O sınıfta bulunduğunuz için mutlu olurdunuz, Ben de böyle hissediyordum. Ama orada bulduğum şey, bazıları şu an bunu yaşıyor, | TED | سوف تكون سعيدا لمجرد وجودك في ذلك الفصل,وهو ما شعرت به. لكن ما وجدته هناك أنه بينما يعض الناس يعيشون ذلك |
Aslına bakarsanız Ben bunların her şeyden erkek meseleleri olduğu görüşünü savunacağım. | TED | في الواقع، سوف أجادل بأن هذه قضايا الرجال، أولاً وقبل كل شيء. |
Eğer seni mutlu eden bir şey yaparsam, seninle neşeni paylaşabilirim. | TED | وإذا قمت بأمر يجعلك سعيداً، سوف نتشارك بالتأكيد سوياً فى المتعة. |
bu tamponları kaldırdığınızda, sen beni burnumdan tutarsın, Ben de seni kulağından. | TED | عندما تزيلها، يصبح الأمر إن مسكتني من الأنف، سوف أمسكك من الأذن. |
4 tonu üzerine pat diye atın Onu bile kaldırabilir. | TED | ارمي أربعة أطنان مباشرةَ على أحد الأعمدة، و سوف يتحمله. |
"sana karşı yanlış yaptım, özür dilerim" dersem mi için rahatlayacak? | Open Subtitles | سوف تَـدعِي الأمر فقط بعدما أعتذر لكِ؟ هل هذا ما بالأمر؟ |
Feminist tarafımın açığa çıkmasını sağlayan O büyük şey neydi, diye sorabilirsiniz. | TED | ربما سوف تتسائلون مالذي جعلني في النهاية اقرر الانضمام الى الحركة النسوية |
Ben 2004'te hayatımı baştan aşağı değiştiren bir noktaya odaklanacağım. | TED | سوف أركز على واحدة غيرت حياتي تمامًا في عام 2004. |
Kartları dağıtacağım ve sen dur diyeceksin, Ben parmağımla işaret edince. | TED | سوف انثر الاوراق وستقولين ,توقف, عندما اشير اليها,حسنا. اشير وقل توقف. |
Ben ne keşfedeceğimi bilmiyordum ki, bu nedenle bu proje için ödenek bulamadım. | TED | ولم أكن أعلم ما سوف اكتشفه، لذا لم استطع الحصول على تمويل لهذا. |
Gel buraya. Önce Ben tırmanacağım, sonra seni çekeceğim. Vay canına. | Open Subtitles | سوف ادخل انا اولا ثم اسحبك الى اعلى من المتسلط الان؟ |
bu akşam Paris'e gidiyorum. Gitmeden önce seni görmek istedim. | Open Subtitles | سوف أسافر إلى باريس الليلة و أردت رؤيتك قبل سفري |
Elbette seni bekleyeceğim. Çocuk oyalanır, biz de böylece konuşabiliriz. | Open Subtitles | ، سوف تُـشغل الولد و سنكون قادرين على التحدث سوياً |
Kamuoyu Ben ne istersem Onu düşünecek. The Banner seni kurtaracak. | Open Subtitles | الرأى العام سوف يعتقد ما أريده أن يعتقده، البانر سوف تحميك |
Yani, Milo'nun zekası, milyonlarca insan Onu kullandıkça, daha da zeki hale gelecek. | TED | اي ان دماغ مايلو .. وباستخدام الملاين له سوف يصبح اكثر ذكاءُ وحنكةُ |
Ancak yine de Onu, yeniden göreceğim an için yaşıyordum. | Open Subtitles | ثم , اعيش حتى اللحظة التى سوف اراه فيها ثانية |
Birazdan getirir sana kendim okurum. Harika şeyler yazıyor, canım. | Open Subtitles | سوف أُحضرها وأقرأها لك بنفسى لقد كتبوا عنك بصورة رائعة |
Şimdi size gösterdiğim tüm bu salgınlar, şu anda kontrol altındalar ve görünen O ki; çok çok kısa sürede sonlanacaklar. | TED | حسنا ، كل هذه الأزمات التي عرضتها لكم هي تحت نطاق السيطرة حاليا و يبدو الوضع و كأنهم سوف يتوقفون بسرعة |
Ama karanlık enerji orada, ve bir yere de gitmiyor, bu nedenle evren sonsuza dek genişlemeye deva edecek. | TED | لكن إذا كان هنالك طاقة مظلمة ، وهذه الطاقة المظلمة لا تتبدد، فإن الكون سوف يظل يتمدد لأبد الآبدين. |
-Aydınlandığın zaman sorumu cevaplayabilecek bir durumda olacaksın ve Ben de, seninkileri cevaplayacağım. | Open Subtitles | عند بلوغ حالة من التنوير يسمح لك للإجابة على سؤالي سوف أجيب لك. |
Ve sonra, gençken değişime uğramış uzun ömürlü mutantı göreceksiniz. | TED | وبعد ذلك سوف تُشاهدون المُتحولة طويلة العمر عندما تكون شابة |
Belki ileride bir geriatri sitesi kurarız, üçüncü sitemiz bu olur. | TED | وربما يوماً ما سنطلق موقعاً ثالثاً عن الشيخوخة .. سوف نرى |
bu da dünyanın daha önce görmediği evrensel bir trafik sıkışıklığına neden olacak. | TED | وذلك سوف يوصلنا الى اختناق مروري عالمي لم يرى مثله العالم من قبل. |
Anlaşmamız bu şekilde daha güçlü olacaktır... ve kolayca çalıştırılır. | Open Subtitles | الشي الذي سنتعامل معه سوف يكون اقوى وتنفيذه بنفس السهولة |