ويكيبيديا

    "داعي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerek
        
    • zorunda
        
    • gereksiz
        
    • gerekmiyor
        
    • şey
        
    • lüzum
        
    • Önemli
        
    • gerekmez
        
    • etme
        
    • sebep
        
    • Sorun
        
    • gereği
        
    • gerektirecek
        
    Bu, testin birçok farklı yerde yapılmasına olanak sağlar hatta evde bile, böylece her test yapılması gerektiğinde doktora gitmeye gerek kalmaz. TED فهذا يجعل الجهاز قابلا للاستخدام في أماكن عدة حتى بالمنزل لذا، لا داعي لزيارة الطبيب، في كل مرة يتم بها إعداد الفحص.
    Ve söylemeye bile gerek yok ama señorita mükemmel görünüyor. Open Subtitles و إطلالة السيدة لا يعلى عليها, لا داعي لقول ذلك
    Bakın Bay Bleeker, eminim böyle kötü konuşmaya gerek yoktur. Open Subtitles ذلك الوغد حطمها لا داعي لإطلاق الشتائم سيد.بليكر ذلك رفيعُ.
    Bu yer bitişik olmak zorunda değil, birbirine bağlı olmak zorunda değil. TED فلا داعي لأن يكون الأمر معدياً ولا داعي لربط جميع الأمور ببعضها
    - Bekle, aceleye gerek yok. - Şansını geri tepme. Open Subtitles ـ إنتظر، لا داعي للعجلة ـ لا تبالغي في طلباتك
    Bakın, artık bir şey çalacağız diye endişe etmenize gerek yok. Open Subtitles نظرة، كنت لا داعي للقلق عنا سرقة أي شيء بعد الآن.
    Benden utanmanıza gerek yok. Ben profesyonel bir sağlık uzmanıyım. Open Subtitles أوه لا داعي لأن تخجل مني أنا محترفة عناية صحيه
    Fakat bir buzdolabı veya bir TV için, iyi çocuk olmaya gerek yoktur. Open Subtitles و لكن من أجل ثلاجة او تلفاز لا داعي للعب دور الرجل اللطيف.
    - Elbiselerinin lafını etmeye bile gerek yok. - Midesizliğin yeniden icadı. Open Subtitles ـ لا داعي لذكر طريقتها في اختيار الملابس ـ تعريف للذوق السيئ
    Rosa, buna gerek olmadığını söyledim. Ben Ramon'u zaten traş etmiştim. Open Subtitles روزا، قلت لك أنه لا داعي لذلك سبق و حلقت لريمون
    Gücümün kararlılığını bir kez daha göstermeme gerek olmadığından eminim. Open Subtitles أنا واثق أنه لا داعي لأن أعرض عليك قوتي ثانية
    Lütfen sakin bir şekilde ilerleyin. Aceleye gerek yok. Acele etmeyin. Open Subtitles رجاء تقدّموا للأمام ، خذوا وقتكم لا داعي للعجلة و التدافع
    Teşekkür etmeden gerek yok. bizim için normal bir iş. Open Subtitles لا داعي لأن تشكرني، إضافة لذلك هي من أهتمت بنا
    Bana işlerin nasıl yürüdüğünü anlatmana gerek yok. Ben aptal değilim. Open Subtitles لا داعي لأن تشرحي لي كيف يتم الامر أنا لست غبية
    Hayır, gerek yok. Tutar bence. İnsanlar hemen söylemeye başlar. Open Subtitles لا داعي , إنها تنطلق فجأة و يبدأ الناس بقولها
    Teşekküre gerek yok. O benim değil ki, o O'nun. Open Subtitles لا داعي لأن تكون ممتنا فهذا ليس لي، بل له
    Bana bunu hatırlatmak zorunda değilsin. Billy'nin babası da polisti. Open Subtitles .لا داعي انت تذكرني .لقد كانو والد بيلي شرطيا ايضا
    Ben gereksiz yere ona seni seviyorum diyerek onun ağına düştüm Open Subtitles لقد أصبحت محتجزه فى المتاعب بدون داعي عندما قلت له أحبك.
    Bir kaç mevsimdir adam gibi yıkanmadığımı biliyorum ama duygularımı incitmen gerekmiyor. Open Subtitles أعرف أنني لم أستحم منذ عدة مواسم، ولكن لا داعي لجرح مشاعري.
    - Onlar adına teşekkür etmeme izin ver. - Bir şey yapmadım ki. Open Subtitles ـ دعني أشكرك نيابتاً عنهم ـ لا داعيّ لذلك ، لا داعي لذلك
    Namuslu insanları aramaya hiç lüzum yok, burda hırsızlık kimin adetidir hepimiz biliyoruz. Open Subtitles لا داعي للتوقف وتفتيش الناس الشرفاء كلنا يعلم من الذي يحب السرقة هنا
    Önemli değil, hayat kurtarmak önemlidir. Open Subtitles لا داعي ان تقول هذا انقاذ الارواح شيء مهم
    Oh. Bu çok tatlı. Bu Ogre'ye iyi duygular beslemeniz gerekmez. Open Subtitles كم هذا جميل لا داعي لأن تتوقع السلوك المهذب من غول
    Ne zamana kadar? - Orasını dert etme vakit çok. Open Subtitles لا تقلق, لدينا الكثير من الوقت نعم, لا داعي للعجلة
    Kanıtı ulaştıracak kadar iyi olmadan önce lağımda akıllıca sakladın, görünen o ki yaşaman için bir sebep kalmadı. Open Subtitles منذ أنت كنتَ جيد بما فيه الكفاية لتسليم الدليل إختفيتَ بشكل ذكي في المجاري، الآن لا داعي لتأجيل قتلك.
    Ama Sorun değil. Çünkü onu seviyoruz. Ve sayesinde bedava bir halı kazandık. Open Subtitles لكن لا باس، لا داعي للقلق، لاننا نحبه وحصلنا عى سجادة مجانية بواسطته
    Kardeşinin huzura erdiğini biliyorsun. Bu nedenle endişelenme gereği duymuyorsun. Open Subtitles اعلمي أنّ أخاك في سلام وأنّه لا داعي لتقلقي عليه
    Hayır, depolarım var. Burada kalmamı gerektirecek bir sebep yok. Open Subtitles كلا، لديّ انابيب الغاز، لا يوجد داعي لي للبقاء هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد