Aslına bakarsanız bu ülke oldukça ilgi çekici bir modernleşme sürecinden geçmiş. | TED | فهذا بلد قد مر في الواقع من خلال تحديث مثير جداً للاهتمام. |
Hiç suyu olmayan bir ülke, Sınırları ötesinde neler olacağı konusunda endişelenmeli. | TED | ان بلد لايمتلك الماء يجب ان يقلق حول الاحداث خارج نطاق حدوده. |
Geniş imkanlara sahip harika bir ülkede yaşamalarına, en gelişmiş ilaçlara erişimleri olmasına rağmen neredeyse tüm hastalarım hayatını kaybetti. | TED | وبرغم العيش في بلد جميلة وثرية، مع إمكانية الحصول على أكثر الأدوية تطورًا، تقريبًا كل فرد من مرضاي لقي حتفه. |
Bugün dünyadaki sıradışı 200 ülkeden, görünen o ki, sadece biz karbon nötrüz. | TED | من تقريبا 200 بلد في العالم اليوم، يبدو أننا البلد الوحيد المحايد للكربون. |
Her şey Fransa da başladı, peynirin ve hainlerin ülkesi. | Open Subtitles | بدأ كل شيء في فرنسا , بلد الجبن و الخونة. |
Hastalık ülkeden ülkeye o kadar hızlı yayılır ki ne olduğunu anlamazsınız bile. | TED | وينتشر المرض من بلد لبلد سريعاً جداً لدرجة أنك لا تعرف ماذا يحدث. |
Muhtemelen çok uzaklarda ve vergiden muaf bir ülkenin sahilinde yaşarsın. | Open Subtitles | غالباً، على الشاطئ في بلد لا توجد فيها ضرائب، بعيداً جداً |
Birleşerek kurulacak açık, güvenli ve ücretsiz sistemler sayesinde böylesi gözetlemelerden kaçabiliriz, ve bir ülke bu problemi tek başına çözmek zorunda değil. | TED | من خلال بناء معا مفتوحة وحرة، ونظم آمنة، يمكننا أن يرحل مثل هذه المراقبة، ومن ثم لا يملك بلد واحد لحل المشكلة بنفسها |
Bu sohbeti Amerika Birleşik Devletleri bağlamında ele alacağım ancak bu tartışma eşitsizliğin artmakta olduğu her ülke için geçerlidir. | TED | سوف أضع إطارًا لهذه المحادثة فى سياق الولايات المتحدة لكن هذه المناقشة تنطبق عمليا على أي بلد لمواجهة عدم المساواة |
Bu tüm proje özgün oldu-- Yani, dünyada başka hiçbir ülke bu kadar detaylı şekilde çocuk nesillerini takip etmiyor. | TED | وأصبح هذا المشروع فريد من نوعه، لذلك، لا يوجد بلد آخر في العالم يتتبع أجيال من الأطفال بشكل مفصل هكذا. |
Yapmayın, çocuklar. Hiçbir ülke mükemmel değildir. Bizim iyi hale getirmemiz gerekir. | Open Subtitles | لا توجد بلد كاملة يا كاران نحن الذين يمكن أن نجعلها أفضل |
Biliyorsun, Amerika çok rekabetçi bir ülke ve insanlar bu mücadelede kendilerine üstünlük sağlayacak her şeyden yardım alıyorlar. | Open Subtitles | كمتا تعلم، أميركا بلد شديد التنافسية والناس سوف يستغلون أي شيء يقدرون عليه في سبيل نجاحهم في هذه المنافسة |
Dubai imkansızı başarmanın mümkün olduğu, batı modelinin zirve yaptığı bir ülke. | Open Subtitles | دبي تعتبر نموزجا عن انجازات العالم الغربي بلد حيث المستحيل يصبح حقيقة |
Çöküşte olan bir ülkede yaşıyorduk, yavaş yavaş çökmekte olan. | TED | كنا نعيش هناك مع بلد في حالة إنهيار، إنهيار بطيء. |
Başka bir ülkede yaşamak ailen için hiç de kolay olmayacak. | Open Subtitles | لن يكن من السهل لعائلتك ان تجعلك تعيشين فى بلد اخرى |
Fakat, geçmişin başka bir ülkede kaldığını söyledi bana unutulması gerektiğini. | Open Subtitles | ولكنها اخبرتنى أن الماضى فى بلد أخرى الان ومن الافضل نسيانه |
Fakat Mısır en büyük Arab ülkesi ve etkisi çok geniş olanlardan biri. | TED | لكنها أكبر بلد عربي وهي كذلك بلد له الشيئ الكثير من التأثير. |
Bir televizyon sinyali uzayda kaybolur... yanlış bir uyduya gider ve tesadüfen başka bir ülkeye, başka bir gezegene ulaşır. | Open Subtitles | بالتأكيد، إشارة تلفزيونية تضيع في السماء، و تصل إلى القمر الخاطئ، و تصل عرضا إلى بلد آخر، أو كوكب آخر. |
Onu izleyip, bu ülkenin ne kadar muhteşem olduğunu düşünürdük. | Open Subtitles | اعتدنا ان نشاهد تلك ونفكر اي بلد مذهل هذا البلد |
Şirket müşterilerimize ek olarak, 25 yabancı ülkeyi temsil ediyoruz. | Open Subtitles | بالإضافة إلى زبائننا المتعلقون بالشركات نحن نمثل 25 بلد أجنبى |
Sadece fikrimi değiştirdim, hepsi bu. Özgür bir ülkedeyiz, değil mi? | Open Subtitles | غيرت رأيي وحسب، هذا كل شيء إنها بلد الحرية، أليس كذلك؟ |
Gökyüzü hiçbir ülkeye ait değildir ve gökyüzünde hiçbir silaha yer yoktur. | Open Subtitles | السماء لا تنتمي لأيّ بلد .ولا توجد هناك أيّ أسلحة في السماء |
Daha sonra 40 farklı ülkedeki çeşitli çöpçatanlık sitelerine bu anketi ekledim. | TED | من ثم وضعت الاستبيان على العديد من مواقع المواعدة في 40 بلد. |
Bilimin harikalarını keşfetmeden önce yoksul çiftçiler ülkesinde basit bir çiftçiydim. | TED | قبل أن أكتشف عجائب العلم، لقد كنت فلاحاً بسيطاً في بلد لفلاحين فقراء. |
Şüphe çekmeden aletleri başka ülkelere taşımak için paravan da olabilir. | Open Subtitles | وقد تكون طريقة لنقل المعدات إلى بلد آخر دون دفع الشبهات |
Neden bir süre yapmıyorsunuz? Özgür bir ülkedir burası, genelde. Buraya gelerek büyük bir hata yaptın, aşçı. | Open Subtitles | إنها بلد حر فى الغالب , لقد ارتكبت خطئا بدخولك هنا |
Kral Ferdinand'ın ülkesine bir daha saldırmayacağına dinin ve şerefin üzerine yemin eder misin? | Open Subtitles | هل تتعهد رسميا انك لن تهاجم ابدا بلد الملك فرديناند ؟ |
Küçük bir ülkede yağmurlu bir seçim günüdür, bu ülke benim ülkem olabilir, ama sizin ülkeniz de olabilirdi. | TED | كان ذلك يوم انتخابات ماطر في بلد صغير -- يمكن أن يكون بلدي ولكنه يمكن كذلك أن يكون بلدك. |