ويكيبيديا

    "فعله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapmak
        
    • yapman
        
    • yapmam
        
    • yaptığı
        
    • yapmaya
        
    • yapmamız
        
    • yaptığını
        
    • yaptı
        
    • yapacağımı
        
    • yapmamı
        
    • yapabilirim
        
    • yapacağını
        
    • yapabileceğim
        
    • yapması
        
    • yapmanız
        
    Bütün yapmak istediğim, koşu ayakkabılarımı giymek ve kapıdan dışarı koşmaktı. TED كل ما أردت فعله هو أن أرتدي حذائي الرياضي والجري خارجا.
    Tek yapman gereken bu numaraları girmek ve özgür olacaksın. TED كل ما عليك فعله هو إدخال هذه الأرقام وستكون حراً.
    Benim yapmam gereken ise yiyecekleri daha çok sayıda insana ulaştırmaktı. TED ما أردت فعله هو إخراج الطعام إلي مدي أوسع من الناس.
    Ortaklarımızın yaptığı şey beyin dokusunun küçük parçalarını hayal etmekti. TED وما فعله مساعدونا هو رسم أجزاء صغيرة من نسيج دماغي.
    Ne amaçladığımızı ve ne yapmaya çalıştığımızı göremeyen birçok kişi vardı. TED لم يفهم كثيرون ما كنا نهدف إليه، وما كنا نحاول فعله.
    Öyleyse yapmamız gereken şey küçük bir mikroçipe tüm potansiyel aydınlatma cihazlarını yerleştirmek. TED اذا كل ما علينا فعله هو وضع رقاقة صغيرة لكل جهاز اضاءة محتمل
    Eğer bu taraftan birileri bu kişilerin ne yaptığını anlamazsa sorun olmaz çünkü birbirimizin daha iyi bir hareket için çalıştığımızı biliyoruz. TED إذا لم يفهم أحدهم فيما يخص هذا الجانب ما تحاول فعله تلك المجموعة، فلا بأس، لأننا جميعاً نثق أننا نعمل لصالح الحركة.
    Sen ondan hoşlanmazsın bile. Manyak bu defa ne yaptı? Open Subtitles ما الذي فعله المسخ هذه المرّة هل سلق سمكتك الذهبيّة؟
    Mesele, yapmak istediklerimizle ilintili olarak teknolojinin neler yapmamıza izin vermesidir. TED بل عما تمكننا التكنولوجيا من فعله بالتلاقي مع ما نود فعله.
    Tek yapmamız gereken şey özel yaşamı daha ulaşılır yapmak için çalışmak. TED ما يجب علينا فعله حقا هو العمل على جعل الخصوصية سهلة التحقيق.
    Bulurum bir tane. Senin tek yapman gereken benim için gitar çalmak. Open Subtitles سأجد واحد ، كل ما عليك فعله هو أن تعزف القيثار لي
    Davranışlarına dikkat et. yapman gereken tek şey bu. Böylece iyi geçiniriz. Open Subtitles فقط أحسن تصرفاتك , هذا كل ما عليك فعله , وستكون بخير
    Tüm yapmam gereken çocukları yedirip içirmek bezlerini değiştirmekti ve her şey tamam. TED ظننت أن كل ما علىَ فعله هو إطعامهم، تغيير الحفاض، وسيكونوا بخير هكذا.
    İçgüdülerim bana doğal bir şekilde ne yapmam gerektiğini söyleyecek. TED كنت معتقدة أن غرائزي ستخبرني فطريًا بما ينبغي علي فعله.
    Peki babanın çaldığı parayı ne yaptığı ortaya çıktı mı? Open Subtitles هل إكتشفوا بما فعله أبيك بكل هذه الأموال التي سُرقت؟
    Ve bu soru şekil değiştirerek hepimiz yapmaya çalıştığımızda nasıl iyi oluruza döndü. TED ثم يصبح سؤالا عن, كيف يمكننا جميعا أن ننجح فيما نحاول فعله ؟
    Bir şey yapmamıza gerek yok. Tek yapmamız gereken öğrenmek. TED وليس علينا القيام بشىء. كل ما علينا فعله أن نتعلم.
    Ama bizim geleneksel terim ve konseptlerle düşüncelerimize ne yaptığını bir düşünün. TED ولكن فكر بما فعله هو جعلنا نفكر مجددا في المفاهيم والمعتقدات التقليدية.
    Ama ne yaptıysa, her ne yaptıysa, bizleri korumak için yaptı. Open Subtitles ولكن مهما فعل وبرغم كل شيء فعله كان من أجل حمايتنا
    Sana yalan söylediğim için üzgünüm. Başka ne yapacağımı bilemedim. Open Subtitles آسفة لأني كذبت عليك لم أكن أعرف ما عليّ فعله
    - Benimle aynı şeyleri hissetti. - Ne yapmamı bekliyorsun? Open Subtitles لقد أحست بنفس شعوري ما الذي تتوقعين مني فعله ؟
    Seni gördüğüme her zaman mutlu olurum Flora.Senin için ne yapabilirim? Open Subtitles أنه دائما من المبهج رؤيتك ، فلورا. مالذي يمكنني فعله لكِ؟
    - Onun ne yapacağını bilemezsin. - Ne, bana ateş mi eder yoksa? Open Subtitles ـ أنت لا تعلم ماذا سيحاول فعله ـ ماذا، هل سيطلق النار عليٌ؟
    Onun durumunda, hayatını kurtarmak için yapabileceğim bir şey olmadığını biliyordum, TED كنت أعلم أنه لم يكن هناك ما يمكن فعله لإنقاذ حياتها.
    Tek yapması gereken babamın adını söylemekti, ama yapmadı; ağzını kapalı tuttu. Open Subtitles كل ما كان عليه فعله هو ذكر اسم أبي ، ولم يفعل
    yapmanız gereken ilk şey kendiniz ile olan ilişkinizi değiştirmektir. TED أول شيء يجب فعله هو أن تغيروا علاقتكم مع أنفسكم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد