Yarın saat 16'da, eski Tokyo kulesine gel, ama yalnız. | Open Subtitles | غداً الساعة 16: 00 تعالي الى برج طوكيو السابق لوحدك |
Asıl saçma olan, Yarın okul olmadığı hâlde kirli eşofmanlarınla ödevini yapman. | Open Subtitles | ليس جيداً هو أن تقومي بالواجب المدرسي بينما لا يوجد مدرسة غداً |
Yarın mağazada olacağıma söz veriyorum. Her şekilde hazır ve nazır! | Open Subtitles | أعدك بأننى سوف أكون بالمحل غداً و سوف أكون بمنتهى النشاط |
Sen Yarın onları bir yerlere götürür müsün diye soracaktım. | Open Subtitles | وأتساءل عما إذا كان بإستطاعتك اخذهم للخارج لمكان ما غداً |
Yarın akşam yemeğe geldiğinde bir yığın şampanyamız ve orkestra olacak. | Open Subtitles | سيكون لدينا الكثير من الشمبانيا و الغجر إذا حضرتي للعشاء غداً. |
Hava böyle giderse Yarın size iyi bir şey kazandırabilirim. | Open Subtitles | إذا استمر الطقس هكذا ، يمكننى أن أمنحك الفائز غداً |
Bugün yüzüğünü, Yarın zincirini yedi gün içinde saatini satacaksın. | Open Subtitles | اليوم تبيع خاتمك , غداً السلسة بعد سبعة أيامٍ الساعة |
Yarın güvenle onu yeniden topluma salacağız tesadüfen karşılaşacağınız dürüst bir delikanlı gibi. | Open Subtitles | سنطلقه غداً بكل ثقة ليعيش في المجتمع مرة أخرى كأي رجل شريف محترم |
Yarın güvenle onu yeniden topluma salacağız tesadüfen karşılaşacağınız dürüst bir delikanlı gibi. | Open Subtitles | سنطلقه غداً بكل ثقة ليعيش فى المجتمع مرة أخرى كأي رجل شريف محترم |
Yarın senin, benim bütün kuru-temizleyen görkemimde beni gördüğün zaman | Open Subtitles | غداً حينما تشاهديني في كل ملابسي الرائعة والمنظفة بالتنظيف الناشف |
Yarın gece yardım için düzenleyeceğin defile gösterisini hepimiz merakla bekliyoruz | Open Subtitles | كلنا حقاً متشوقون بخصوص حفلتكي في جمع تبرعات معرضِ الأزياءِ غداً. |
Burada diplomatik olarak hassas bir durumdayız Yarın bu durumu merkezinize bildireceğim. | Open Subtitles | لدينا حاله دبلوماسيه جديه هنا والتي سأناقشها غداً مع وزاره خارجيه دولتك |
İIk işim Yarın bir avukatla görüşüp, bütün bunları kâğıda dökmektir. | Open Subtitles | إنّك محقّ، أوّل ما سأفعله غداً هو جلب محامي وتسجيل الأمر |
ve sen yatakta olmalıydın, Yarın ki düğünde dinç olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون في الفراش راحةً من أجل الزفاف غداً |
Takvime göre Yarın Paskalya, o yüzden av oyununu yapmalıyız. | Open Subtitles | التقويم يقول ان غداً هو عيد الفصح ويجب ان تفعلها |
O halde oturum ertelenmiştir. Sıradaki tanığınızı Yarın sabah çağırabilirsiniz. | Open Subtitles | سنكتفي بهذ القدر اليوم إذاً يمكنك استدعاء شاهدك التالي غداً |
Bak, fazla mesaiden şimdi geldim. Neden beni Yarın aramıyorsun? | Open Subtitles | إنظري , لدي ورديتين هذا اليوم لماذا لا تأتيني غداً |
Banyoya giriyorum. Beni Yarın ara, bu meseleyi konuşalım, tamam mı? | Open Subtitles | سأدخل لآخذ حماماً، وأنت ستهاتفني غداً لكي نناقش هذا الأمر، حسناً؟ |
Yarın üç dört imza atmalısın ve gelecek ayki maaşını hak etmelisin. | Open Subtitles | غداً عليك أن توقع اسمك لأربعة مرات وعندها ستحصل على مرتبك الشهري |
Eğer yarına kadar Devi'ye kavuşmazsam, bir daha hiç kavuşamayacağım. | Open Subtitles | إن لم أفز بديفا غداً , فلن أفوز بها مطلقاً |
Ve ben Ona Yarınki seçmeler için yollanmış bir faks getiriyordum. | Open Subtitles | وأنا هنا لأسلمها فاكس به صفحات من مشهد سينيمائي لإختبارها غداً |
Yarından itibaren, ...BM delegeleri korunma için çığlık atmaya başlayacaklar. | Open Subtitles | بحلول غداً مندوبين الأمم المتحدة سوف يصرخون من أجل الحماية |
yarının senin için büyük bir gün olduğunu biliyorum ve gelip desteklemek istedim. | Open Subtitles | علمت أن نزالك المنتظر سيكون غداً لذا أتيت لكي أشاهدك وأقدم لك الدعم |