onunla tanışmıştım ama babam olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | قابلته منذ 10 سنوات لكن لم أكن أعلم أنه هو |
Bugünün ziyaret günü olmadığını biliyorum, ama benim tek boş zamanım... | Open Subtitles | أعلم أنه ليس يوم الزيارة اليوم لكنه وقت الفراغ الوحيد لدي |
Bu sorunun her zaman geldiğini biliyorum ama her zaman geliyor. | Open Subtitles | أقصد, أعلم أنه دوماً مجرد تساؤل لكن لكنه دوماً التساؤل عينه |
Ama eğer burada olsaydı sana aynı şeyi söyleyeceğinden eminim. | Open Subtitles | ولكني أعلم أنه لو كان هنا كان سيخبرك الشيء ذاته |
Mahvolacağını bildiğim için Hulk yara bandını aniden çıkartırmış gibi hızlıca ayrıldım. | Open Subtitles | كنت أعلم أنه سيتحطم، لذا فعلتها بسرعة كنزع واحدة من ضماداته الملونة. |
Baban dünyadaki en yakın arkadaşımdı, ve biliyorum ki şu anda Rosie'ye yardım etmek için elinden geleni yapmanı isterdi. | Open Subtitles | والدك كان أعز صديق لى فى العالم و أنا أعلم أنه كان سيود منكى أن تقومى بكل ما تستطيعين فعله |
Carl'a gidebileceğimi biliyorum, o ne istediğimi anlayacaktır. | TED | أعلم أنه يمكنني أن أذهب إلى كارل، سوف يفهم ما أطلبه. |
Çünkü bana destek olacak örnek alabileceğim biri olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لماذا؟ لأني أعلم أنه لدي من يساندني, شخص يعتمد عليه, |
Onun arkadaşınız olduğunu biliyordum. En büyük bağışçımız olduğunu söylemiyorum bile. | Open Subtitles | أعلم أنه كان صديقك ناهيك عن أنه من أكبر المتبرعين لنا |
Hayır, yapılacak daha çok iş olduğunu biliyordum. | TED | لا، لقد كنت أعلم أنه سيكون هناك المزيد من العمل. |
Tehlikeli olduğunun farkındayım. Seni buna zorlamak istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه مخاطرة كبيرة، وأنا لا أريد أن قوة لك أن تفعل ذلك. |
Kutulu olduğunun farkındayım ama çok iyi bir şarap. | Open Subtitles | أعلم أنه في صندوق, لكن ولكنه نبيذ جيد جدا |
Zamanını saptadığımda, bayram günü olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لأننى عن تحديد الموعد لم أكن أعلم أنه يوم عطلة |
Büyük olduğunu biliyorum. Sadece " ha-ha büyük " olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | حسنا ً, أعلم أنه كبير لكن لم أكن أعلم أنه كبير لهذه الدرجة |
Kolay olmadığını biliyorum ama kişisel tecrübelerime dayanarak sana şunu söyleyebilirim ki bunu ailen hâlâ hayattayken yapman çok daha iyi. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس بأمر سهل لكنني أستطيع إخبارك ومن خبرة شخصية من الأفضل عمل ذلك ما زال الأهل على قيد الحياة |
Yani, doğru bir davranış olmadığını biliyorum ama bu mektuplarda o kadar çok şey var ki okunmamaları utanılacak bir durum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه يمكن تعتبر غير مناسبة ولكن هناك كثير من الجهد في هذه الرسائل سيكون من المؤسف أن لا تقرأ |
Kulağa saçma geldiğini biliyorum, ama ailem bana böyle isim vermiş. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه يبدو سخيفا، لكن هذا ما يدعى والدي لي. |
Kulağa kötü geldiğini biliyorum, ama tam olarak bu böyle. | Open Subtitles | أعلم أنه هذا يبدوا سيئأ لكن هكذا هي الأمور |
Onların üstünde çok pozitif ve yaratıcı etkimiz olacağına eminim. | Open Subtitles | أن أعلم أنه سيكون لنا تأثير إيجابي وإبداعي عليهم |
Tüm hayatım boyunca, sonsuz hayat, takıntım olmuştur, bildiğim gibi, sizin de birçoğunuz için öyle. | TED | طوال حياتي، كان هاجسي الحياة الأبديّة، كما أعلم أنه هاجس الكثيير منكم. |
Ama biliyorum ki bunu atlatmak için o ringe geri dönmen gerekiyor. | Open Subtitles | ولكني أعلم أنه لكي تتخطى هذا يجب أن تعود مجددًا إلى الحلبة |
Şu kadarını biliyorum, o çirkin şapkayı takmazdım. | Open Subtitles | أعلم أنه لا يجب ارتداء هذه القبعة السخيفة. |
Umarım aradığın neyse onu bulursun. Bulacağım anne. Orada bir yerlerde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أتمنى بأن تجد ما تبحـث عنه سأفعل يا أماه، أعلم أنه موجود بالخارج |
Bu tarz gazeteciliğe devam edeceğim, çünkü biliyorum ki, kötü insanların yıkıp döktüğünü iyi insanlar düzeltip, yerine koymalı. | TED | أنا سأقوم بالأستمرار في هذا النوع من الصحافة، لأنني أعلم أنه عندما يدمر الأشرار الرجال الجيدون يجب أن يبنوا ويتحدوا. |
Oğlan olacağını biliyordum, ...bazen bir kız olacağını söylemiş olsam bile. | Open Subtitles | كنت أعلم أنه صبي، حتى ولو قلت أحيانا أنه سيكون بنت |
Onun durumunda, hayatını kurtarmak için yapabileceğim bir şey olmadığını biliyordum, | TED | كنت أعلم أنه لم يكن هناك ما يمكن فعله لإنقاذ حياتها. |