ويكيبيديا

    "القديم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşlı
        
    • eski
        
    • antik
        
    • kadim
        
    • Eskiden
        
    • ihtiyar
        
    • Eskisi
        
    • Old
        
    • Eskiler
        
    • Klasik
        
    • de
        
    • Vahşi
        
    yaşlı kralın zamanı gelince... cennete gitmek için halıya ihtiyacı olmayacak. Open Subtitles وعند الساعة سيعود الملك القديم ولن أكون بحاجة إلى هذا البساط
    Sakın bana bu sabah seni yaşlı Fırtına'ya bindirdiklerini söyleme. Open Subtitles لا تخبرني انهم حصلوا لك على الرعد القديم هذا الصباحِ
    Şehirler biziz. Aristo eski dünyada demişti ki, "İnsan, politik bir havandır". TED المدن هي نحن. قال أرسطو في العصر القديم: الإنسان هو حيوان سياسي.
    Doğa, antik zamanların iklim kayıtlarını bu çekirdeklerin içinde tutuyordu. Open Subtitles تاريخ المناخ القديم الذي كان جزءا لا يتجزأ من القَلْب.
    Benim kadim kılıcım senin yarattığın teknolojinin üstesinden gelmekte yetersiz kalıyor. Open Subtitles شفرة سيفي القديم لاتستطيع خرق التكنولوجيا الحديثة التي صنعتها
    eski ve yeni planları karşılaştırdım. Eskiden kütüphanenin bulunduğu noktada şimdi... Open Subtitles لذلك طابقت المخطط القديم بالجديد وحيثما كانت المكتبة تماما فلدينا الآن
    Üzgünüm ihtiyar dostum, öyle görünüyor ki şişko adamın pisliğini temizlemek sana kaldı. Open Subtitles آسف يا صديقى القديم ولكن يبدوا أنك عالق 000 فى قضية الرجل البدين
    eski hayallerin peşindeler ve bizi Eskisi gibi bölmeye çalışıyorlar. Open Subtitles انهم فقط يثبتوننا بأحلامنا القديمة و يحاولون تفرقتنا بالأسلوب القديم
    yaşlı guard katili kampanya için kullanmak istiyor. Manevi kirliliklere karşı. Open Subtitles الحارس القديم يريد أن يستخدم الجريمة ليجمع حملة ضد التلوث الروحي
    Bu yaşlı kadının vücuduyla dolaşmak bir çeşit ebedi ceza falan olmalı. Open Subtitles التجوّل داخل هذا الجسم القديم واسع النّطاق مفترض أن يكون لعنة أبديّة.
    Biz yaşlı ördekler bir süre sonra birbirimiz gibi konuşmaya başlıyoruz. Open Subtitles حسنا , جميعنا نشبه الطير المائي القديم جميعنا نتشابه بعد فترة
    Çünkü ben istediği şeyleri almak için insanları kullanan aynı yaşlı adamı görüyorum. Open Subtitles لاني اري نفس الشاب القديم الذي اعتاد علي الحصول علي كل ما يريد
    yaşlı kızılderili şefinin laneti. Beyaz adam, kızgın ruhlarca toprağa gömüldü. Open Subtitles "لعنة الزعيم الهندي القديم التي دفنت الرجل الأبيض بواسطة الأرواح الغاضبة"
    Bağımsızlıklarını aldıktan sonra bazı Avrupa ülkeleri eski birimlere döndü. TED رجعت بعض الدول الأوروبية للنظام القديم فور حصولها على الاستقلال.
    New York'un kuzeyinde bir yoldaydım. eski bir fabrikayı bulmaya çalışıyordum. TED كنت في الطريق شمال ولاية نيويورك، أحاول إيجاد هذا المصنع القديم.
    Haklısın. antik bir dünyadan olan mitolojik bir yaratıkla savaşmaya gidiyorum. Open Subtitles بالواقع سآخذ هذه الشوكة لمعركة مع مخلوقة أسطوريّة من العالم القديم.
    Fakat rastgele seçimin antik kullanımından daha ilginç olan onun çağdaş oluşumudur. TED ولكن الأكثر إثارة للاهتمام من الاستخدام القديم للاختيار العشوائي هو انبعاثه من جديد.
    300 yıldır beşikten mezara insanları kuşatan kadim kilise çanına el konuldu. Open Subtitles جرس الكنيسة القديم الذي دق للناس من المهد إلى القبر لـ 300 سنة ، تمت مُصادرته
    Televizyon programları. Eskiden dünyada herkesin sevdiği bir program vardı. Open Subtitles والعروض، كلّ فرد في العالَم القديم كانت لديه شاشة عرض
    İhtiyar tilki çıkarına uygun değilse ve bedeli yoksa kılını dahi kıpırdatmaz. Open Subtitles الثعلب القديم لا يفعل شيء ليس من مصلحته وأبدا من دون ثمن
    Ve uygun koşullarda yeni bir dünya en az Eskisi kadar mümkündü. Open Subtitles و تحت ظل الظروف الصحيحة فاحتمالية عالم جديد لا تقل عن القديم
    "This Old House" adlı dekorasyon programını izlemeyi bırakmasaydım 250 kilo olmuştum. Open Subtitles إذا لم أتوقف عن مراقبة هذا المنزل القديم فسيكون وزني 500 باوند
    İnsanlar hayal ile gerçek arasındaki... farkı ayırtetme yetilerini yitirdiğinde... Eskiler geri dönüş yolculuklarına başlayabilecek. Open Subtitles عندما يفقد الناس قدرتهم على التمييز على معرفة الأختلاف بين الخيال والحقيقة القديم يمكن أن يبدأ رحلتة مرة أخرى
    Konstantinopol'ün taş ve mermer surlarının uzun süre sağladığı koruma sayesinde, bugün hâlâ Klasik geçmişimize sahibiz. TED بفضل أسوار القسطنطينة، تلك الكومة من الطوب والرخام التي حمتهم كل ذلك الوقت لايزال لدينا ذلك الماضي القديم.
    Ama asıl zor olan şey, nesiller arasındaki duygusal manzarada gezinmektir. Ve "İnsan yaşlandıkça kemale erer" atasözü de doğru değil. TED و لكن ماهو اكثر صعوبه هو أن المشهد العاطفي بين الأجيال و المثل القديم القائل مع الزمن تأتي الحكمة غير حقيقي
    Tarihçilere göre eski Batı. Yazarlara göre Vahşi Batı. Open Subtitles بالنسبة لمؤرخ, إنه الغرب القديم لكن بالنسبة لكاتب, إنه الغرب البري

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد