ويكيبيديا

    "بالي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bali
        
    • aklıma
        
    • Balli
        
    • aklımda
        
    • aklımdan
        
    • Paley
        
    • Aklımdaki
        
    • kafamı
        
    • aklım
        
    • Bally
        
    • Kafamda
        
    • aklımın
        
    • düşündüm
        
    • kafamdan
        
    • düşünüyordum
        
    Deniz aşırı olarak, Yeni Zelanda, Fiji ve Bali'ye gittim. Open Subtitles في الخارج أنا كُنْتُ في .نيوزيلندا ، فيجي، و بالي
    Ya da Bali'deki hangi tatil kasabasının en romantik olduğu. Open Subtitles . او ان بالي ريسورت يعتبر الاكثر رومانسية في العالم
    Belediye başkanları dünyayı yönetseydi dediğimde, bu söz ilk defa aklıma geldiğinde, fark ettim ki, aslında bunu yapıyorlar. TED عندما اقول لو ان المحافظين حكموا العالم اول مرة اختلقت هذة الجملة يخطر علي بالي انهم بالفعل يحكمون العالم
    Biliyorsun ki, eşim, Balli'nin vurulduğu silaha benzer bir silahla öldürüldü. Open Subtitles هل تعلم, زوجتي قتلت في السلاح نفسه الذي قتل به بالي..
    Christy ve kızlarla arabada olacağım zamana kadar bunu aklımda tutacağım. Open Subtitles سأبقي هذا في بالي بوجود كريستي و الأولاد معي في السيارة
    Masamda oturmuş bir araştırma burs talebi yazıyordum ve daha önce hiç aklıma gelmeyen bir düşünce geçti aklımdan. TED كنت جالسةً في مقعدي، أتقدّم لمنحة، ومرّت ببالي فكرة لم تخطر على بالي مسبقاً.
    Bali'nin son siyah domuzları olan bu adamlar için alan yaptık. TED وافسحنا مجالا لهؤلاء الذين هم آخر الخنازير السوداء في بالي.
    Bu Bali'de olan altı odalı kişiye özel inşa edilmiş ev. TED هذا منزل مبني حسب الطلب مكون من ستة طوابق في جزيرة بالي.
    MW: İkimiz kardeşiz ve dünyadaki en iyi okula gidiyoruz: Green School, Bali. TED نحن أخوات، ونذهب الى أفضل مدرسة على وجه الأرض: المدرسة الخضراء، في جزيرة بالي.
    MW: O gece oturup beyin fırtınası yaptık ve Bali'deki tüm sorunları düşündük. TED ونحن على الأريكة في تلك الليلة، تقارعنا الأفكار وفكرنا في جميع المشاكل التي تواجهها بالي.
    Bali hükümetinin desteğini almak için yaptığımız ilk girişimler başarısız oldu. TED بائت أول محاولة لنا في اقناع الحكومة في بالي بالفشل.
    Birinin dediğine göre Bali hava limanından yılda 16 milyon giriş ve çıkış yapılıyormuş. TED ذكر متحدث بان مطار بالي الدولي يقوم باستقبال ١٦ مليون من القادمين والمغادرين في العام.
    Burada her şey çok iyi gidiyordu, hiç aklıma gelmedi. Open Subtitles بصراحة, كان كل شيء بخير لذا لم يخطر على بالي
    Kacırdıgın seyleri dusunmeye calısıyorum da, aklıma pek bir sey gelmiyor! Open Subtitles أحاول أن أتخيل ماذا فاتك ولكن لا شيء يخطر في بالي
    Bak Balli canım, bu ölüm evi... Open Subtitles ‏ ‎انظر يا عزيزي بالي.. المنزل الذي به الموت..
    Balli canım, Johnny film izlemeyi seviyor. Open Subtitles ‏ ‎عزيزي بالي.. جوني يحب مشاهدة الأفلام.
    aklımda bazı şeylerin olduğunu söyle ona. Open Subtitles أخبرْه أنني حَصلتُ على الأشياءِ التي في بالي
    Bunu yaptığıma inanamıyorum. aklımda çok şey var. Bu lanet kadını çekemem. Open Subtitles لا أستطيع القيام بهذا العمل اليوم فثمّة أمور كثيرة تشغل بالي
    Çok harika bir kadın. Hiç aklımdan çıkmıyor. Open Subtitles إنها رائعة, أقصد أنها في بالي طوال الوقت
    İncelediğim ilk yerlerden birisi Manhattan'ın merkezindeki küçük bir cep parkı olan Paley Parkı idi. TED واحدة من أولى الأماكن التي درستها كانت حديقة صغيرة تدعى بالي بارك في وسط مانهاتن.
    Sana destek olmak için buraya geldiğimde, Aklımdaki bu değildi. Open Subtitles عندما أتيت هنا لمساندتك لم يكن هذا الشيئ في بالي
    Bir haftadır ilk kez kafamı kanserden uzaklaştırdığınız için teşekkürler! Open Subtitles ولكن شكراً على إخراج السرطان من بالي لأول مرة منذ اسبوع
    aklım hep onda. Böyle yapamayız, tamam mı? Open Subtitles إنّها تشغل بالي و لمْ نقترب مِنْ إتقانها، اتّفقنا؟
    Atlantic City'de, Bally'de şovu var. Open Subtitles يقدّم فقرة عند فندق بالي في أتلانتيك سيتي.
    Kafamda bilinçsiz bir şekilde oluşmuştu ta ki yıllar sonrasına kadar. Open Subtitles لم يكن ذلك يشغل بالي إطلاقاً. إلى أن مرت ثمان سنين،
    Hiç düşünmemiştim. aklımın ucundan bile geçmedi. Open Subtitles انا حتى لم افكر بها حتى انها لم تمر في بالي
    Her şeye rağmen beni hâlâ seviyor olabileceğini düşündüm. Open Subtitles خطر في بالي أنها ربما طا تزال تحبني رغم كل ما حدث
    Sanırım bunu uzun zamandır düşünmemiştim, detaylı bir şekilde yani ve bunu gerçek anlamda kafamdan atamadım, sebebini bilmiyorum. Open Subtitles لم أفكر في هذا الأمر كثيراً ليس في التفاصيل ومن ثم خطرت على بالي
    Düşündüğüm şeyin sizin için bir ipucu olacağını düşünüyordum. Open Subtitles كنت أفكر بأن يجب أن أقول لك بما يخطر في بالي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد