ويكيبيديا

    "خطأ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hataydı
        
    • suçu
        
    • sorun
        
    • yanlışlık
        
    • ters
        
    • yanlıştı
        
    • hatalı
        
    • yanlış
        
    • kötü
        
    • doğru
        
    • hatayı
        
    • terslik
        
    • değil
        
    • hatasıydı
        
    • Yanılıyorsun
        
    Belki savaş bir hataydı ama bu yüzden vatanından nefret etme. Open Subtitles ربما كانت الحرب خطأ هنا لكن لاتكره وطنك من أجل هذا.
    Polis avukatının da değindiği gibi Bayan Selmer üzücü bir hataydı. Open Subtitles الحادث الذي تعرض له وكانت السيدة سلمر خطأ , وكان أوضح
    Bu Maria'nın suçu değil. Mary'nin kuzusu olduğunu bilmiyor olabilir. Open Subtitles ليس خطأ ماريا كونها لاتعرف أنه كان لماري حمل صغير
    Bir sorun çıkarsa, içeri Los Angeles polisi gibi girersin. Open Subtitles اذا حدث أى خطأ فلتتدخل وكأنك من شرطه لوس انجلوس
    Hatta bazıları üniversiteye bir yanlışlık sonucu kabul edildiklerini düşünüyordu. TED بل إن بعضهم اعتقد أن قبوله في الجامعة كان نتيجة خطأ.
    Gerçekten, yapma sen bayıldığın zaman bir şeylerin ters gittiği düşündüm. Open Subtitles دعينا نتحدث بجدية عندما أنهرتي فكرت في شيئاً ربما هو خطأ
    Kısacası, senaristlik marifetiyle alakalı genel inanış, nerede olduğu ve nerede bulunabileceği, yanlıştı. TED ببساطة، الحكمة التقليدية حول إستحقاق كتابة السيناريو أين كان وأين يمكن العثور عليه كان خطأ
    Ve bu olanlar bir hataydı. Üzgünüm. Bana ne oldu bilmiyorum. Open Subtitles هذا كان خطأ , انا آسف لا اعرف مالذي حدث لي
    Büyük hataydı, 18 ayıma, broker lisansıma ve ailemin güvenine mal oldu. Open Subtitles لقد كان خطأ كبيراً وقد كلفني 18 شهراً ورخصة عملي وثقة عائلتي.
    Ama bir hataydı ve kulağa geldiği kadar kötü değil. Open Subtitles لكن هذا كان خطأ صريحاً وليس كريهاً بقدر ما يبدو
    Hayatımı kontrol ediyor. Babamın suçu.Numarayı yenmenin bir yolunu bulduğunu söylemişti. Open Subtitles وكان والدى على خطأ قال انه وجد طريقة لهزيمة هذا الرقم
    -Asla kimsenin suçu değildir! Open Subtitles ليس خطأ أحد دائماً؛ إنه دائماً ذنب شخص آخر
    Umarım mahsuru olmaz. Hayır, sorun değil. Lisa, bu çok aptalca, tamam mı? Open Subtitles ـ لا , لا توجد أىّ مشكلة ـ هذا خطأ , تعالى هنا
    Sadece bir şey gerekirse ya da bir sorun çıkarsa arayın. Open Subtitles لا تتصل الا اذا كنت تحتاج شيئاً او حدث شيئ خطأ
    Hiç bir şey bilmiyorum müfettiş bir yanlışlık olmalı. Open Subtitles أنا لا أعرف شيء حول ذلك . لابد أن يكون هناك خطأ ما
    Bir yanlışlık olmalı. Listeye tekrar bakar mısın? Open Subtitles لا بد أن هناك خطأ ما هل لنا أن نرجع للقائمة مرة أخرى
    Dünya'ya sağ olarak dönmememiz gerekiyordu ama bir şeyler ters gitti. Open Subtitles حدث خطأ ما و لَمْ يفتَرضْ أن نعود إلى أرضَ حيّةَ
    Bence hep yanlıştı çünkü bence yaratıcılık oldukça işbirliği demekti ve muhtemelen de geniş bir şekilde interaktifti. TED أعتقد أنها كانت دائما على خطأ لأنني أعتقد دائما أن الإبداع تعاوني للغاية و ربما يكون تفاعلياً بشكل أكبر
    hatalı bir şey yapmadığında asla bir kadına kötü davranmaz. Open Subtitles لا يسيء معاملة امرأة أبدا إلا اذا قامت بشيء خطأ
    Diğer bir deyişle, politik olarak haklı olabiliriz ama duygusal olarak yanlış. TED بكلمات أخرى، بإمكاننا أن نكون على حق سياسياً لكن على خطأ عاطفياً.
    kötü olanın kötü, yanlış olanın yanlış olduğunu bildiği halde. Open Subtitles حتى ولو كان يعلم أن الشئ مروعاً و أنه خطأ
    Bu, ortalama bir romanın iki katına denk geliyor ve tek bir harf hatası bile yapmadan tüm harfleri doğru sıraya koymamız gerekiyordu. TED وهو أكبر من ضعفي معدل حجمه لديكم، ويجب علينا أن نضع كل واحد من هذه الأحرف في الترتيب الصحيح، بدون خطأ مطبعي واحد.
    Küçük bir hatayı sormak için gelmiştim. Siz benden yardım istediniz. Open Subtitles لقد سعيت إليكم مع التحفظ على خطأ طفيف لقد سألتموني المساعدة
    Bunda bir terslik mi var yoksa akşamdan kaldığım için mi böyle? Open Subtitles هل كان هناك شئ خطأ ؟ ام انه بسبب الصداع الكحولي ؟
    Bu, tüm dünyayı etkileyen devasa bir hata, hayret verici derecede absürd bir hata bir şeytanlık dizisi değil. TED أعتقد أن هذه مسألة خطأ عالمي مأساوي خطأ سخيف على نحو مذهل أكثر من كونه موجة عارمة من الشر.
    Komşulardan biri her şeyi görmüş. TIR şoförünün hatasıydı diyor. Open Subtitles أحد الجيران رأى كل شيء، وقال أنه خطأ سائق شاحنة،
    Her zaman her şeyi bildiğini sanıyorsun, Julie, ama bu kez Yanılıyorsun. Hadi. Open Subtitles تعتقدى دائماً بأنك تعرفى كل شيء، جولي، لكن هذا الوقت أنت على خطأ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد