Ok, sert çocuk. Şimdi ufaklığa bir parça tavuk vermek istiyor musun? | Open Subtitles | حسناً أيها القوي، الآن، ألا تريد أن تعطي الصبي قطعة من الدجاج؟ |
Ve bütün bu şeyler bana, heyecan, keyif ve merak veriyor. | TED | وكل هذه الأشياء بالنسبة لي تعطي نوعا من البهجة والإثارة والدهشة. |
Evet; en yakın arkadaşına arabanın anahtarlarını veriyorsun yaşlı kadını hastaneye götürmesi için. | Open Subtitles | أجل تعطي مفاتيح سيارتك لصديقك المفضل و تدعه يأخذ السيدة العجوز إلى المستشفى |
Ama hayata yeniden başlamak için kendine bir şans vermelisin. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تعطي لنفسك فرصة لبدء العيش مرة اخرى. |
Aslında, model basitçe, herkese birer araba ver, her yere yol inşaa et ve herkese vardıkları yerde park edecek bir yer ver şeklindeydi. | TED | في الواقع، كان من النموذجي بالفعل، أن تعطي كل شخص سيارة، تبن طريق يصل بين كل شيء، وتمنح الناس مكاناً للمواقف عندما يصلون هناك. |
Şey, sahiplik hissedarlara oy verme hakkı tanır. | TED | حسناً، تعطي الملكية حق التصويت للمساهمين. |
Bana bir şey olursa_BAR_bunu Teğmen Briggs'e vermeni istiyorum. | Open Subtitles | إن حدث لي أي شيئ ,فأريدك أن تعطي هذة للملازم بريجز حسناً |
Lütfen. Ne yetenek ama. Masal uydurup, aptallara umut vermek. | Open Subtitles | يالها من هبة لتصطنع قصص خيالية و تعطي الأمل للحمقي |
Odamı Rebecca'ya vermek istedin çünkü babasının özel jeti vardı. | Open Subtitles | أردتِ بأن تعطي غرفتِي لـ ريبيكا بسبب طائرةِ أبّيها الخاصّةِ. |
Peki suçlu bulmak istediğiniz kişilerin isim listesini muhbire vermek sizin usulünüz müdür? | Open Subtitles | وهل هي أيضاً ممارسة أن تعطي المخبر قائمة بالأشخاص الذين تريد إيجادهم مذنبين؟ |
Vermont'taki bir güneş parkı, gerçek verilere göre metrekareye 4,2 vat enerji veriyor. | TED | وهنا ترون حقل شمسي في فيرمونت مع بيانات حقيقية تعطي 4.2 واط للمترالمربع |
Her projeye büyük bir karton kutu veriyor, kutunun üzerine projenin adını yazıyor. | TED | إنها تعطي كل مشروع صندوق كرتون كبير، تكتب اسم المشروع على جانب الصندوق، |
Dostum, ölü kız arkadaşıma neden pahalı bir mücevher veriyorsun? | Open Subtitles | يارجل ؟ لماذا تعطي قلادة ماسية إلى صديقتي الميتة ؟ |
Her gün bu serseriye kaldırımı süpürmek için bir dolar veriyorsun. | Open Subtitles | كل يوم تعطي ذلك الحقير دولاراً ليكنس الرصيف؟ |
Şarkı söylediğinde,neyden bahsettiğini yürekten bilmelisin ve yüreğindekini paylaşmaya istekli olmalısın ve kendinden bir parça vermelisin | TED | عندما تغني فعليك معرفة ما تتكلم عنه معرفة وثيقة، وعليك أن تكون على استعداد لمشاركة هذه المعرفة و تعطي قطعة منك. |
YOL ver işareti, yolun sağından gelenlere yol verin anlamında. | TED | معنى الأولوية هو : عليك أن تعطي حق الطريق. |
Karar verme süreçlerine katkı koyarak, başarıyı artırabilirdi. | TED | يمكنها أن تعطي مصداقية لإتخاذ القرار، معطيةً زخماً للنجاح. |
Bu notu almanı ve oradaki sarışın kıza vermeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تعطي هذه الملحوظة لتلك الفتاة الشقراء هناك |
Gerçekten de kırmızılar; kana rengini veren de onlar. Hemoglobin akciğerlerinizdeki | TED | وهي حمراء فعلاً .. وهي التي تعطي الدماء لونها والهيموجلابين يعمل كإسفنجة جزيئية |
Senden iğrenmemin sebebi, Rowntree hizmetkâr öğrencine Coca Cola vermen. | Open Subtitles | الشيء الذي أكره فيك راونتري هي الطريقة التي تعطي الكوكا كولا إلى أتباعك الحثالة. |
Kızıma da, göç etmeye teşvik etmek için, dairenin anahtarını tesadüfen mi verdin? | Open Subtitles | وبالصدفة تعطي بنتي شقتك وتشجعها على الهجرة |
Fakirlere para verirsin, yardım etmiş olursun. Hiç kimse benden bağış istemedi. | TED | فالفقر هناك مدقع .. وانت تعطي المال لكي تساعد ولكن لم يطلب أحداً اي شيء منه |
Uzaktan kontrolle, Seraphim'e yeni bir varış noktası verecek iznin yok senin. | Open Subtitles | لن يكون لديك صلاحية كي تعطي المحطة وجهة جديدة من محطة بعيدة |
Eski bir modeli yapacağız. Sıcak ve rahat bir hava verecek. | Open Subtitles | نحن ذاهبون مع نظرة عتيقة، والتي سوف تعطي نظرة دافئة ومريحة. |
"bu kadar havalanma,kendini ele vereceksin" | Open Subtitles | لا تتغر كثيراً، انت تعطي نفسك اكثر مما تستحق |
Bu sembollerin karakterlere sanal Dünya'da farklı güçler verdiğini düşünebilirsiniz. | TED | تستطيع التخيل ربما هذه الرموز تعطي الشخصية قدرات خاصة عندما ترجع الى العالم الافتراضي |