Doğada başından beri çok daha kaotik genetik değişiklik etkileşimi oluyor. | TED | الطبيعة هي تفاعل فوضوي بين التغييرات المورثية وهذا يحدث طوال الوقت |
Bir limonata ve iki kitapla öğleden beri oturuyorsunuz oyunda oynadığınız yok. | Open Subtitles | تجلس هنا طوال الظهيرة, ومعك كتابين ,وشراب واحد ولا تلعب حتى الألعاب, |
Ve hatta bazı anketler onun yolun sonuna kadar başarıyla gideceğini öngörmekteydi. | TED | وقد كانت هناك بعض إستطلاعات الرأي التي قالت أنها ستواصل طوال الطريق. |
Çok hızlı geldik. Senin ne kadar dakik olduğunu hiç unutmadım. | Open Subtitles | لقد اسرعنا طوال الطريق، فقد تذكرت كيف تحب ان تكون دقيقا |
Lex, eğer bu dostluk o kadar önemliyse neden Onca zaman yalan söyledin? | Open Subtitles | ليكس إن كنت تهتم جداً لهذه الصداقة لما كذبت علي طوال هذه الفترة؟ |
TB: Bu ortak bahçede, iki politünelimiz var, böylece yıl boyunca yetiştirebiliyoruz. | TED | تيموثي بيكر: في حديقة الحي لدينا دفيئتان بلاستيكيتان لنزرع أطعمةً طوال السنة. |
Sam'in bu kadar uzun süre nereye kaybolduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | أتعلمون ؟ أنا أتسائل مالذي أخر سام طوال هذا الوقت. |
İhbar. Muhbirin teki olduğunu biliyordum. En başından beri biliyordum. | Open Subtitles | الوشاية , كنت أعرف أنك واشى كنت أعرف طوال الوقت |
Onun sadece bir sıçan olduğunu düşünüyordum ama başından beri süper sıçanmış. | Open Subtitles | أعتقدت أنه كان مجرد جرذ ، لكنه كان أعظم جرذ طوال الوقت. |
Bu arabayı doğduğumdan beri biliyorum, sadece bir kez kullandım. | Open Subtitles | عرفت هذه السيارة طوال حياتي ولم أقدها سوى مرة واحدة |
Babam garaja girdiğinden beri annemin konuşmak zorunda olduğu tek kişi benim. | Open Subtitles | بما أن أبى فى الجراج طوال اليوم فأنا الوحيد الذى تتكلم معه |
Onları o zaman ve orada yapıyor gibi görünüyordu, ama kafasının bir yerinde bu notalar baştan beri hep vardı. | Open Subtitles | كان يبدو وكأنه يشكلها وهو يجلس امام البيانو ولكن فى مكان ما داخل رأسه كانت تلك النغمات مدونه طوال الوقت |
Babam ve Max amca arabayı ta İsviçre'ye kadar itecek mi? | Open Subtitles | هل سيدفع أبي و العم ماكس السيارة طوال الطريق إلى سويسرا؟ |
Oğlum, yaşamım boyunca şimdiye kadar hiç bir şey istemedim. | Open Subtitles | بني.. طوال حياتي لم أطلب أبداً شيئاً لنفسي، حتى الآن |
Benimle geliyorsun seni atıma bağlayıp Hadrian Suru'na kadar sürüklemem gerekse bile. | Open Subtitles | لذا أنت ستآتى معى حتى إن,اضطررت لربطك بحصانى وجرك طوال الطريق بنفسى |
Onca zaman iş başında olduğunu söylüyordu. Ben de inanıyordum. | Open Subtitles | لقد صدقته عندما قال أنه كان في العمل طوال الوقت |
Bu da kendimizle ilgili hayat boyunca değişmeyen sabit bir gerçeklik gibi. | TED | وأن هذه هي الحقيقة الدائمة حول أنفسنا، شيئًا سيظل ثابتًا طوال الحياة. |
Bunu uzun uzun planladım ama en hazırlıksız anımda gerçekleşti. | Open Subtitles | لقد خططت لهذا منذ سنين طوال ومع ذلك أخُذت بالمفاجأة |
- Bütün akşam beni izliyordun. - Mahkemeye karşı senden sorumluyum. | Open Subtitles | لقد كنت تراقبنى طوال المساء اننى مسئول عنك حتى يوم المحاكمة |
34 yıldır hiç yapmadığım bir şeyi bu önemli anda ne diye yapayım? | Open Subtitles | لماذا أفعل شيء لم أفعلهُ أبداً طوال 34 عام في وقت مُهم كهذا؟ |
Belki de tüm gün boyunca yoldaydınız ve tek istediğiniz eve gitmekti. | TED | ربّما كنت خارج المنزل طوال اليوم، و أردت فقط أن تعود إليه. |
Onu her zaman dövmediği sürece bu bile o kadar kötü değildir. | Open Subtitles | و حتى هذا لم يكن سيئاً إن لم يكن يضربها طوال الوقت |
Neredeyse altı yıl, her Allah'ın günü, Elimde bir şey yoktu ancak posta kutumda red mektupları beni bekliyordu. | TED | إذن، طوال ست سنوات تقريبا، كل يوم، لم أكن أتوصل إلا برسائل الرفض التي كانت تنتظرني داخل صندوق البريد. |
Ses bizi sürekli fizyolojik, psikolojik bilişsel ve davranışsal olarak etkiliyor. | TED | الصوت يؤثر علينا من الناحية الفسيولوجية والنفسية، ومعرفياً وسلوكياً طوال الوقت. |
gün boyu içinde olduğun için, hamur işinden nefret edeceğini sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنّكِ تبغضين المعجّنات بعد كلّ هذا التحديق بها طوال اليوم. |
Niye susmayıp beni devamlı konuşmak zorunda bırakıyorsun ki salak geri zekalı? | Open Subtitles | لذا لم لا تخرس عندها لن أتكلم طوال الوقت أيها الأحمق المعتوه |
- Ben sana hep tatlısın diyorum. - Biliyorum. Sadece dalga geçiyorum. | Open Subtitles | من الجيد ان يكون لي لقب الحلو انا القبك بالحلو طوال الوقت |