ويكيبيديا

    "غريبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tuhaf
        
    • yabancı
        
    • acayip
        
    • ilginç
        
    • garip bir
        
    • egzotik
        
    • garipti
        
    • komik
        
    • tuhaftı
        
    • tuhafsın
        
    • çok garip
        
    • farklı
        
    • çılgın
        
    • uzaylı
        
    "Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime, çünkü hiç kimse başkasının acısı veya sıkıntısından keyif almayı düşünmez. TED وحين أقول أني استمعت إنها كلمة غريبة يمكن استخدامها لأنه لا أحد يريد التفكير في أي شخص وهو في ألم شديد
    insanlar bağrışıyor, camlar şangırdıyordu ve o tuhaf yumruklama sesi... TED الناس يصرخون، و أصوات الزجاج يتكسر، وهناك أصوات فرقعة غريبة.
    Liseden sonra bir dizi tuhaf işte çalışırken romanlar ve denemeler yazmaya başladı. TED بعد تخرجه من الثانوية بدأ بالتدوين وكتابة الروايات والمقالات وكذلك القيام بوظائف غريبة.
    Bunlar dolaşım halindeyken karşılaştıkları her yabancı hücreyi sadece kullanarak yok ederler. TED تدمر هذه مع انتشارها أي خلايا غريبة تواجهها، فقط عن طريق التهامها.
    Işıkları gören bir çok insan var ve hayvanların acayip davranmaya başladığını söylüyorlar. Open Subtitles الكثير من الناس رأوا أضواءً و يشتكون من حيواتهم التي تتصرف بطرق غريبة
    İlginç şeyler olsa bile aldırmam. Çünkü doğal olanı bu. Open Subtitles أنا لا أتعجب عندما تحدث أمور غريبة أنه أمر طبيعي
    LaTour'a karşı tutumunuza çok şaşırdım. Onun ismini tuhaf bir şekilde söylüyorsunuz. Open Subtitles انا مشوش, ولا افهم تصرفك حيال لاتور, انت تنطقين اسمه بطريقة غريبة
    Öteki adamın uzun, sarı saçları vardı... neredeyse beyaz, ve tuhaf mavi gözleri. Open Subtitles وكان الرجل الآخر ذو شعر اشقر طويل تقريب أبيض مع عيون زرقاء غريبة
    Ama bu isimle ilgili tuhaf bir ilgim olduğunu hissediyorum. Open Subtitles لكنّ انا اشعر ان هناك علاقة غريبة إلى هذا الاسم.
    Güçleri size ne kadar tuhaf gibi... görünse de tüm hasımlarınızın üstesinden gelebilirsiniz. Open Subtitles يمكنكم أن تتغلبوا على أي منافس كان مهما بدت قواهم غريبة الأطوار لكم
    Nedenler o kadar tuhaf olabilir ki, herkese mantıksız gelebilir. Open Subtitles للدوافع التي قد تبدو غريبة جدا حتى الآن لمعرفة السبب
    İlk kez bu hafta çocuklarla konuşacağım. Ya problemleri tuhaf ve zorlu olursa? Open Subtitles إنه أول أسبوع لي أتحدث إلي الأطفال ماذا لو أن مشاكلهم غريبة ومخادعة
    tuhaf bir koku duydum. Sanki bir şey yanıyormuş gibi. Open Subtitles لاحظت رائحة غريبة في الجو كما لو أن شيئاً يحترق
    Sesin tuhaf geliyor. - Şu an konuşamıyorum. O burada. Open Subtitles تبدوين غريبة انا لااستطيع ان اتكلم هنا , انه هنا
    Yani bugün şirkette tuhaf bir gün oldu ya da öyle bir şey. Open Subtitles أشعر مثل أن الأمور كانت غريبة قليلاً اليوم , أو شيئاً من هذا
    yabancı bir kadınla uğraşmak bir erkeğe sürüyle dert verir. Open Subtitles العبث مع امرأة غريبة قد يجلب للرجل الكثير من الأسى
    Sadece iki damla. Vücut yanlışlıkla embriyoyu istenmeyen, yabancı bir madde olarak belirler. Open Subtitles فقط قطرتان، للجسم عن طريق الخطأ ويحدد الجنين كمادة غريبة غير مرغوب بها
    Dükkânda babanın başına sürekli acayip şeyler geldiğini söylediğini hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكر في المتجر عندما قلت بأن هناك أشياء غريبة تحدث لوالدك؟
    Kalker, suyun içinde çözülmek gibi ilginç bir özelliğe sahiptir. Open Subtitles الأحجار الكلسية لها خاصية غريبة فهي تذوب من هطول الأمطار
    Ona ilk baktığında gözlerinde garip bir bakış bile gördüm. Open Subtitles لقد ميزت نظرة غريبة في عينيه عندما رآها لأول مرة
    Benim durumumda, büyüdüğüm zaman ve yerlerde Afrika'da elma egzotik bir meyveydi. TED في حالتي الخاصة، عندما وحيثُ ترعرعتُ في أفريقيا، كانت التفاحة فاكهة غريبة.
    Daha önce deveyle seyehat etmemiştim. Biraz garipti, korktum o yüzden. Open Subtitles أنا لم أسافر أبدا على جمل من قبل لا بد أن بي رائحة غريبة بعض الشيء الآن
    Ancak onlar değişik çizimler ve "kabile", "manga", "cemaat" gibi komik isimlerle organizasyon şekillerini anlattılar. TED لكن بدلًا عن ذلك، استخدموا رسومًا غريبة بأسماء مضحكة مثل: فرق وفصول وقبائل لشرح كيف نظموا شركتهم.
    Böyle geçmişe dönmek çok tuhaftı çünkü hareketlerimi kontrol edemiyordum. Open Subtitles لقد كانت عودتي إلى هناك غريبة جداً، لأنّي لم أكُن أستطيع السيطرة على أفعالي
    Bugün bir tuhafsın. Bildiğimiz Taeko değilsin. Open Subtitles انت تبدين غريبة اليوم , لست كعادتك تايكو
    Çok gerginim. Git gide saçmalıyorum. Muhtemelen çok garip olduğumu düşünüyorsun. Open Subtitles أنا متوترة وأستمر في الثرثرة هنا على الٔارجح تظنني غريبة الٔاطوار
    Dünyanın en iyi yazarları bile farklı işlerde çalışmak zorunda kalmış. Open Subtitles أنظر, حتى الكتّاب الكبار أُجبروا على أن يعملوا في وظائف غريبة
    Yanlış hatırlamıyorsam... üniversiten, basına çılgın hikayeler sattığın için seni görevinden aldı. Open Subtitles كما أذكر جامعتك أبطلت تثبيتك لبيعك لقصص غريبة للصحافة
    Goa'uld varlığına duyarlı uzaylı teknolojilerini daha önce de görmüştük. Open Subtitles لقد رأينا تقنيات غريبة من قبل حساسة للغاية لوجود الجواؤلد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد