"تعمل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çalışmıyor
• yapıyorsun
• çalışıyordu
• çalışıyorsunuz
• çalışmak
• çalıştığın
• çalışıyormuş
• yapıyor
• açık
• çalışıyordun
• çalışmaya
• işin
• çalışıyor
• çalışan
• çalıştığını

Manyetik kartlarımız da var ama elektronik cihazlar 1408 no'lu odada çalışmıyor.
لدينا مفاتيح ممغنطه في الفندق ولكن الإلكترونيات لا تعمل في الغرفه 1408

Bir şeyler istediğin gibi olmadığında, sen de bunu yapıyorsun.
عندما لا يحدث الشيء كما تريد، أنت تعمل هذا أيضا

Nineniz bunun üzerinde çalışıyordu, bu da demektir ki çözmeye çok yaklaşmıştı.
جدتك كانت تعمل على بداية إذاً هذا يعني أنها كانت قريبة لاكتشافها

Madem burada çalışıyorsunuz, tüm töreni size 40 dolara yaparız.
بما أنّك تعمل هنا سنقيم المراسيم مقابل 40 دولاراً تقريباً

Bu yüzden başvurduğumuz bir yaklaşım, proteinleri düzgün şekillerinde tutmak için, moleküler seloteyp işlevi gören ilaçlar tasarlamaya çalışmak.
احد التوجهات التي نعمل عليها, محاولة تصميم ادوية تعمل بطريقة مثل جزيئييات الشريط اللاصق لحفظ البروتين في شكله الصحيح

O senin çalıştığın bankayı soydu ve bunu Coco Bongo'da buldum.
سرق المصرف الذي تعمل فيه ثم وجدت هذه في الكوكو بونجو

Annem çalışmıyor, babam da bir film dağıtım şirketinde çalışıyor.
حسنُ، والدتي لا تعمل ووالدي يعمل في شركة توزيع أفلام.

Artık burada çalışmıyor bile ama hâlâ dışarıdan hastalarına yardım etmeye çalışıyor.
هي لم تعد تعمل هنا حتى، ولازالت في الخارج تحاول مساعدة مريضتها.

Buz makinesi çalışmıyor. - Affedersiniz? - Odamdaki buz makinesi çalışmıyor.
مكينة الثلج لا تعمل مكينة الثلج التي بجوار غرفتي لا تعمل

Eh işte. Ne yapıyorsun? Bankayı mı soyuyorsun?
ـ إذاً,أنت تعمل هنا ـ نوعاً ما,هل تسحب أموالاً من البنك؟

Cevabını bilmelisin. Bunu nasıl yapıyorsun?
أنت تعمل هنا منذ 16 عاما، الأكيد أنك تعرف

Ayda iki-üç soygun yapıyorsun. Her ay.
كنت تجري عمليّتان أو 3 سرقات في الشهر، تعمل شهراً و تختفي في الذي يليه

Ben çocukken, annem bir dava üzerinde gece gündüz çalışıyordu.
وأنا صغير، كانت أمّي تعمل على قضية على مدار الساعة.

Onca zaman boyunca sizinleyken gizlice benimle, taslağı sizden alıp getirmek için çalışıyordu.
عندما كانت معكم طوال الوقت حين كانت تعمل معي سرّاً لتحضر المخطوطة منكم

Astsubay Graves, ne kadar zamandır Binbaşı Haber'ın emrinde çalışıyorsunuz?
للغايه اه,الضابط جريفيز منذ متى و انت تعمل مع الآمر

- Sorun, kolektif güçlerin farklı dünyalarda bizimle çalışmak eğer bilmiyorum.
لا أعلم إذا كانت قوانا المجموعة قد تعمل في عالمين مختلفين

O senin çalıştığın bankayı soydu ve bunu Coco Bongo'da buldum.
سرق المصرف الذي تعمل فيه، ثمّ وجدت هذه في الكوكو بونجو.

Şu anda hiçbir bokun üzerinde çalışıyormuş gibi görünmüyorsun da.
لأنني واثقة تماماً بأنّك لا تعمل على أي شيء هنا

Burada 3 binin üzerinde ABD firması iş yapıyor ve bunlar Amerikan çıkarlarıdır.
هناك أكثر 3000 شركة أمريكية تعمل في هذه البلاد وهذه هي المصالح الأمريكية

Doktor, açık olduğuna emin misiniz? Ben bir şey duyamıyorum.
دكتور ، أمتأكد أنها تعمل ، لست أسمع لها صوت

Şimdi ölmüş olan göçmenleri işe almış bir şirkette çalışıyordun!
كنت تعمل في شـركة جميعهم مهاجرين غير شرعيين وجميعهم قتلى

Böylece, Avrupa'daki genç Müslümanlarla çalışan çeşitli örgütlerde gönüllü olarak çalışmaya başladım.
بدأت العمل التطوعي لصالح منظمات مختلفة تعمل مع الشباب المسلمين داخل أوروبا.

Hayır, ama polisi peşinizden ancak 24 saat önleyebilirim. Federaller işin üstündeler!
كلا , إنما سأحميكما لفترة 24 ساعة فالشرطة الفدرالية تعمل على القضية

Ve bunun ne kadar gıcık olduğunu biliyorum, yani karma çalışıyor.
وأنا أعلم كم ذلك مزعج، لذلك فإن العاقبة الأخلاقية تعمل حقا.

Birçoğunuz, bunun tam olarak nasıl çalıştığını merak ediyor olabilir.
الآن، قد يتساءل العديد منكم، كيف تعمل هذه التقنية بالتحديد؟