ويكيبيديا

    "الطريق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolu
        
    • yola
        
    • taraftan
        
    • yolunu
        
    • yolumdan
        
    • tarafa
        
    • şekilde
        
    • tarafta
        
    • yolunda
        
    • geliyor
        
    • yol
        
    • yoluna
        
    • yöne
        
    • yollarda
        
    • yolun
        
    Gördüğüm şeyi gerçekten hatırlamanın yolu gerçekte gördüğüm gibi kayıt etmekti. TED الطريق إلى تذكر ما رأيت حقا كان تسجيله كما رأيته فعلا.
    Daedalus dikkatlice orta yolu tuttururken, İcarus uçmanın zevki ile dolup taştı ve beraberinde gelen ilahi güç hissini aştı. TED وبينما ظل يطير بحذر في منتصف الطريق إلى وجهته، أخذ إيكاروس نشوة الطيران وغلب عليه الشعور بقوة إلهية تسري إليه.
    - yolu sadece o biliyor. - Daha ileri gidemeyiz. Open Subtitles ـ إنه الوحيّد الذي يعرف الطريق ـ لا يمكنك المواصلة
    Arabayı yola öylece park edersen kolayca öldürülebilirsin. Burada olduğunu herkes anlayabilir. Open Subtitles أنت أوقفت السيارة على الطريق بإمكان أي احد كشف مكانك ثم قتلك
    - Beş dakika önce çıkmış olması lazım. - Bu taraftan çıkmadı. Open Subtitles ـ لقد غادر مُنذ 5 دقائق ـ لم يخرج من هذا الطريق
    Yapay zekânın evrimsel yolunu açan domino etkisi yaratan hareketi başlattık. TED نبدأ في حركة تأثير الدينامو التي تقطع الطريق التطوري للذكاء الإصطناعي
    Şu yolu dümdüz takip et. Görebildiğin mesafenin iki katı kadar Open Subtitles اتجه مباشرةً على طول هذا الطريق بمقدار مرتين على مرمى بصرك
    Bu yolu takip edersen çalışabileceğin kiralık bir çiftlik görürsün. Open Subtitles إذا اتبعت ذلك الطريق هناك سوف تصل الى مزرعة مستأجرة
    Ayrıca burada insan bir yere, gittiği yolu geri dönerek ulaşamaz. Open Subtitles . بجانب, المرء لا يعود هنا من الطريق الذى أتى منه
    - Eski su deposu yolu. İlkokula zorla girmişler. Onun olduğuna oldukça eminler. Open Subtitles على الطريق القديم، اكتشفوا عمليّة اقتحام في المدرسة الابتدائية إنّهم متأكدون أنه هو
    Dışarı çıkmak için kolay yolu seçmeleri acınacak bir durum. Open Subtitles أمر يثير الشفقة. ‏ اختيار الطريق السهل للخروج هكذا. ‏
    Bazıları der ki; kargaşadan kurtulmanın yolu dost kulakta başlar. Open Subtitles البعض يقولون أن الطريق للتخلص من الاضطراب يبدأ بأذن صاغية
    Hiç kimse, tekrar edin, hiç kimse, iznim olmadan bu yola,araç bırakamaz. Open Subtitles لا أحد يستطيع وضع أي عربة على هذا الطريق دون إذن مني
    Bir adamı doğru yola getirdiğimi bilmek bana yeter de artar bile. Open Subtitles إنه لمن دواعي سروري أن أعلم أني وضعت شخصاً على الطريق القويم
    Haklı olduğumu kabul edene ve şu taraftan gidene dek gelmiyorum. Open Subtitles لا ، حتى تعترف أننى كنت محقة وتتجه الى هذا الطريق
    Neden Naruto bu tarafa koştuğu halde bu taraftan geldi? Open Subtitles كيف يركض ناروتو من هذا الطريق ويأتيني من الطريق المقابل؟
    İşlediğin günahlarının farkına varıp benim gibi yolunu değiştirmeni tercih ederim. Open Subtitles ففضلت أن ترى الذنوب التي ارتكبتها وتغير، مثلي، الطريق التي تسلكها.
    O yüzden ya beni tutuklarsın ya da yolumdan çekilirsin. Open Subtitles على الطريق العام ولأن، اقبض علىّ أو تنحى عن طريقى
    Ben bu tarafa gidiyorum. Sen de bataklığın oraya git. Open Subtitles سأذهب من هذا الطريق وأنت أذهب من هناك إلى المستنقع
    Fakat olan şey şu gibi görünüyor, yapay zekâ otoyolda giden kamyonları saptamayı öğrenmişti, yani kamyonları arkadan göreceğimiz bir şekilde öğrenmişti. TED لكن ما يبدو وكأنه حدث هو أنه تم تدريبه للتعرف على الشاحنات في الطريق السريع حيث قد تتوقع رؤية الشاحنات من الخلف.
    Bu jip bu tarafta ilerleyecek. Bu da bu tarafta. Open Subtitles لنحرك هذة السيارة من هذا الطريق وهذة من هذا الطريق
    Çoğu öyle, ya da B.B. 'nin yolunda ya da ölü. Open Subtitles معظمهم أو قادتهم ذلك هو الطريق, مثل بي بي أو ميت
    Ya da otobanda giderken eksoz gazından boğulacakmışsınız gibi geliyor. Open Subtitles أو إذا كنت في الطريق السريع تشعر أن الغازات ستخنقك
    ...şimdi olgun bir kadınım. Ve,bu yol boyunca,bir kaç şey öğrendim. TED وأنا امرأة كبيرة الآن. وقد تعلمت أشياء قليلة على طول الطريق.
    Önce çevre yoluna çıkıp otostop yapıyor sonra da sokak boyunca yürüyor. Open Subtitles تتطفل علي سيارات الطريق حتي تصل إلي الطريق السريع ثم تمشي شارعاً.
    Kamp bana, beni yanlış yöne itiyorsa toplumsal etkileri reddedebilmeyi öğretti. Open Subtitles أن أرفض التأثير المجتمعي و الذي كان يوجهني الى الطريق الخاطئ
    Sorun yok. Bir satıcı ve hizmetlisi yollarda, kimse şüphe etmez. Open Subtitles لا تقلق ، بائع و خادمه على الطريق لن يشك أحد
    Ve bir yolun karşısına geçmeniz gerektiğini hayal edin. Sokağın mesafesini bilmiyorsunuz TED وتخيلوا أن عليكم عبور الطريق دون أن تعرفوا كم يبعد الشارع الموازي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد