| Bu Peder Steve. İlham veren biri. Huntington, Batı Virginia'daki ilk yandaşlarımdan. Bu sorunun en sıkıntılı noktasında yer alıyor. | TED | القس ستيف. رجل ملهم. أحد حلفائي في وقت مبكر في هانغتون، غرب فيرجينا. إنه على حافة سكين حاد لهذه المشكلة. |
| Geçen gün ofise Peder uğradı. Tavukların yumurtlamadığından şikâyet ediyordu. | Open Subtitles | القس جاءني اليوم يشتكي لأن دجاجه توقف عن وضع البيض |
| Eğer bu kasabada bir şeytan varsa o da Rahip Willie Rose'dur. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيطان في هذه البلدة فهو القس ويلي روز اللعين. |
| Aldığı ağrı kesiciler yüzünden Rahip şu anda kendisinde değil. | Open Subtitles | مع كل المسكنات التي يتعاطاها لن يكون القس على طبيعته |
| O zamandan beri, bu Papaz evinde sessiz ve mutlu bir hayat yaşadık. | Open Subtitles | منذ ذلك الحين و عشنا في هدوء و حياة سعيدة في بيت القس |
| Bir 357 Magnum bir duayı her gün alt eder, Papaz. | Open Subtitles | سلاح ماغنوم 357 يتفوق على الصلاة تحت أي ظرف، أيها القس. |
| Peder Joseph, bir günahkara mabedde yer vermen çok Hiristiyan'ca bir hareket. | Open Subtitles | أيها القس جوزيف.. لقد تصرفت كمسيحي صالح بأن تقدم الملجأ إلى مذنب |
| Peder Ignatius boylu bir adamdı, ama bu hala kısa. | Open Subtitles | لقد كان القس إجناسيو رجلاً عظيماً لكنه كان قصير القامة |
| Peder, yaptığı münasebetsiz yorumu görmezden gelecekseniz sinirlerime hâkim olamayacağım. | Open Subtitles | أيها القس إن لم تلفت نظرها لهذا التعليق الغير حساس |
| Şu Beacon Evi'ni işleten adam, Peder Mike onun olayı nedir? | Open Subtitles | الرجل الذى يدير نزل بيكون القس, مايك ما الذى تعرفينه عنه؟ |
| Tanrı'ya inanmıyor olabilirim, Rahip. Ama doğrunun ve yanlışın ne olduğunu bilirim. | Open Subtitles | آنا ربما لست رجل دين, آيها القس, لكن اعرف الصح واعرف الخطاء |
| Altı numaralı sopanı geri getirmek için harika bir gün seçmişim Rahip. | Open Subtitles | يبدو أني قدمت في وقت جيد لأعيد لك مضربك , أيها القس |
| Burada, bu kilisede, şu anda bu harika Rahip ve güzel bebek ile sizi içeri kilitleyerek lokavtı çözeceğiz. | Open Subtitles | في هذا المكان، في هذه الكنيسة، الآن، مع هذا القس الرائع وهذه الطفلة الجميلة، سنحل المشكلة عن طريق حبسكم. |
| Rahip Bob'u bulduk ve tepkiler için bir altyapı oluşturmayı teklif ettik. | TED | لقد وجدنا القس بوب الذي ابدى استعداده للمساعدة في استطلاع احوال البنى التحتية |
| Bir Papaz, aylaklıktan tutuklandı diye adamı kahraman ilan ediyor. | Open Subtitles | إنها تعتقد ان إلقاء القبض على القس لعبثه يجعله بطلاً |
| Tanrım, sana yalvarıyoruz, bu dünyada yaşayan hizmetkarın Papaz George'un ruhu, Tanrı'nın kutsal hediyelerle süslediği cennetteki köşklerde şerefle sevinsin. | Open Subtitles | يا واهب، نتضرع اليك ربنا، ان تجعل روح عبدك القس جورج، المقيمة في ذلك العالم الذي زينته بالنعم المذهلة |
| - Sadece senin yüzünden dostum - Papaz nerede ? - İşte orada | Open Subtitles | فقط بسببكم انت اصدقائى الطيبين القس كان هناك |
| Lütfen, hepiniz, rahibin dediğini duydunuz bizi makine dairesine çıkaracak. | Open Subtitles | سمعتم ما قاله القس سيأخذنا نحو غرفة المحركات |
| Bir an için bile olsa, papazın karısı imajından kurtulmak istedim. | Open Subtitles | اعتقدت أنه يمكن ان اكون حرة لدقيقة من كوني زوجة القس |
| Onlara zarar vermeyen bir rahibi vurdularsa... o zaman kimse güvende değildir. | Open Subtitles | ان كان باستطاعتهم قتل القس الذي من الموؤكد لم يؤذهم ابدا |
| Pastor'un apartmanının arkasındaki odada kendini asmış. | Open Subtitles | لقد شنق نفسه في الغرفة التي خلف شقة القس. |
| Reverend Peabody küçük birisiydi, Güçlü birisi onu trenden atmışta olabilir. | Open Subtitles | القس بيبودي كان ضئيلا. اي رجل ضخم ممكن ان يرميه من القطار |
| Pederin odasına sığınmış, hâlâ ilk cümlesini düşünüyordu. | Open Subtitles | إنه يحوم في بيت القس يحاول العمل على الجملة الأولى |
| Ona anlattım, bu olaydan iki sene önce ben de bir rahibe gittim. | Open Subtitles | قلت له منذ عامين أننى ذهبت للكنيسة و القس قال لى نفس القصة |
| Bana o rahibi getirin! rahiple konuşmak istiyorum! | Open Subtitles | إحضروا لي هذا القس، أحضروه لي أريد التحدث لهذا القس |
| Papaz Increase'in kocanı kontrol altına aldığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن القس العجوز أستحوز على زوجكِ |
| Ben kilise için, o ise Piskopos Rushman için çalışıyordu. | Open Subtitles | كنتُ فتى للمذبح وهى كانت تقوم بأعمال لصالح القس "رشمان" |
| Buda mı doğru değil, Eyalet Savcısı Beyfendi, arkadaşınız Başpiskopos bu olup bitenle ilgili hiçbir şekilde mahkemeye çıkmayacaktı? | Open Subtitles | أليسَ صحيحاً أيضاً أنكَ قررت وقتها أن صديقك القس لن يتم إستدعاؤه لأى محاكمة |
| - Rahip Faria! Aziz Rahip ! Kutsal Rahip ! | Open Subtitles | بان تلك الخريطه سوف تكون حقيقه صعبه المنال اوه , ابى فاريا القس العزيز , القديس العزيز |