Burada eski bir dostun var. gel de merhaba de. | Open Subtitles | هذا هو صديقك القديم اقترب و القي التحيه عليه |
Herhangi bir yakın gel, ben vururum, yemin ederim. | Open Subtitles | اقترب أكثر و سأطلق النار عليك ، أقسم بذلك |
Aç olduğuna şüphe yok meleğim. yaklaş bakalım. | Open Subtitles | لقد كنتَ جائعاً بلا شك، ملاكي، اقترب مني. |
Hayır değilsin. Sukran gunu yaklaşıyor Yanında birinin olmasina ihtiyacin var. | Open Subtitles | لا لن تكون على مايرام اقترب عيد الشكر وتحتاج لشخص بجوارك |
Hemşire iğneyle yaklaştı, aynı şey tekrar oldu, bir dizi küfürlü kelimeler. | TED | اقترب الممرض بالحقنة، وحدث ذلك مجددًا، سيل الكلمات المكونة من أربع حروف. |
Evet. Kıyıya çok yakın olmak istemiyorum. Biliyorsun. | Open Subtitles | نعم، أنا فقط لا أُريدُ أَنْ اقترب من الخليج الصغيرِ، تَعْرفُ ذلك. |
Doğum günün geldi Neredeyse. Bir parti yapalım, olur mu? | Open Subtitles | لقد اقترب عيد ميلادك لنجهز حفلةً وحسب ، حسناً ؟ |
Eğer gerginsen, buraya gel de kendini iyi hissetmeni sağlayacak bir sır anlatayım. | Open Subtitles | إنكنتمتوتراً،اقتربمني.. وسوف أخبرك بسرّ سيجعلك تتحسّن اقترب |
Kumanda 30 derece 13'ten 15 kuzeye gel 4 kilometreye zumla. | Open Subtitles | عن طريق القبضة,اقترب 30درجة عن خط 15 الى 13 شمالا اقترب بالصورة ميلين |
- İyi bir şutörüm var, ama seni de deneyebiliriz. Jonathan, buraya gel. | Open Subtitles | لكننى لست أٌمانع أن ادعك تٌجرب جوناثان, اقترب |
Tamam, kontrolü siz alın, ben atlarım. Hayır, biraz daha yaklaş. İyice... iyice yaklaş. | Open Subtitles | حسناً أنت قد المروحية وسأقفز أنا لا اقترب وحسب اقترب جداً |
Buraya gelip dudaklarını dudaklarıma değdirmeden yapabildiğin kadar yaklaş. | Open Subtitles | اقترب مني وقرب شفتيك من شفتاي دون أن تقبلني |
Yani yaklaş. Tepeme bin çünkü ne kadar çok yaklaştığını düşünürsen o kadar az şey görürsün. | Open Subtitles | لذا اقترب وغطّني، لأنّك كلّما ظننت أنّك قريب، قلّ ما تراه فعليًّا |
Mezuniyet yaklaşıyor ve mezuniyet konuşmam için bazı şeyler öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | موعد تخرجي اقترب وأريد تحديد بعض الأمور بخصوص خطابي كطالب متفوق |
Şimdi de Noel yaklaşıyor ve buna da gelmezse diye endişeleniyorum. | Open Subtitles | والآن اقترب الكريسماس وأنا قلقة أنه لن يحضر ذلك العيد أيضًا |
Yani Mantel onlara çok yaklaştı ancak ilk hamle onlardan geldi. | Open Subtitles | اذا مانتل قد اقترب من ضباطك المرتزقه لقد تمكنوا منه أولا |
lütfen, lütfen, yaklaş-- çok yakın, biraz fazla yakın. | Open Subtitles | رجاءً، رجاءً، اقترب قريباً جداً. أقرب قليلاً |
Neredeyse bakti geldi Büyük gala başlamak üzere. Mısır patlattım. | Open Subtitles | لقد اقترب معاد ليلةِ الافتتاح الكبيرةِ صنعت بعد الفشار |
Baldırı çıplaklardan biri yaklaşırsa, alnının ortasına bir kurşun yer. | Open Subtitles | لو اقترب منا أحد هؤلاء العراة سأضع رصاصة بين عينيه! |
Şimdi, Meryem mihrabına doğru yaklaşın. | Open Subtitles | والان اقترب من المذبح الخاص بالعذراء |
Bilmiyorum. Bitirmeye çok yaklaşmış. Görünüşe göre film izlemişler, kahvaltı etmişler. | Open Subtitles | لا أعلم، أظنه اقترب من إنهائه يبدو أنهما شاهدا فيلماً وتناولا فطوراً مبكراً |
bir adım daha yaklaşırsan, seni bu tencere ile öldürürüm. | Open Subtitles | اقترب خطوة واحدة ، و سأقتلك بهذه المقلاة |
O labirentten yavaş yavaş kendi yolumu buluyorum sonunda bir ışığa doğru yaklaşıyorum. | Open Subtitles | وببطئ اشق طريقى عبر هذه المتاهه اقترب من مصدر مضئ فى النهاية |
Tanrının büyük ve korkunç günü gelmek üzere! | Open Subtitles | ؟ الوقت قد جاء ويوم الرب المرهب قد اقترب |
Geriye çık ve......müziği azalt. Ve şimdi yakına gir. | Open Subtitles | تحرك للخلف وارفع من صوت الموسيقي والاّن اقترب اكثر |
Yatağa yakından çekim istiyorum. Hâlâ nefes alıyor. Chloe nerede? | Open Subtitles | اقترب من صدره مازال يتنفس "أين "كوليه حاضر يا سيدي |