ويكيبيديا

    "بما يكفي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yeterince
        
    • kadar
        
    • yeterli
        
    • yeter
        
    Sadece merdivenlerimizle gittik ve fark ettik ki yeterince uzun değiller. TED وصلنا ومعنا سلالمنا فقط وادركنا انها لم تكن طويلة بما يكفي.
    İnsan neslini iyileştirmeye biraz uzağız. Şu andaki hedefimiz, bunu yapabilme şansını yakalayabiilmek için yeterince uzun yaşamayı garantilemek. TED نحن بعيدون من تحسين قدرات الناس. وهدفنا هو التأكد من أن لدينا فرصة للصمود بما يكفي لفعل ذلك ربما.
    Belki yeterince güzel değilim veya bunun gibi aptalca bir şey. Open Subtitles ربما لم أكن جميلة بما يكفي أو سبب غبي مثل هذا
    Genişlemeye dayanacak kadar esnek bir külot nasıl bulacağını sormuyorum bile. TED ولن أتسائل حتى كيف يجد سراويل مرنه بما يكفي لتحمل التمدد.
    Kırk tane dev küp bulacağız, kırk kilo güzel kokulu yağ ya da kırk haramiyi taşıyacak kadar büyük olmalılar. Open Subtitles سنقوم بتجميع أربعين جرةً ضخمة كبيرة بما يكفي لتحمل حمولة أربعين من الزيت وكبيرة بما فيه الكفاية لتحمل أربعين لصاً
    Onu bulacağın tek yer ringdir. Ve bunun içinde yeterince iyi değilsin. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لتجده هي داخل الحلبة و انت لست جيدا بما يكفي
    yeterince uzun bir zaman çizgisinde sağ kalma oranı herkes için sıfıra düşer. Open Subtitles مرحباً علي مدي زمني طويل بما يكفي معدل النجاه لكل شخص ينخفض للصفر
    Eğer bunu yeterince uzun izlerseniz nehir size her şeyi gösterecektir. Open Subtitles إذا شاهدته لمدة طويلة بما يكفي فسوف يريك النهر كل شيء
    Tollan'ın yeterince hızlı ya da yeterince yakın bir uzay aracı yokmuş. Open Subtitles تولان ليس لديهم مركبات فضائية سريعة أو قريبة بما يكفي للوصول إليهم
    Daireyi arkadaşlarımıza bıraktık, ve senin yeterince zeki olan eşin onlarla görüşmeyi sürdürdü. Open Subtitles وتركنا الشقة لأصدقائنا، ولقد كانت زوجتك ذكيةً بما يكفي لتبقى على اتصال معهم
    Ve ya da inanmıyorum, bunu yapmak için yeterince güçlü. Open Subtitles وصدقي هذا أو لا أنت قوية بما يكفي لتفعلي هذا
    Tamam, ama bana bağırma gerek yok. Ben yeterince kötü olduğu gibi hissediyorum. Open Subtitles حسناً ، لكن لا يجب أن تصرخي علي أنا أشعر بالسوء بما يكفي
    Hayatımı kurtarmak istiyorum, fakat bunun için yeterince güçlü müyüm? Open Subtitles أريدُ إنقاذ حياتي فهل أنتَ قويٌّ بما يكفي للقيام بهذا؟
    Ölümün olmadığı bir dünyada yaşamak için. yeterince ölüm gördüm. Open Subtitles لأعيش في عالم بدون موت لقد رأيك بما يكفي منه
    Yüksek mahkemeye göre değil ama bakteriler için yeterince sıcak. Open Subtitles ليس بالنسبة إلى المحكمةِ العليا لكنّها دافئةٌ بما يكفي للجراثيم
    İtaat ettirmeyi dene, Tribün, o kadar aptalca cesaretin varsa. Open Subtitles اجعلني اطيعك ايها التربيون اذا انت احمق بما يكفي لتحاول
    O kadar da küçük sayılmaz. Hem kızlar erken evlenmelidir. Open Subtitles هي طفلة كبيرة جدا وكبيرة بما يكفي، قريبا بما يكفي
    Yalnızca çöpçülük edecek kadar hareketli yamalayacak kadar vahşi olanlar hayatta kalabiliyordu. Open Subtitles أولئك فقط إنتقلوا بما يكفي للإقتيات الوحشي كان كافياً لسلب ما بقي
    O şişko benzin deposunu taşıyabilecek kadar büyük bir araç. Open Subtitles العربة كبيرة بما يكفي لسحب تلك الدبابة السمينة من الغاز
    Kurtlar başarılı olursa tüm sürüye bir hafta yetecek kadar etleri olacak. Open Subtitles لو نجحت الذئاب فسيحظون بما يكفي من اللحم للمجموعة كلها لمدة أسبوع.
    Hem nasıl olsa Arikara'larla aramıza yeterli mesafe koymadık mı? Open Subtitles بالإضافة، ألمَ نبتعد بما يكفي عن هنود الحمر، بأيّ حال؟
    Çok fazla değil ama kendi ayağınız üzerinde durmanıza yeter. Open Subtitles ليس بها الكثير من المال، ولكنه بما يكفي كي تعيشوا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد