ويكيبيديا

    "جداً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çok
        
    • fazla
        
    • bir
        
    • bayağı
        
    • ki
        
    • - Çok
        
    • epey
        
    • bu kadar
        
    • gibi
        
    • pek
        
    • aşırı
        
    • oldukça
        
    • öylesine
        
    • derece
        
    • gayet
        
    Eşsiz,... ...çok çok özel,... ...bireyci ve çoğunlukla da... ...baştan çıkarıcı.... ...bazı kadın karakterlerle fazla zaman... ...harcamak benim kaderim. TED الآن قُدِرَ لي تمضية الكثير من الوقت مع بعض الشخصيات الفريدة, خاصة جداً, فردية , و احياناً خواص أنثوية مغرية.
    Tabii ki yavru babun çok masumdu,... ...geri dönmedi ve koşmadı. TED وطبعاً .. ان القرد الصغير كان بريئاً جداً ولم يهرب حينها
    İşte Çinlilerin devlet algısı bu, bizimkinden çok ama çok farklı. TED هذه هي نظرة الصينين لحكومة الصين وهي مختلفة جداً عن نظرتنا
    Bu iki cihaz, Sürücü Kavrama ve Hız Şeridi çok kullanışlılar. TED وبالتالي فإن هذان الجهازان مقبض المحرك وقطاع السرعة ، فعالان جداً
    O günlerde tek başınasınız. İnsanlar herhangi bir kişiye dokunmaktan çok korkuyorlardı. TED في تلك الأيام كنت وحيداً. الناس كانوا خائفين جداً من لمس أحد.
    İlk ortaya çıktıklarında çok basit şeylerdi, öyle ışıltılı harika şeyler değil. TED عندما جاءوا لأول مرة ، كانت بسيطة جداً وليس براقة بشكل خاص.
    Plastiklerin ise birbiriyle örtüşen ve çok dar bir aralıkta değişen yoğunlukları vardır. TED ولكن أنواع البلاستيك لديها كثافة تتداخل مع بعضها البعض على نطاق ضيق جداً
    Bu durumda değil, çünkü bu çevresel olarak çok sağlam bir teknoloji ürünü. TED حسناً في هذه الحالة هو ليس كذلك لانها تكنولوجيا بيئية نظيفة مفيدة جداً
    Ve varlığınızın her anını savunmak savunmak zorunda olduğunuz bir durumda olduğunuzda çok farklı bir tavırla tepki vereceğiniz bir durumda kalıyorsunuz. TED وعندما تكون في موقف يتوجب عليك فيه تبرير كل لحظة من وجودك، فتوضع في موقف حيث يتوجب عليك التصرف بسلوك مختلف جداً.
    Daha önce söylediğimiz gibi, hareket bu türden canlı sistemler için çok önemli. TED كما سمعتم في البداية، فإن الحركة مهمة جداً لهذه الأنواع من الأنظمة الحية.
    ve zenginliklerin toplamı gerçekten çok büyük. Klasik bir ağ etkisi. TED ومقدار الثراء الناتج عن ذلك كبير جداً. فهو تأثير شبكي ممتاز
    bir şiir vardır çok ünlü bir İngiliz şairin yazdığı 19. yüzyılın sonunda TED هناك قصيدة مكتوبة من قبل شاعر انجليزي مشهور جداً في نهاية القرن 19.
    Buhar, sudan 1000 kat fazla hacme sahiptir bu nedenle muhafaza binalarının boyutları rektöre göre çok daha büyüktür. TED يأخذ البخار حيزاً أكبر من الماء السائل ب1000 مرة لذا تصبح بناية الاحتواء النووي كبيرةً جداً مقارنة بحجم المفاعل.
    Dünya'da, sıfırdan bir yaşam formu yaratmayı denemek için harika deneyler yapılıyor. Bildiğimiz DNA formlarından çok farklı olabilecek türden bir yaşam. TED يجري القيام بها في محاولة لخلق الحياة من نقطة الصفر، قد تكون مختلفة جداً عن أشكال الحياة ذات الحمض النووي الذي نعرفه.
    Burada kadın başına çok bebek sayısına sahip ülkeler oldukça düşük gelire sahipler. TED البلدان التي لديها العديد من الأطفال لكل امرأة هنا، لديها دخل منخفض جداً.
    Bu biçimler çok incelikli görünüyor ama işlem çok basit. TED هذه الأشكال تبدو معقدة، ولكن هذه العملية هي دونية جداً.
    Ancak sözcüklerin politikanın tam ortasında yer aldığı gerçeği çok önemli ve politikacılar da dili kontrollü kullanmayı denemeleri gerektiğinin farkındalar. TED ولكن من المهم جداً أن نعرف أن الكلمات محور الحياة السياسية، وأن جميع السياسيين يعرفون أن عليهم محاولة التحكم في اللغة.
    çok iyi bir görüşünüz yoksa, bir tanesini görmek oldukça zor. TED ومن الصعب رؤية إحداها إلّا لو كان لديكم نظر جيد جداً.
    Bu ses sanki bayağı yüce bir yerden geliyor gibi. Open Subtitles حسناً, هذا الكلام يبدو أنّه صادر من إنسان كريم جداً
    - Ne zaman dönmeni bekliyor? - çok kısa zamanda. Geç kalma dedi. Open Subtitles . قريباً جداً . قال لي ألا أتأخر، و كان مُصِّراً على ذلك
    Daha sonra ise de epey yaşlı bir Rus uçağı ile medeniyetin son noktası olan Khatanga adlı bir kasabaya uçtuk. TED ومن ثم، قمنا باستئجار طائرة روسية قديمة جداً لتطير بنا إلى مدينة تدعى كاتنقا، والتي تعتبر نوعاً ما آخر نقطة للحضارة.
    Bunun bu kadar hızlı olmasının nedeni mobil işbirliği nedeniyledir. TED السبب أنه يحدث بسرعة جداً هو بسبب التعاون بتقنيات الموبايل.
    Farketmiş olduğunuz gibi, Kanada'daki seçimler şaka gibi. Haksız ve gelişigüzel sonuçlar veren TED وكما تلاحظون فان الانتخابات في كندا مهزلة فنحن نعتمد على انظمة قديمة جداً
    Katili yakalamak için pek acele ettiğini söyleyemeyiz, değil mi? Open Subtitles ليسوا في إندفاع كبير جداً للقبض على القاتل أليسوا كذلك؟
    Bazı nadir durumlarda da, aşırı zindelik, uyku hali, hafif halüsinasyonlar. Open Subtitles و هناك حالة نادرة جداً و هي فرط النشاط أحلام اليقظة
    Su soğutmalı reaktörlerin sorunlarına sahip değildi ve nedeni ise oldukça açıktı; TED ولا يعاني من مشاكل المفاعل المبرد بالماء والسبب في ذلك بسيط جداً.
    Kanaatimce cinayete saplantısı öylesine güçlü ki, söz verdiği şekilde davranmak zorunda. Open Subtitles برأيي أن هوس القاتل قوي جداً لدرجة أنه سيحقق ما وعد به
    Benim karım son derece tutumludur, ev idaresinden artan parayı biriktirir. Open Subtitles سيدي .. زوجتي مدبره جداً. توفر مال خارج تدبير شئوون المنزل.
    Biraz kilo kaybetti ama hamileliğin ilk aylarında bu gayet normal. Open Subtitles حَسناً فَقدتْ بَعْض الوزنِ لكن ذلك طبيعيُ جداً في الشهورِ الأولى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد