ويكيبيديا

    "أليس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • mi
        
    • mu
        
    • muydu
        
    • değil miydi
        
    • Ellis
        
    • mıyım
        
    • ha
        
    • bir
        
    • Alice
        
    • mıydı
        
    • tamam mı
        
    • değil midir
        
    • değilmi
        
    Ama yaşam ölümü alt etmekle ilgili birşey değil, değil mi? TED ولكن الحياة ليست تتعلق دوماً بتفادي الموت .. أليس كذلك ؟
    Kayıt şirketleri için pek de öyle olmadı ama değil mi? TED لم تعمل هذه الحكمة بشكل جيد مع شركات انتاج الموسيقى,أليس كذلك؟
    Değil mi? Böyle değil. Söylemek istediğim... Her geçen yıl, hep aynı yaklaşım. TED هكذا هو الأمر الآن ، أعني كل عام، على نفس النهج، أليس كذلك؟
    Bunu burada bırakacağım, çünkü yani, her şeyi kendisi söylüyor, değil mi? TED سأترك الأمر عند هذا الحد، بسبب، أعني،أنه يوضح كل شئ، أليس كذلك؟
    Yani trilyonlarca dolar üzerinde oturan sizler bize gelin, olur mu? TED فانضموا إلينا يا أصحاب التريليونات من الأموال، انضموا إلينا، أليس كذلك؟
    Ne muazzam, gerçi yanlış yönlendirilmiş bir yaratıcılık, değil mi? TED وإن لم يكن في محله, يال الابداع الهائل، أليس كذلك؟
    Öyleyse her şey tamam, ışık bir dalgadır, değil mi? TED إذاً لقد اتفقنا .. الضوء ينتمي للموجات أليس كذلك ؟
    Ancak insanları teker teker saymak oldukça verimsiz, değil mi? TED ولكن عدّ الأشخاص واحدا تلو الآخر عملية بطيئة، أليس كذلك؟
    Ama bu, benim soyunma odası sorunumu çözmüyor, öyle değil mi? TED ولكن ذلك لا يحل معضلتي المتعلقة بغرف تبديل الملابس، أليس كذلك؟
    RW: Vay, ilk buluşma için kolları sıvadığımıza eminiz, değil mi? TED راين: رائع، بالتأكيد أن أصابعنا ستتسخ في أول موعد، أليس كذلك؟
    KB: Göz bağının ötesini görmenin hiçbir yolu yoktu, değil mi? Kathryn: Hayır. TED كيث بارى: لم يكن بإمكانك الرؤية من خلالها، أليس هذا صحيحاً؟ كاترين :لا
    Viagra, değil mi? Neden? Çünkü çoğu erkeğin ihtiyacı var. TED الفياقرا, أليس كذلك؟ لماذا؟ لأن الكثير من الرجال يحتاجون إليه.
    Şu anda sen de şirketini satmayı düşünüyorsun, öyle değil mi? TED أنت تفكر الآن في بيع شركتك، في هذه اللحظة، أليس كذلك؟
    Yani, herkesin önünde, kadınsılığı reddederek rolünü oynuyordu, değil mi? TED أترون، علنًا، كان يلعبُ دوره فقط، برفضه الأنوثة، أليس صحيحًا؟
    Kozmik takvimde sadece küçük bir andan ibaretiz, değil mi? TED نحن لسنا سوى ومضة على الخط الزمني للكون، أليس كذلك؟
    Ve bu insanlar gün doğumuna tanıklık ettiler, değil mi? TED وهؤلاء فقط هم الأشخاص الملتزمون، لتصوير شروق الشمس، أليس كذلك؟
    HW: Ama bize söyle Huang, ayrıca TikTok'ta dans ediyorsun değil mi? TED هيلين والترز: أخبرينا هوانغ: قمتِ أيضاً برقصات على تيك توك، أليس كذلك؟
    Yani, yüksek bahislerin güçlü etkisinin olması ilginç değil mi? TED إذاً، أليس ذلك مثيراً بأن الرهانات العالية لديها تأثير قوي.
    Zombi değil de bir su hayaleti gördüğünü söylemiştin değil mi? Open Subtitles بدلاً من الزومبي، أنتِ قُـلتِ أنكِ رأيتي شبح مياه أليس كذلك؟
    Sorgu yargıcının tahkikat yapacağı doğru mu, hanımefendi? Evet, Frith. Open Subtitles يبدو أن هناك تحقيقاً آخر أليس كذلك يا سيدتى ؟
    Siz ne yapıyorsunuz çocuklar? Sizin Noel alışverişi yapmanız gerekmiyor muydu? Open Subtitles أليس من المفترض أن تقوموا بالتبضع قبل ليلة رأس السنة ؟
    Doğru. Ama sonuçta, herşey Sevgililer Gününe uygun değil miydi? Open Subtitles صحيح, ولكن في النهاية, أليس هذا هو محور عيد الحب؟
    Oh, sevgili Matmazel Ellis. Geldiğinize memnun oldum. Ne kadar az zamanınız olduğunu biliyorum. Open Subtitles عزيزتى السيدة أليس, سعيد بحضورك, كم اعلم وقتك الضيق
    Son birkaç haftadır nişanlınız, eski aşkına doğru yönelmeye başlamıştı, haksız mıyım? Open Subtitles خلال الأسابيع الأخيرة، خطيبتك كانت قريبة جداً من حبها القديم، أليس كذلك؟
    "ha evet. Yardım istemek için arabaya binen adam değil mi o?" Open Subtitles نعم، أليس هو ذلك الزميل الذي كان لا بدّ أن يركب للمساعدة؟
    Alice Stewart, 25 sene boyunca büyük bir mücalede yürütmek durumunda kaldı. TED ولذا كان لدى أليس ستيوارت معركة كبيرة بين يديها لمدة 25 سنة.
    Alice tarafından seçilen o zor problem ise, kanserli çocuk vakalarının artışı oldu. TED المشكلة الصعبة التي اختارتها أليس كانت ارتفاع معدلات الإصابة بالسرطان في مرحلة الطفولة.
    Geçtiğimiz yerlere ekmek kırıntısı falan serpsek iyi olmaz mıydı? Open Subtitles أليس قيامنا بتغذية بعض الأسماك بالنهر أفضل من هذا ؟
    tamam mı? Şimdi üçe kadar sayacağım ki hep beraber söyleyelim. TED أليس كذلك؟ حسنا، سأقوم بالعد، حتى لا نفعل ذلك جميعا معا.
    Açıkça bu kelimeyi kullanıyorum, ama doktor insanlara yardım eden kişi değil midir? Open Subtitles أنا أستعمل هذا اللفظ كثيراً ولكن أليس طبيباً كل من يساعد الآخرين ؟
    Güven bana, Eğer önemli biri olsaydı bayanlara öyle vurmazdı değilmi. Open Subtitles ثق بي لو كان مهم لما ضرب النساء، أليس كذلك ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد