Bulgular önemlidir, bilim insanı olmak için birçok şey bilmen gerek, orası öyle. | TED | الحقائق مهمة. يجب علبكم أن تعرفوا أشياء كثيرة لتصبحوا علماء. هذه هي الحقيقة. |
Tüm insanlık tarihinin en etkili bazı matematikçileri ve bilim insanları da konuya, genellikle şaşırtıcı şekillerde, dâhil olmuşlardır. | TED | والبعض من أكثر علماء الرياضيات تأثيرًا على مر التاريخ قد أتفق في الرأي في هذه القضية بطرق مثيرة للدهشة |
Conrad'ın bilimadamları bu ortakyaşamı bir çeşit süper ilaç yapmak için inceliyorlardı. | Open Subtitles | علماء كونراد كانوا يدرسون هذا المتكافل ليخلقوا نوعا ما من المخدر الخارق |
birçok sebep bulunuyor. Sosyal bilimciler, vücut dilimizin veya başkalarının vücut dillerinin kişinin yargı mekanizmasındaki etkilerini incelemek için çok zaman harcadılar. | TED | صحيحة للنظر الى ذلك ، لذا قضى علماء الاجتماع الكثير من الوقت يفحصون تأثير لغة جسدنا أو لغة جسد الاخرين على أحكامنا |
matematikçiler ve bilgisayar bilimcileri tarafından kapsamlıca araştırılan bir problemler sınıfı. | TED | وقد أُجريت دراسات مكثفة على هذا الصنف من المشكلات من قِبل علماء رياضيات وعلماء حاسوب. |
yedi bilimadamı götürebileceklerinde ısrar ediyorlardı. Ranzalar, fırtına mahzenleri ve egzersiz odasıyla beraber | TED | وكانوا يريدون أن ياخذوا سبع فلكيين وسبع علماء. إذاً هؤلاء هم نسخة العشرين الذهبون إلى المشتري: |
matematikçiler bu sayıyı daire içine çokgenler çizerek tahmin etmişlerdi. | TED | قدر علماء الرياضيات الرقم من خلال نقش مضلعات داخل الدوائر. |
Aslında tüm bu uygulamalar ben konuşurken bile dünyanın her yerinde benim gibi bilim insanları tarafından zaten uygulanıyor. | TED | في الحقيقة، كل هذه التطبيقات يتم تطويرها على يد علماء مثلي من كل مكان حول العالم، في الوقت الراهن. |
Yaptığım şey de tamamen budur. Bir takım oluşturmaya başladık, bilim adamların olduğu disiplinlerarası bir takım ekonomistlerin, matematikçilerin olduğu | TED | و هذا تماما ما فعلته، بدأنا بوضع فريق للعمل معا فريق من العلماء من مختلف التخصصات اقتصاديون و علماء رياضيات |
balıkçılar, kaptanlar, bilim adamları ve teknikerler den oluşan bir takım bu hayvanı 4-5 dakikalığına suyun dışında tutmaya çalışıyor | TED | فريق الصيادين ، قباطنة ، علماء وفنيين يعملون معاً للحفاظ على هذا الحيوان خارج المحيط لحوالي أربعة إلى خمس دقائق |
Amerikalı bilim adamları bir beyinden diğerine enjeksiyonla düşünce zerk etmeyi başardılar. | Open Subtitles | نجح علماء أمريكين في نقل الأفكار من دماغ لآخر عن طريق الحقن |
Mega Kent'in en iyi bilimadamları tarafından yaratıldığını sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقد بأنك قلت بأنه خلق هنا من قبل بواسطة امهر علماء المدينة |
Bazıları yanmış bir adam, bazıları da Kadim kadını.. ...Ronon gibi birkaçı da bilimadamları görüyorlarmış. | Open Subtitles | البعض يرى الرجل المحترق ، و البعض يرى إمرأة من الإنشنتس ، و القليل مثل رونين يرى ما يبدو أنهم علماء |
Görme yetisi olan gök bilimciler, ışık yoğunluğunun zamanla nasıl değiştiğini yorumlamak için, buna benzer bir grafiğe ihtiyaç duyarlar. | TED | يعتمد علماء الفلك الذين يمكنهم الإبصار على هذا النوع من التبيانات لتفسير كيفية تغير كثافة الضوء هذه مع مرور الزمن. |
Şimdi neyse ki, dünyanın en iyi bazı malzeme bilimcileri kömürü, sürdürülebilir kaynaklarla değiştirmek için araştırma yapıyorlar. Mesela şunun gibi, ve bu hem harika hem de cok onemli. | TED | الآن لحسن الحظ، بعض أفضل علماء المواد في العالم يبحثون عن بدائل للفحم مع موارد مستدامة مثل تلك، و هذا رائع وجوهري |
3 bilimadamı....bir tane güzel bir hatun mikroskopik boyutlara küçültülecek ve sonra Bay Simpsonun kalın bağırsağının sonunda buluşacaklar. | Open Subtitles | ثلاث علماء وامرأة جميلة سيتم تصغيرهم وسيجتمعون في قولون السيد سيمبسون |
Diğer matematikçiler Cantor'un çalışmalarının yarattığı paradoxlar yüzünden sıkıntı çekebilirdi. | Open Subtitles | لاستكمال اكتشافه عن اللانهاية. لكان علماء رياضيات آخرون أربكتهم التناقضات |
Sonuç olarak, gök bilimci meslektaşlarımın çoğu, gençliklerinin en azından yarısını, arka bahçede gökyüzüne bakarak geçirdiler. | TED | ولذلك، فإن معظم زملائي من علماء الفلك أمضوا جزءًا من شبابهم وهم ينظرون إلى السماء في الفناء الخلفي، |
Sentetik biyologlar onu yönlendiriyorlar. | TED | علماء البيولوجيا التركيبية يتلاعبون بها. |
Toplum bilimcilerin olduğu bir ailede büyüsem de ben resim yapabilen şu tuhaf çocuktum. | TED | نشأت في عائلة من علماء الاجتماع، ولكنني كنت الطفل الغريب الذي كان يرسم. |
pek çok sinir sistemi uzmanı bu alanda dilek kavramının yer aldığına inanır. | TED | وهي المنطقة التي يعتقد الكثير من علماء الأعصاب أن إرادة البقاء تكمن فيها |
Ve dediklerine göre, yani bazı suç uzmanları meseleyi incelemişler ve diyorlar ki tamam, peki Ace ürününe iyi rağbet var. | TED | ومن خلال نظر علماء الجريمة تم اﻹستنتاج أن تايد منتج ذا جودة |
Yaptıkları şey, bizi psikologların ortak gerçeklik dedikleri şeye davet etmek. | TED | ما يفعلونه هو دعوتنا إلى ما يسميه علماء النفس الواقع المشترك. |
Şimdi bazen nörobilimciler nöronların tüm hücre yerine bireysel moleküler bileşenleri, molekülleri tanımlaması gerekir. | TED | في بعض الأحيان يحتاج علماء الأعصاب لتحديد مكوّنات جزيئيه فرديّه من العصبون، جزيئات بدلاً من الخلية بأكملها |
Kuantum biyolojisi; kuantum fizikçileri, biyokimyacıları, moleküler biyologları bir araya getirmektedir -- oldukça disiplinler arası bir alan. | TED | علم أحياء الكم يجمع علماء فيزياء الكم والكيمياء الحيوية، وعلماء البيولوجيا الجزيئية فهو مجال متعدد التخصصات للغاية. |