Şimdi ödev zamanı değil. Bay Cassard her an gelebilir. | Open Subtitles | أنه ليس وقت لحل واجباتك سيد كاسارد سيصل بأي لحظة |
Senin için her şeyi yapabilecek 10 tane adam tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف عشرة شُبان بإمكانهم أن يقوموا بأي شيء من أجلكِ. |
Bu bize buz tabakasının zamanla nasıl değiştiğine dair hiçbir ipucu vermiyor. | TED | وهي لا تزودنا بأي مؤشر حول كيفية تغير الصفيحة الجليدية مع الوقت. |
hiçbir müdahalede bulunmanız gerekmiyor, tam anlamıyla, yalnızca büyümesini izliyorsunuz. | TED | لا يتوجب علينا القيام بأي شيء؛ فقط نشاهدها تنمو حرفيا. |
ne pahasına olursa olsun, yıldızlarımızı gülünç duruma düşmekten korumalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نحافظ على ممثلينا لكيلا يبدو سخيفين بأي ثمن. |
Eğer yardım edebileceğiniz herhangi bir yol varsa, lütfen ama lütfen, edin. | TED | إذا كنت تعتقد أن بإمكانك مساعدتنا بأي طريقة، أرجوك.. أرجوك أن تفعل. |
Sağduyumuz Hangi tarafın kazanmasını istiyor olmamıza göre bilinçsiz bir şekilde etkileniyor. | TED | إن أحكامنا متأثرةبدرجة كبيرة، بغير وعي منا، بأي طرف نريده أن يفوز. |
Hakim hiç bir gerçekle desteklenmediğini söyleyerek tüm bu korkuları atmasını sağladı. | TED | استبعد القاضي كل هذه المخاوف، بحجة أنها لم تكن مدعومة بأي حقائق. |
Teşekkürler. her neyse, sadece Oliver ve ben evde olacağız. | Open Subtitles | شكرا , بأي حال , سنكون أنا واوليفر لوحدنا هنا |
Ayrıca, fiziksel durumunda her Hangi bir değişiklik olursa da bilmek isterim. | Open Subtitles | وسيكون مفيداً أيضاً إذا اعلمتني أولاً بأول بأي تغير بدني في حالتها |
Kaçış ortağı seçecek olsaydım, seni her durumda ona tercih ederdim. | Open Subtitles | لو كان بيدي إختيار صديق للخروج معه، لفضّلتك عليه بأي يوم |
Köpekbalıkları buraya yiyecek için geldi ama yüzeydeki her şeyle ilgileniyorlar. | Open Subtitles | اسماك القرش هنا لكي تتغذى ولكنهم يهتمون بأي شيء على السطح |
Ve bu nadir vakalarda hukuki yaptırımlar uygulanacak olsa bile, mağdurların ceza davası sonuçlanana kadar hiçbir hakları yok. | TED | وحتى في تلك الحالات النادرة التي تختار فيها السلطات التدخل، لا يتمتع الضحايا بأي حق خلال الإجراءات الجزائية المترتبة. |
dedi ve oğlunun Wired ile neden ilgilenmiş olabileceğini hiçbir şekilde anlayamadı. | TED | لم يستطع استيعاب أن يكون ابنه مهتما بوايرد، بأي شكل من الأشكال. |
Birçok doktor ve sağlık çalışanı benim yanlış hiçbir şey yapmamış olduğumu düşünebilir. | TED | سيعتقد بعض الأطباء والمختصين في المجال الصحّي، بأنني لم أقم بأي شيء خاطئ. |
Ha bire Allah'ın adını duymaktan sıkıldım. Onun bunlarla ne ilgisi var? | Open Subtitles | سئمت من سماع الحديث عن الرب طيلة الوقت ما علاقته بأي شيء؟ |
ne Tanrı ne de buradaki başkasına hiçbir hizmet borcum kalmadı. | Open Subtitles | لا أُدين بشيء لرب أو لأي إنسان هنا بأي دقيقة خدمة |
Prensipte, yalnızca yukarıya bakma eylemi aracılığıyla, herkes tarafından herhangi bir yerde erişilebilirdir. | TED | فهي متاحة، نظريًا، بأي طريقة، ولأي شخص، ومن أي مكان، فقط بالنظر لأعلى. |
Bu, bedeninizi evrenin herhangi bir yerine koyarsanız ya da uzayda herhangi bir yerde olursanız öleceğiniz anlamına geliyor. | TED | يعني هذا أنك إذا أخذت جسد أحد منكم بشكل عشوائي، ورميته بأي مكان في الكون، أرمه في الفضاء، ستموت. |
Hangi radyoda? Radyo dinlerim ben. Seni duymuş olmam gerekir. | Open Subtitles | بأي محطة ,أنا أستمع للراديو لابد أنني سمعتك من قبل |
Düşünce ve duygudur. Ama Mike'ın dün anlattığı, akış esnasında, hiç birşey hissetmezsiniz. | TED | و لكن مايك أخبركم أمس أنه أثناء تقدمك فأنت لا تشعر بأي شئ. |
Pek bir şey bulamaz. Hayvan kontrolü ile yeniden başlar. | TED | لا يأتي بأي جديد. فقط يبدأ مع التحكم في الحيوانات. |
Yani suçu işlememelerine karşın dörtte biri yine de suçunu itiraf etti. | TED | لذا فهم لم يرتكبوا الجريمة، ومع ذلك اعترف ربعهم بارتكابها بأي حال. |
Güzelliğin herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda gelişebilme yeteneği var. | TED | الجمال يملك قدرة النمو بأي مكان و بكل مكان و بأي وقت |
Ya da afyon aldığıyla ilgili yalanından sonra... söyleyeceğin bir şeye inanayım? | Open Subtitles | أو أثق بأي شيء تقولين إنه حدث بعد أن كذبت بشأن المخدر؟ |
Dünyanın başka bir yerindeki sosyal alışveriş doğrusal bir süreçtir. | TED | إذا فكرت بالتسوق الاجتماعي بأي مكان آخر فإنها عملية خطية. |
Bu demek oluyor ki, doğada herhangi bir yerde gerçekleşmiyor, fakat bir laboratuvarda farklı endüstriyel ortamlara uygulanmak için insanlar tarafından üretiliyor. | TED | ما يعني أنه لا يتواجد بأي مكان في الطبيعة، لكنه صنع بواسطة بعض الناس في أحد المعامل للتطبيق في إعدادات صناعية مختلفة. |