Beğendiğinize sevindim. Bunun parasını ödemek için partnerlerimin biraz avansa ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | أنا سعيدة لإعجابك به ، زملائي يريدون علاوة بسيطة لشراء زى لهم |
- Merhaba, Bayan Goebbels. - Sizi gördüğüme sevindim, Junge. | Open Subtitles | ـ مرحبا، سيدة جوبلز ـ أنا سعيدة لرؤيتك، سيدة جانج |
Hayır aramanıza sevindim. Geçen hafta yüzünden kendimi çok kötü hissediyordum. | Open Subtitles | لا، أنا سعيدة لاتصالك، لقد شعرت بسوء مما حدث الأسبوع الماضي |
Kendimi sınadığım için çok mutluyum. Kendimi biraz daha iyi tanıdım | Open Subtitles | .أنا سعيدة لأنّي اختبرت نفسي لقد صرت أفهم نفسي أكثر الآن |
Stewie, sana ikinci bir şans verdiğim için çok memnunum. | Open Subtitles | أتعلم ستيوي .. أنا سعيدة حقاً أنني أعطيتك فرصة أخرى |
Sizi yakaladığıma gerçekten çok sevindim çünkü... birkaç sorum daha olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | أنا سعيدة للغاية أنني وجدتكِ لانني أدركت أن لديِ المزيد من الاسئلة لكِ |
Şanssız bir şekilde başlayan tanışıklığımıza yeni baştan başlamamıza çok sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيدة جدا بالإستمرار بهذا التعارف والذي لم يبدأ ببشرى خير |
- Teşekkürler. Çok güzel. Üçünüz için de çok sevindim. | Open Subtitles | ذلك رائعاً ، أنا سعيدة من أجلكِ و من أجلها |
Agatha ve senin tekrar iyi dost olmanıza çok sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيدة جدا لأنك و أغيتا أصبحتما صديقتان مرة أخرى |
Geç saatlere kadar burada envanter çıkardığın için çok sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيدة جداً لأنك هنا تقوم بجرد للسلعة لوقت متأخر. |
Adına sevindim. Umarım birlikte mutlu olur surunuz. Sağ ol. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا سعيدة من أجلمنا وأتمنّى أن تُنجِحا هذه العلاقة |
Sorun değil. Bana karşı dürüst olduğu için çok sevindim. | Open Subtitles | أنه لا بأس , أنا سعيدة لأنها كانت صادقة معي |
Bazılarınızın aç olmamasına sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأن بعضكم ليس جائعاً لن يكون هناك ما يكفي للجميع |
Oraya sağ salim vardığın için çok mutluyum. Ee, nasıl gidiyor? | Open Subtitles | حسناً ، أنا سعيدة أنكِ بأمان كيف تجري الأمور إذاً ؟ |
O gülünç üniformayı artık giymen gerekmediği için çok mutluyum. | Open Subtitles | تعرف، أنا سعيدة لأنك لم تعد ترتدي ذلك الزي السخيف. |
Tekrar oyunculuğa döndüğü için memnunum. Oyun için kostümlerini ben yaptım. | Open Subtitles | أنا سعيدة بكونها تُمثّل من جديد لقد صنعت أزيائها في المسرحية |
LT: Hayır, yanımda paralel yaşlandığına memnunum. | TED | ليلي توملين: لا، أنا سعيدة لأنك تتقدّمين في السنّ وأنت بجانبي. |
Uğradığın için gerçekten memnun oldum çünkü seninle konuşmak istediğim bir konu var. | Open Subtitles | أتعلمين، في الواقع أنا سعيدة بمجيئكِ لأني أريد أن أحدثكِ في أمر ما |
- Onun adına seviniyorum, Charlotte. - Ondan çok hoşlanmışa benziyor. | Open Subtitles | ـ أنا سعيدة للغاية من أجلها ياشارلوت ـ تبدو سعيدة به |
Ben mutluyum Alicia. İstemediğim şeyi asla yapmam. | Open Subtitles | أنا سعيدة يا أليشا أنا لا أفعل أي شيء لا أريد فعله |
Pis kokulu içeceğinize katlanacak bir sebep bulduğumuz için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة أن لدينا سبب للتسامح مع مشروباتك كريهة الرائحة |
Genç adam, teyzenin cenazesine gelmen beni çok memnun etti. | Open Subtitles | ايها الشاب، أنا سعيدة للغاية أنك جئت لحضور جنازة عمتك. |