ويكيبيديا

    "إذن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Yani
        
    • O zaman
        
    • Peki
        
    • Öyleyse
        
    • Demek
        
    • O halde
        
    • Ee
        
    • Eee
        
    • yüzden
        
    • Pekala
        
    • mi
        
    • Şimdi
        
    • de
        
    • öyle
        
    • Pekâlâ
        
    Yani bir kişisel bilgisayar için birkaç milyon pound özel jet almak ile aynı hesaba geliyordu. Çok da pratik sayılmazdı. TED إذن فيما يتعلق للحاسوب الشخصي، عدة ملايين من الجنيهات كانت تكفي لشراء طائرة نفاثة خاصة؛ في الحقيقة لم يكن ذلك عمليا.
    Yani on binlerce, yüz binlerce molekül daha önce var olmayan bir yapı oluşturmak üzere bir araya geliyorlar. TED إذن ففي تنظيمٍ من عشرات الآلاف، ستقوم مئات الآلاف من الجزيئات بالتجمع لتكوين بنية أكبر لم تكن توجد سابقاً.
    Bir kişi vaktinden önce butona basma sorumluluğunu kabul ederse, O zaman sadece robotun kimi ziyaret ettiğini bilmeleri gerekecek. TED إذا قبِل شخص واحد المسؤولية في وقت مبكر لضرب الزر. إذن هم فقط يحتاجون إلى معرفة من قد زاره الروبوت.
    - O zaman yoldayken çalınmış olmalı. - Onları gördünüz mü? Open Subtitles ـ إذن لابد أنهم قد سرقوا فى الطريق ـ هل رأيتهم؟
    Peki hayvanlar uyumsuz cinsler arasındaki uyumsuz ihtiyaçlarıyla nasıl başa çıkar? TED إذن كيف تتكيف الحيوانات مع هذه الإحتياجات المتناقضة ما بين الجنسين؟
    MH: Öyleyse ofisime koşu çarkı almama gerek yok değil mi? TED مارغريت : إذن لا يجب أن أملك جهاز سير في مكتبي؟
    Hayır! Demek ki, bu durumda o atışları kimin yapmış olabileceğini bilemezdin. Open Subtitles إذن فأنت لا تستطيع أن تعرف بأية حال .من أطلق العيارات الناريه
    O halde matematik flört pencerenizdeki ilk yüzde 37'ye ne yapmanız gerektiğini söylüyor. Ciddi bir evlenme potansiyeli olan herkesi geri çevirmelisiniz. TED إذن فالرياضيات يقول بأنه ما عليك فعله في ال37 في المئة الأولى من تاريخ مواعدتك، عليك فقط أن تقصي الجميع كزوج محتمل.
    Yani bir anlamda, kendini korumaya çalışan canlı sistemler gibi davranıyor. TED إنها تتصرف إذن كخلية حية، نوعاً ما، محاولة الحفاظ على نفسها.
    Yani buradaki etki, tedavi olmakla tedavi olamamak arasındaki farkta yatıyor. TED إذن هنا، التأثير هو الفرق بين الخضوع للعلاج وعدم الخضوع للعلاج.
    Yani, bal arılarının tarımda olduğu kadar ekonomide de önemli bir rolü var. TED إذن فإن نحل العسل مهم جدا لدوره في الاقتصاد تماماً كما في الزراعة.
    Yani bu kuadlarla fiziksel olarak etkileşim kurup fizik yasalarını değiştirebiliyoruz. TED إذن يمكننا التفاعل مع هذه الرباعيات ماديا ونستطيع تغيير القوانين الفيزيائية.
    O zaman burası hapishane. Vizon örtülü ve birinci sınıf servisli. Open Subtitles إنه سجن ، إذن مخطط ثعلب محاط بخدمة من الدرجة الأولى
    - O zaman kendini de öldürebilirsin. - Kendimi öldürmeyeceğim. Open Subtitles ـ إذن فبوسعك قتل نفسك، أيضا ـ لن أقتل نفسي
    Çok komik, önü de arkası da aynı. O zaman muhtemelen fark etmez. Open Subtitles سخيف جداْ , الأمام والخلف متشابهان إذن من المحتمل انه لا يوجد فرق
    Peki neden henüz sağlıklıyken kendimize bakarak hastalıkları önlemeyi düşünmek bu kadar zor? TED لماذا يصعب علينا إذن التفكير في الوقاية من الأمراض، برعاية أنفسنا ونحن أصحاء؟
    Peki neyin tam olarak sağlıkla alakalı veya gerçekten umut veren bir çare olduğunu ve neyin daha inandırıcı olduğunu nasıl bilebilirsiniz? TED فكيف لك إذن أن تعرف ما الذي يمثّل شاغلاً صحياً حقيقياً أو ما هو العلاج الواعد حقاً، وما هو العلاج الأقل إقناعا؟
    Peki. Ama sonra yoluna devam et ve kendi hayatını yaşa. Open Subtitles حسنا , لكن عليك إذن أن تكملى طريقك و تعيشى حياتك
    Şey, Öyleyse çok yaşa ve kendine çok iyi bak. Open Subtitles حسنا .. ستعيش إذن عمرا طويلا و تعتني بنفسك جيدا
    - Evet, evet. Yürümeye gerek yok Öyleyse, otobüste kalabilirdin. Open Subtitles ما كان عليك المشي إذن كان عليك البقاء في الحافلة
    Demek ki Kralın bir oğlu olmalı. Tekrar soruyorum, ne yapacaksın? Open Subtitles إذن هو فى حاجة إلى إبن وأُكرّر, ماذا ستفعل حيال ذلك؟
    O halde bu yemini vermene neden olan şeyi bana anlatabilir misin? Open Subtitles إذن فأنا أطلب منك أن تخبرني ما الذي جعلك تقسم هذا القسم؟
    Ee, Sarah hiç iffet şifreni kırmak için baştan çıktığın olmadı mı? Open Subtitles إذن سارة هل شعرت يوما بالإغراء لدرجة تجعلك تتخلين عن عهد العفة؟
    Eee her dinin, her kültürün şeytani ele geçirmeye dair kendi ritüelleri vardır ? Open Subtitles إذن كل ديانة بكل ثقافات العالم لديهم مفهوم الشياطين و الإستحواذ الشيطاني , صح؟
    Bu yüzden dinlemek bize kalmış ve bu kolay olmayabilir. TED إذن الأمر متروك لنا للاستماع، وهذا قد لا يكون سهلاً.
    Pekala dostum... geceyi bizimle ve bakirelerle geçirmen için seni nasıl ikna edebilirim? Open Subtitles إذن يا صديقي هل من سبيل لإقناعك بقضاء الليل معنا و مع العذارى؟
    Bu çok iyi. Şİmdi sorumuz şu, bunların hangisi doğru cevap? TED حسن ذلك جيد. السؤال هو ما هي إذن الإجابة الصحيحة ؟
    Yani erkek gibi giyinmeyi, ayine katılmaya tercih ediyorsun, öyle mi? Open Subtitles إذن أنت تفضلين أن تلبسي كالرجال على أن تحضري القداس ؟
    Pekâlâ, eğer ameliyatın çok iyi geçmiş olmasaydı, sana bunları vermezdik. Open Subtitles إذن لم نكن لنعطيك هذه لو الجراحة لم تسر جيداً جداً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد