| Tarak ve fırçaya ihtiyacı olan saçın neden Vahşi bir atınki gibi dağınık? | Open Subtitles | لم تسريحة شعرك مثل الفرس البري ؟ يحتاج منك ان توضبيه بالمشط والفرشاة |
| Buraya gelip Vahşi Batı lokantası açtım, çünkü burası Vahşi Batı sadece en cesur ailelerin bulunduğu kanunsuz topraklar. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا، وفتحت مطعم غربٍ بري .. لأن هذا هو الغرب البري أرض بلا قوانين لأشجع العائلات |
| Büyük bataklığa varana kadar koşar. Burada Vahşi ördekler yaşarmış. İki hafta sazlıkların içinde yatmış. | TED | أوين: هربت حتى وصلت إلى مستنقع كبير حيث يعيش البط البري. ونامت في الشجيرات لمدة أسبوعين. |
| Taze fasulye, tatlı patates ve yaban mersini sosunu unutmuşum. | Open Subtitles | لقد نسيتُ الفاصوليا الخضراء البطاطا , و صلصلة التوت البري |
| Ama kusura bakma da, kesiliyorsa o yaban mersinli jöledir. | Open Subtitles | لكني آسف , إن قمتِ بتقطيعها أنه هلام التوت البري |
| Tüm o harika yabani arı türlerimiz risk altında, domates polenlemesini sağlayan yabanarıları dahil. | TED | بل كل أنواع النحل البري الجميل، بما فيها النحل الطنان الملقح للطماطم. |
| Bir de internetin Vahşi doğasını ekleyin böylece, devlet okullarında yetersiz eğitim alan bu kuşağa yeni paketlenmiş "Kavgam" fikirlerini satmak kolay. | TED | أضف في المشهد البري للإنترنت ومن السهل بيع تلك الأفكار إلى الجيل الذى فشل بالمدارس |
| Tam o sırada, sol taraftan bu Vahşi erkek kutup ayısı, avlanma bakışıyla sahneye giriyor. | TED | ثم ومن خلف ميسرة هذا المسرح يأتي هذا الدب القطبي البري مع نظرة مفترسة. |
| NW: Sanırım devam etmeden önce çalı-etinden bahsetmem gerekir. Çalı-eti avı normalde avlanmayan Vahşi hayvanları avlamaya deniyor. | TED | حسنا، قبل أن أواصل، أعتقد أنه من المهم أن نأخذ لحظة للحديث عن لحوم الطرائد. لحوم الطرائد هي لعبة الصيد البري. |
| Şu Vahşi kuş ya yeniden buralarda uçarsa? | TED | ماذا لو طار بجوارنا الطير البري ذاك مرة أخرى؟ |
| Vahşi mantar yahnisi ile kızarmış kuzu yiyor olacaksın. | Open Subtitles | يمكنك أن تتناول يخنة لحم الضأن المطهو ببطء مع عيش الغراب البري |
| Tarihçilere göre Eski Batı. Yazarlara göre Vahşi Batı. | Open Subtitles | بالنسبة لمؤرخ, إنه الغرب القديم لكن بالنسبة لكاتب, إنه الغرب البري |
| Atomlar Dünyanın içindeki yaban mersinleri gibiyse, çekirdek ne kadar büyük olurdu? Fen dersinizde atomun eski çizimlerini hatırlıyorsundur | TED | حسنا، إذا كانت الذرات مثل العنب البري في الأرض، ما مدى كبر النواة إذن؟ قد تتذكرون الصور القديمة للذرة من صف علومكم، |
| Atom çok, çok, çok küçüktür. Greyfurtun içindeki atomların Dünyadaki yaban mersinleri gibi olduğunu düşün. | TED | الذرة هي حقا صغيرة جدا. فكروا في ذرات الليمون الهندي مثل العنب البري بالنسبة للأرض. |
| Sana dediğim gibi, yaşamımı değiştirdin -- artık çok çok yaban mersini yiyorum. | TED | والآن، لقد أخبرتك أنك غيّرت حياتي -- حاليا آكل الكثير من العنب البري. |
| Roma İmparatorluğu döneminde, Hindistan ve Mısır arasında seyahat eden gemiler Asya yaban Kedisi F.s ornata'nın kökenini taşıdı. | TED | إبان عهد الإمبراطورية الرومانية، حملت السفن بين الهند ومصر سلالة القط البري في آسيا الوسطى فيليس سيلفيستريس أورناتا. |
| Bu akşam, bana yaban mersini veren kıdemli yapımcının ölümünü izleyeceksiniz! | Open Subtitles | سنعلن في عرض الليلة عن موت المنتج الأول الذي قدم لي التوت البري |
| Bu akşam, bana yaban mersini veren kıdemli yapımcının ölümünü izleyeceksiniz! | Open Subtitles | سنعلن في عرض الليلة عن موت المنتج الأول الذي قدم لي التوت البري |
| Balıkçılıkta izlenebilirliğin, yabani hayvanı avlayan avcıdan daha ileri gidemediğinin çok az insan farkındadır. | TED | يدرك القليل جداً من الناس أن إمكانية إقتفاء مصائد الأسماك لا تتخطى الصائد الذي اصطاد الحيوان البري. |
| 40 yılımı bir yabanmersini deposunda gece bekçisi olarak geçirdim. Wow! | Open Subtitles | قضيت 40 سنة أعمل كحارس ليلي في صومعة للتوت البري |
| Bir şişe kızılcık suyu için mi itiraf ettim? ! | Open Subtitles | أنا اعترفت من أجل زجاجة من عصير التوت البري ؟ |
| Bir bira bir de... Meyve suyu içmeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | بيرة رجاءً روي, ومااستطيع تقديمه لك ليس عصير التوت البري |
| J-Bay'e gelmeden çok uzun, zorlu bir Wild Coast yolculuğu var. | Open Subtitles | إنه سفر طويل, وشاق في الساحل البري قبل الوصول لـ"جي باي" |
| Tavşanın (hare) kendisi-- bir kedi değil, köpek değil-- neden bir tavşan (hare)? | TED | الارنب البري نفسه .. الحيوان ذاته ليس القطة ولا الكلب .. انه الأرنب البري لماذا الأرنب البري |
| Yabanmersinli kek aldım ve hala sıcaklar. | Open Subtitles | ، لقد أحضرت كعك العنب البري وكلهم لازالوا دافئيين |