"تحسب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sanıyorsun
• sayılmaz
• sayılır
• düşünüyorsun
• sanıyor
• sayılmıyor
• Sence
• sandın
• sayılıyor
• düşünüyor
• sayıyorsun
• saymazsan
• saymazsak
• zannediyorsun
• düşünme

Böyle uğurlandığın için belki de önemli biri olduğunu sanıyorsun.
أعلم. تحسب نفسك رجلاً مهماً، برحيلك بهذه الطريقة.

Sen kimle konuştuğunu sanıyorsun, muhafazakâr karınla mı?
من تحسب أنك تكلم؟ زوجتك البيضاء المتزمتة؟

Ben bir komedyenim yani eğer ot almış birini güldürürsem, bu sayılmaz, çünkü onlar hep gülüyorlar.
فأنا مثل الممثل الهزلي إذا جاءتني ضحكة من إنسان في حالة نشوة فهي لا تحسب لأنهم دائما يضحكون

Bir kere daha olmuştu. Ama büyük bir yemekten sonra. Yani sayılmaz.
ثم مرة اخري لكن بعد وجبة ثقيلة لذا لا تحسب

Sizce iki yere birden ameliyat yaptığım için iki nöroloji ameliyatı yapmış sayılır mıyım?
هل تظن حيث أنني سأقوم بالعملية على منطقتين، أنه من الممكن أن تحسب هذه كجراحتين عصبيتين؟

O kadar büyük olduğu için iki kez sevişmiş sayacağını düşünüyorsun.
أنت تعتقد أنه بسبب كونها ضخمة جدا فالمضاجعة معها تحسب كإثنتين

Bu seferler daha kolay olacak sanıyor insan ama tersi oluyor.
تحسب أن هذه رحلات ستكون سّهلة، لكن يتضح إنها عكس ذلك.

100 adım yürüyebileceğini sanıyorsun ama karaciğerini çoktan zorladın.
، تحسب أنه على بعد 100 قدم وإذ فجأة تجده يمضغ في كبدك

Ne kadar böyle giderdi sanıyorsun?
أن ترتدي حلّة كلّ يوم وتجلس إلى مكتب، كم تحسب أنّ ذلك سيدوم؟

Hayır, sen ne cehenneme gittiğini sanıyorsun?
كلاّ ، تـوقف تـوقف ، إلى أين تحسب نفسك ذاهب؟

Sen bizi sevmek için para alıyorsun bu sayılmaz.
نعم , و لكنك خادمة يدفع لك لتحبينا , و هذه لا تحسب.

Hayır,Bu seferki önceki gibi olmayacak, bu yüzden ikinci sayılmaz.
لا إنها نفس الخيانة السابقة جميعها تحسب واحدة

Arkadaşın henüz ölmediyse o dilek sayılmaz.
هذة الأمنية لا تحسب .اذا صديقك لم يمت فعلاً

Ben tatlı ikram etsem ve kimse aç olmasa bile bu gene de tatlı olarak sayılır.
قدمت فطيرة، و لا أحد جائع مازالت تحسب كـ تحلية.

'Boşandıktan sonra ilk' sayılır mı dersin?
هل تعتقد الاولى بعد الطلاق يمكن ان تحسب ؟

Neden insanlar gerçeği bilirse sana daha kötü davranacaklarını düşünüyorsun?
لماذا تحسب أنّ الناس سيعاملونكَ بشكلٍ أسوأ إن عرفوا الحقيقة؟

Sırf alt tabakadan olduğu için mi Yoo Na'nın annesinden haz etmediğimi düşünüyorsun?
هل تحسب أنني لا أحبّ والدة يونا فقط لأنّها من عائلة ذو مستوى وضيع؟

Camejo, sırf burjuvalarla takılıyor diye onun çekici olduğunu sanıyor.
كاميخو تحسب نفسها راقية، لمجرد أنها تتردد على البيض

Fıstık ezmesi. Fıstık ezmesi sayılmıyor mu?
زبدة فول سودانى مطحون هل تحسب زبدة الفول السودانى المطحون ؟

Sence sen hazır olana kadar bekler mi? Bunu bana bırak.
هل تحسب أنها ستنتظر في الجوار لتصبح جاهزاً ؟

Seni aramaktan vazgeçtiğimi mi sandın?
هل كنت تحسب اني سوف استسلم عن البحث عنك؟

Ve neredeyse hiç seks yapmadığım halde, bu sayılıyor.
و حتى أننى بالكاد مارست الجنس، تحسب

Davayı açmayacak. Bir çeşit kan davan olduğunu düşünüyor.
لن تعيد فتح القضيّة، تحسب أنّكِ تودّين الثأر منها

Olamaz, yanlış sayıyorsun.
لا يمكن ، أنت . تحسب خطأ

Her gün vücudumda açılan lanet kanlı delikleri saymazsan, yok.
إلا إذا كنت تحسب النزيف من كل فتحة لعينة بجسمي

Bir daha domuz salamı yiyemeyeceğimi saymazsak.
إن لم تحسب الأيام الباقية لي لم أكل فيها طعامي المفضل , فالطبع

Bunları kendime saklamak beni mutlu mu ediyor zannediyorsun?
هل تحسب أنني أستمتع بإبقاء كل هذه الأشياء لنفسي ؟

Bu sayıyı bir kayıp düşünme, dovüş henüz bitmiş değil.
لا تحسب هذه أنني خسرت المبارزة لم تنتهي.