"اعتبر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• say
• bil
• olarak
• gibi düşün
• sayın
• düşünün
• farz et
• düşünüyorum
• gibi hisset

Kendini şanslı say, bir ölümsüzün ısırdığı çoğu insan bir saatte ölür.
اعتبر نفسك محظوظاً أغلب البشر ماتو خلال ساعة بعد عضهم من الخالدين

- O halde görevini bitmiş say.
اٍذن اعتبر أن واجبك قد اٍنتهى أيها الماجور ، ليلة سعيدة

Sanırım bir kaç ipi çekebilirim. Yapılmış bil.
اظن اننى استطيع شد بعض الخيوط اعتبر الموضوع منتهى

Alınmadığımız için şanslı olduğunu bil.
اعتبر نفسك محظوظاً لأننا لم نشعر بالإهانة

Beni emekliye ayırmıyorsun! Ben bırakıyorum! Bunu istifam olarak kabul et!
لن ترعاني في المرعى بعد الآن انا استسلم، اعتبر هذه استقالتي

Azılı bir rekabetçiydi ve Schrödinger'in fikirlerini kendine hakaret olarak almıştı.
لقد كان تنافسياً شرساً و قد اعتبر أفكار شرودينجر تحدياً شخصياً

Adayı, pikabın üstünde dönen bir plâk gibi düşün. Ama şimdi plâk atlama yapıyor.
اعتبر الجزيرة أسطوانةً تدور على جهاز أسطوانات إلاّ أنّ تلك الأسطوانة تتخطّى بعض المقاطع الآن

Evin demirbaşlarından biri olabilirsin... fazla bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşırız... burada kimse burnu büyük değildir herkesin payına bir şeyler düşer... yine de ev sahibi geldiği zaman tedbirli olmak iyidir... kendini bizden say bunun lafı bile olmaz... çünkü aramızda görüştükten sonra deriz ki kendini bizden say... kendini evinde say artık aileden biri sayılırsın...
اعتبر نفسك جزء من الاثاث لا يوجد الكثسر لتتجنبه من يهتم؟

Kendini kurul görevlerinden azledilmiş say.
اعتبر نفسك معفي من كل واجباتك في البلاط الملكي

Tamam, karar verilmiş say.
حسنًا، اعتبر الأمر قُرر أنه كان دفاعًا عن النفس

Kendini evinde say artık aileden biri sayılırsın... sana kanım kaynadı çok iyi anlaşacağımız ortada... başımızın üstünde yerin var evin demirbaşlarından biri olabilirsin... fazla bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşırız... zor günlerimiz de olabilir, aç kalabiliriz, ne fark eder?
اعتبر نفسك فى بيتك اعتبر نفسك واحد من العائلة لقد انجذبت لك بقوة واضح اننا سنصبح متقاربين اعتبر نفسك معنا اعتبر نفسك جزء من الاثاث

Yarın doğum günüm. Kendini davet edilmiş say.
غداً هو عيد ميلادى، اعتبر نفسك مدعواً

Halledilmiş bil Binbaşı.
حسنًا، اعتبر الأمر منتهيًا أيها الميجور، إلى أي مكان تريد

Parayı bugün ödemezsen kendini ölmüş bil, şerefsiz.
إنْ لم ترد المال اليوم اعتبر نفسك فى عداد الأموات ، أيها التافه.

Kendini saçmalık ve yağcıIık kardeşliğine girmiş bil.
لذلك اعتبر نفسك أنك انضممت لأخوية الهراء والتملق

Belediye başkanınız olarak, çocuklarımızı ve sokaklarımızı suçlulardan uzak tutmayı görev belledim.
كعمدة ، اعتبر هذا واجبي إبقاء المجرمين بعيدين عن أطفالنا وعن شوارعنا

Fakat çalışmada, denekler stres tepkilerini faydalı olarak gördüklerinde kan damarları bu şekilde rahatladı.
لكن في الدراسة، عندما اعتبر المشاركين استجابتهم للضغط كأمر مفيد، استرخت أوعيتهم الدموية بهذا الشكل.

Bunu yapmanın, bir sporcu olarak prensiplerine aykırı olacağını hissetti.
اعتبر أن الأمر سيكون ضد قواعد سلوكه كرياضي.

Tebligatı yaptınız sayın. Meseleyi uzatmasak olmaz mı?
أنا آسف، اعتبر أنه تم تبليغي هل نستطيع ترك الأمر عند هذا الحد؟

Şimdi geriye doğru gidelim ve sizi Dünya'nın Kuzey Kutbu üzerinde bir uyduya koyalım ve kuzeyin yukarıda olduğunu düşünün.
دعونا نسلط الضوء على طريق العودة ونضعك في قمر صناعي صغير فوق القطب الشمالي من الأرض و اعتبر أن الشمال من فوقك.

20.000 dolara patlayan bir macera yaşadığımızı farz et. Konuyu kapatalım gitsin.
اعتبر أننا قمنا بمغامرة كلفتنا 20 ألف دولار دع الأمور تنته هنا

Bu nedenle sorunuzun yersiz olduğunu düşünüyorum. İyi günler.
وانا اعتبر سؤالك فيه نوع من الصلافة طاب يومك

Evet dostum. Harika görünüyorsun. Evinde gibi hisset.
نعم يا رجل، انت تبدوا رائعًا اعتبر نفسك في المنزل