Telefon görüşmelerimizden sonra sonunda karşımda duruyorsun. Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | بعد كل مكالماتنا، تقف أمامي أخيراً ولا أعرف ماذا أقول لك |
Her tatil sonunda, topluluğa hoşçakalın demek zorunda kalıyordum, bir evden diğerine giderek. | TED | عند انتهاء كل عطلة أضطر لأن أقول وداعاً لمجتمعي أذهب من مجمع لآخر |
Hatanın kimde olduğunu biliyorum canım ama söylemem. Söylemez misin? | Open Subtitles | أعرف غلطة من , ولكننى لن أقول لن تقولى ؟ |
Alçakgönüllülükle... söyleyeyim ki iki atış yaptım mı beni bırakamazsın. | Open Subtitles | ..أقول لكِ بتواضع، معي محاولتان هو كل ما يتطلبه الأمر |
Ama şunu söyleyebilirim ki benim için bu çok, çok doğru. | TED | لكن أستطيع أن أقول لكم أن الأمر صحيح للغاية بالنسبة إليّ. |
Diktatörler zalim canavarlardır, bunu iyi biri olmak için söylemiyorum. | TED | الطغاة عبارة عن وحوش قاسية. ولا أقول ذلك لأكون لطيفة. |
Bununla ne yapabileceğinizi hayal edin. Dürüstçe söylemeliyim ki bunun gerçekleşmesi henüz mümkün değil; çünkü çok uzun sürer. | TED | الآن, تخيل مايمكن أن يفعله ذلك. يجب أن أقول بصراحة أن المبنى لايستطيع القيام بهذا لأنه يستغرق وقتا طويلا. |
Her zaman derim; alkol ve araba kullanmak bir arada olmaz. Yazık. | Open Subtitles | أنا دائماً أقول بأن الكحول و قيادة العربة لا يختلطان، يا للشفقة |
Lahanalar sevdiğim gibi yapılmış, dedim. Kıtır kıtır. Yumuşak değil. | Open Subtitles | أقول أن الكرنب مطهيه جيداً فهو مقرمش و ليس طرياً |
Annesi olmayan bir kadınla birlikte olduğumu nasıl söylememi bekliyorsun ki? | Open Subtitles | كيف من المفترض أن أقول له أنني مع امرأة ليست أمه |
Çünkü panik yapmamıştım ve onu sakinleştirmek için ne söyleyeceğimi biliyordum. | TED | لأنني لم أكن خائفًا ووجدتني أقول له ما يهدّئ من روعه. |
Kullanmanı söylediğimde ki söyleyeceğim, bu sefer ne olduğunu hatırla. | Open Subtitles | حينما أقول لك استخدمه وسأفعل تذكر ما حدث هذه المرة |
- Ona ne diyeceğimi bilmiyorum. - Biliyorum. Tanrım, bilmez miyim? | Open Subtitles | لاأعرف ماذا سوف أقول له أنا أعرف , ياالهى, أنا أعرف |
- Ona ne diyeceğimi bilmiyorum. - Biliyorum. Tanrım, bilmez miyim? | Open Subtitles | لاأعرف ماذا سوف أقول له أنا أعرف , ياالهى, أنا أعرف |
Bilmem demek. Benden gizli saklı işler yapıyorken, ne deme mi bekliyorsun? | Open Subtitles | كما قلت لا شيء، ماذا يسعني أن أقول وأنت تخفي الأمر عني؟ |
demek istediğim, sanatçının eksantrik olması ve yoksul bir hayat sürmesi gerektiği fikri bence bir palavra, bir klişe. | Open Subtitles | لا ما أقوله هو أعتقد أنه من هذا هراء وهذا مبتذل أقول إنه لايجدر بحياة الفنان أن ينقصها التوازن |
Ama sana şunu söylemem lazım ki... henüz kavrayamadığımız müthiş bir gerçek var. | Open Subtitles | و لكنى أقول لك شيئاً هناك حقيقة عظيمة أننا لم نتكهن حتى الآن |
Sana söyleyeyim de gelecek sefer daha mı kötü olayım. | Open Subtitles | أجل, صحيح. أقول لك ليضربني في المرة القادمة بشكلٍ أشد. |
Ancak, gayrı resmi söyleyebilirim ki en önemli sorunlarımızdan birisi... | Open Subtitles | رغم ذلك أقول بشكل غير رسمي أن أحد مشاكلنا الكبرى |
Şimdi, bir an bile İngiliz Muhafazakarlarının tüm yanıtlara sahip olduklarını söylemiyorum. | TED | الآن لست أقول للحظة واحدة أن حزب المحافظين البريطاني لديه جميع الإجابات. |
Size parantez içinde söylemeliyim ki, hayatımda hizmet ettiğim ilk insanlar sizsiniz. | Open Subtitles | عليّ أن أقول لكم، بين قوسين بأنّكم أوّل أشخاصٍ سوف أقوم بخدمتهم |
En iyi yaptığımız şeyi yapalım derim. Gemiyi tamir edelim. | Open Subtitles | أقول بأنّنا نقوم بما علينا جيداً بتصليح هذا الصدأ الكثير |
"Neden böyle diyorsun?" dedi, "Öyle ya da böyle, bu böyle," dedim. | Open Subtitles | قال ما الذي يجعلك تقول هذا ؟ قلت علي أن أقول هذا |
Daha iyi hissetmek için benden pişman olduğumu söylememi istiyorsun. | Open Subtitles | تريد مني أن أقول لك أني توبة لأجعلك تشعر بالراحة |
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, buna hakkım var mı onu da bilmiyorum... seni her zaman kendi çocuğum gibi gördüm. | Open Subtitles | جونى , لا أعرف كيف أقول لك هذا و لا أعرف حتى إن كان لى الحق ولكنى دائماً إعتبرتك كإبنى |
Çılgınca bir tahmin edicem ve dondurma aracında olmadığımızı söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأستعمل طريقة التخمين و أقول بأننا لسنا في شاحنة المثلجات |
söylemeyeceğim, ve bahse girerim senin çok hastan da yoktur. | Open Subtitles | لن أقول ذلك. و أراهن أنك لم تملك مرضى كثيرين. |
Araba kullanışım çok iyiydi diyebilirim ama yine de kontrol edelim. | TED | يمكنني الآن أن أقول: أن قيادتي كانت جيدة لكن دعوني أتأكد |
- Cindy, olmadığını biliyorum. - Ona ne dememi istiyorsun? | Open Subtitles | ماالذى تريدنى أن أقول له و قد أخبرته ثلاثين مرة؟ |