"لأمر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• verici
• Seni
• emrine
• bir şey
• oldu
• gerçekten
• şeyler
• emri
• değer
• görmek
• şeye
• sevindim

Asker bir oğlunuzun olması gurur verici bir şey mi?
وعليه فإن وجود ابن لك بالجيش لأمر يدعو للفخر أتعلم؟

Seni öldürebilecek olan zehri güçlü ve iyi bir şeye dönüştür.
نقلهم للسمّ الذي بامكانه أن يقتل ، إنه لأمر جيمل وجيّد

Dışişleri Bakanının emrine karşı gelmiş olursun.
هذا سيعتبر عصيان لأمر مباشر من نائب الرئيس

Ailenizdeki herkesten daha uzun yaşamak çok korkunç bir şey Bayan Vaughan.
إنه لأمر فظيع سيدة فون بأن تعيشي لمدة أطول من جميع عائلتك

Bir grup genç gelmiş olmalı. Kahkaha sesi duymak, güzel bir değişiklik oldu.
مجموعة من الأطفال وصلوا للتو إنه لأمر حسن أن تسمع ضحكة للشعور بالتغيير

Annem aslında gerçekten kızgın değildi sadece babamın arkasını kolluyordu.
والدتي لم تكن خائفة عليّ فهي كانت تهتم لأمر والدي

Bak, onların, CTU'dan olduğumu bilmeden içeriye girmemi sağlayacak bir şeyler ayarlamanız gerekiyor.
يكون لدي حجة لأمر من الباب الأمامي دون أن يعرفوا أني من الوحدة

En azından ev için arama emri çıkartacak kadar sebebimiz oldu.
حسنًا، على الأقل كان لديّه سبب محتمل كافي لأمر تفتيش المنزل

Ama sen duyarlı bir insan olmalıydın insanlara değer veren.
ولكن يفترض بك أن تكون شخصاً عطوفاً، يهتم لأمر الفقراء

Sanırım sonunda Joyce'u bir şey için heyecanlandığını görmek güzeldi.
أتوقع أنه من الجيد أن أشاهد جويس متحمسة لأمر ما

- Seni gördüğüme çok sevindim.
فرايزر: الله، إنه لأمر حَسنُ لذا رُؤيتك.

Neyin utanç verici olduğunu söyleyeyim. Bir tek emre bile itaat edemiyorsunuz.
سأقول لك ما هو المحرج، أنت لا تستطيع الإنصياع لأمر واحد بسيط.

Sizleri adalete teslim etmek için, bir çocuğun kendi canına kıyması utanç verici.
إنّه لأمر مُؤسف أنّ على صبيّ الإنتحار لجلب كلّ واحدٍ منكم إلى العدالة.

Tek bir şey istiyorum o da Seni yeniden görebilmek.
إنني لا أتطلع إلا لأمر واحد... وهو أن أراك مجددا

Seni tekrar evde görmek güzel, Jesse.
إنه لأمر رائع لإرجاعك للبيت ثانيةً، جيسي

Bakmamız için arama emrine ihtiyacımız var sanırım?
أعتقد أننا نحتاج لأمر من المحكمة لننبش الجثة من القبر

Eğer bu işle bir ilgin olduğunu öğrenirsek senin yasaklama emrine ihtiyacın olacak.
14,900،ونكتشف أنّك متورط ستكون من يحتاج لأمر الإعتقال

gerçekten sinir bozucu ama aynı zamanda şiirsel.
إنه لأمر مزعج جدًا، ولكنها شاعرية إلى حد ما.

Bilinmeyeni denediğinizde, bazı şeyler planlandığı gibi gitmeyecek.
وعندما تخوضون في المجهول، لابد لأمر ما ألا يسير وفق المخطط له.

Biliyor musun, bu dediğin şey, çalışanların tırnaklarına bakmamız için oldukça geçerli bir mahkeme emri çıkartma sebebi.
هذا يبدو مثل وصفة مثالية لأمر من المحكمة لفحص هؤلاء الموظفين.

Hayatta kaldı diyelim ve eve dönmeyi başardı kendini bir şeye adadı.
لنقول إنه نجا ووجد طريقه لدياره ومن ثم يكرس نفسه لأمر واحد

Döndüğünüze sevindim, bu arada.
إنه لأمر رائع إمتِلاكك رجال يَدْعمونَ، بالمناسبة.