koşu bandını maksimum seviyeye, saatte 15 kilometre hıza çıkarabiliyoruz. | Open Subtitles | سنتمكن من تكثيف جهاز الجري حتى سرعة عشرة أميال بالساعة |
Olan da budur bizler o süslü-yastıklı şeyleri yaratmaya başladığımızda. koşu ayakkabısı denen, Koşmayı daha iyi hâle getirecek şeyleri. koşu ayakkabılarının şahsen beni sinirlendirmesinin nedeni, | TED | وما يحدث هو اننا بدأنا بصنع هذه الصور الباهرة عن تحسين الجري . كمثال على ذلك .. احذية الجري ان سبب كرهي لاحذية الجري |
İnsan içinde, fahişe gibi, yarı çıplak koşmak anlamına geliyorsa ödemez. | Open Subtitles | ليس إن كان ذلك يعني الجري نصف عاريه بالعلنه كالفاسقه العاميه |
Koşmak: Basit. Sağ, sol, sağ, sol -- değil mi? | TED | الجري : انه ببساطة .. تحريك الارجل يمنة .. ويسرة .. يمنة .. ويسرة .. أليس كذلك ؟ |
"Ördek yoldan aşağı Koşmaya başlamış ve bir havuz bulana kadar da Koşmaya devam etmiş." | Open Subtitles | جرت البطة إلى الطريق واستمرت في الجري حتى وجدت بركه |
koşu ve koşu sakatlıkları hakkındaki ilginç şey, | TED | ان الامر المثير للفضول فيما يخص الجري .. واصابات العدائين |
Sürekli savaş eşiğinde olan bir millete koşu kavramını nasıl açıklarsınız? | TED | كيف يمكنك أن تقدِّم مفهوم الجري لأمة هي دائماً على حافة الحرب؟ |
Saat 1 'de koşu pistinde buluşalım. Beni tanıyamayacaksın. Çok zayıfladım. | Open Subtitles | قابلني في مسار الجري الساعة الواحدة لن تميزني ، لقد أصبحت نحيلاً |
Koşunun konularına çevre, göğüs kanseri, Lübnan sevgisi, barış ya da basitçe koşmak dahildi. | TED | المواضع تضمنت الجري من أجل البيئة، سرطان الثدي، حب لبنان، السلام، أو فقط ببساطة للجري. |
koşmak en iyi spordur efendim. | Open Subtitles | سيدي، الجري حقاً أفضل شكلِ للتمارينِ الهوائيِة. |
Sanırım, tek yaptığımız koşmak ve sevişmek. | Open Subtitles | هذا كل ما نفعل الجري والسرمحة والناس البيض يسيبوا مولهم صحيح |
Michael, beni Koşmaya zorlayamazsın. Gerçek bir hayır işi değil bu. | Open Subtitles | لا يمنك اجاري على الجري هو ليس عملا خيريا حقيقيا |
Ve Koşmaya başlıyorum... ..yağmur başlıyor ve hava kararıyor. | Open Subtitles | و أبدأ فى الجري و الجو مطير و الظلمة تحل |
Ona durmasını söyledim, ama o Koşmaya devam etti. | Open Subtitles | لقد طلبت منه أن يتوقف ولكنه استمر في الجري ، هل تفهمني؟ |
Bitti artık. Koşmayı keser misin? Seni vurmayacağım. | Open Subtitles | إذا توقفت عن الجري لن أطلق النار عليك, أقسم |
Olur da hata yaparsanız arkanıza bile bakmadan binadan kaçın ve suya ulaşana kadar Kaçmaya devam edin. | Open Subtitles | اذا اخطأت اجري من المبنى , باسرع ما يمكنك و واصل الجري حتى تصل للماء |
Hayır, o olmaz. Onun kavisi koş, koş, atla, koş... | Open Subtitles | لا، هذا ليس جيداً تطوره هو الجري، الجري و القفز |
Running Milk'in Bilgi Güvenliğinin Başkan Yardımcısısınız değil mi? | Open Subtitles | وأنت نائب الرئيس للأمن المعلومات في الجري الحليب؟ |
Henüz çok genç olmasına rağmen bir kurttan daha hızlı koşabilir. | Open Subtitles | قد يكون العجل صغيراً، و لكنه قادر على الجري و المراوغة |
Henüz koşup zıplayamıyor ama... uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | . لا تقدر على الجري والقفز بعد ولكن لن يستمر الأمر كثيرا |
Bu rakımda, ellerim titremeden durmaksızın yarım mil koşabilirim. | Open Subtitles | وعلى هذا الارتفاع، يمكنني الجري بسرعة ولمسافة نصف ميل دون تعب. |
Kadın ve çocuklarımızı uzaklaştırmalıyız, kaçmak zorundayız." | TED | علينا إخلاء نسائنا وأطفالنا، يجب علينا الجري. |
Vücut kasları, güçlü motor kontrolü için yeniden yapılandırılabilir ve dış iskelet hareketleri hissedilebilir, algılanabilir, bu da insan gücünü, zıplama yüksekliğini, koşma hızını çok yukarı taşır. | TED | سيعاد تشكيل العضلات داخل الجسم حتى تستطيع السيطرة على المحركات القوية، ولتشعر بحركات العضلات الهيكلية الخارجية، ستزيد قوة البشر، سيعلو مستوى القفز لديهم وستزيد سرعتهم في الجري. |
Dışarıya koşuya giderken kapını kilitlersin değil mi? | Open Subtitles | عندما تخرج للمارسة الجري, تقفل الباب أليس كذلك؟ |
O durmadan koşuyor, ben de durmadan konuşuyorum. | Open Subtitles | تعلم , أنه لا يستطيع التوقف عن الجري حول المكان وأنا لا استطيع التوقف عن الكلام |
Biz, koşarken bedenimizi dimdik tutmaya yarayan büyük popo kaslarına sahibiz. | TED | كما لدينا عضلات مؤخرة كبيرة تجعلنا نحافظ على استقامتنا أثناء الجري. |