ويكيبيديا

    "لم يكن هناك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yoktu
        
    • yok
        
    • orada değildi
        
    • olmadı
        
    • yoksa
        
    • vardı
        
    • hiç
        
    • yokmuş
        
    • olmazsa
        
    • olmasaydı
        
    • olmadığını
        
    • yoktur
        
    • orada olmayan
        
    Milyonlarca ve milyarlarca yıllarının neredeyse tamamında dünyada hiç bir yaşam formu yoktu. TED فعلى مدى ملايين وبلايين السنين لم يكن هناك حياة على الارض على الاطلاق
    Yani bu geçmişte beni devlet aktörü olmak istemeye itecek hiçbir şey yoktu. TED لذلك لم يكن هناك حافزٌ من الماضي يجعلني أختار أن أكون ممثلاً حكومياً.
    Öyle devler falan yok, varsa bile Aşil topukları var. TED ربما لم يكن هناك عملاق هناك دون كعب أخيل بسيط.
    Bunun doğru olduğunu varsaysak bile müvekkilim orada değildi, değil mi? Open Subtitles بأفتراض إنها حدثت, موكلى لم يكن هناك أيضاً , أليس كذلك؟
    Onları yazmak saatlerimi aldı. Max'i icat ettim. Max diye biri hiç olmadı. Open Subtitles لقد ظللت أكتبها لساعات ، اخترعت لك ماكس لم يكن هناك ماكس أبدا
    Ama, Bart, eğer orada kimse yoksa onun düştüğünü nerden bileceksin? Open Subtitles ولكن كيف يكون هناك صوت إن لم يكن هناك أحد ليسمعه؟
    İki bıçaklı tek şüpheli yoktu, kendi bıçakları olan iki şüpheli vardı. Open Subtitles لم يكن هناك شخصين مع سكينين لقد كانا مجرمين مع سلاح واحد
    Açlık yoktu artık. O felaket küçülme korkusu yoktu artık. Open Subtitles لم يكن هناك جوع لم يكن هناك خوف من الانقماص
    Bu gerçeklerden kaçmak ya da görmemek gibi bir şansım yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك أي طريقة لإخفاء تلك الحقيقة أو التعامي عنها
    Her biri için ayrı ayrı mezar kazacak vakit yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك وقت لحفر قبر لكل جثة على حده
    Belki de küçük bir kız bile yoktu. Hikayenin özü küçük kız değil. Open Subtitles محتمل انه لم يكن هناك فتاة اصلا المقصود من القصة ليس الفتاة الصغيرة
    Onun yaşamasına imkan yok... Ben sadece kahrolasının peşinden gidiyordum! Open Subtitles لم يكن هناك طريق ليعيش فقط أنهيت ذلك السافل بسرعة
    Ally, otobiyografik bir makalenin yasaklandığına dair herhangi bir örnek yok. Open Subtitles لم يكن هناك متقدم يريد ان ينضم في السيرة الذاتية للقضية
    Bazı deri lezyonları olduğu ortaya çıktı. Galiba genetik yatkınlığı yok. Open Subtitles اتضح أن لديها تشوهات جلدية أظن لم يكن هناك ميلاً وراثياً
    Çocuk filmi hatırlayamadı çünkü orada değildi. Open Subtitles الولد لا يستطيع أَن يتذكر الأفلام لأنه لم يكن هناك.
    Bu sabah odasına gittim, ve orada değildi. Open Subtitles انا ذهبت الى مقصورته هذا الصباح و لم يكن هناك
    Senin ve Kitty Butler'in yaptığı bir oyun hiç olmadı. Open Subtitles لم يكن هناك من عرض أبداً مثلك أنتِ وكيتي بتلر
    Yasadışı olabilir, ama tanık yoksa suç da yoktur, değil mi? Zararsız. Open Subtitles قد تكون غير شرعية لكن أين الجريمة إذا لم يكن هناك ضحايا
    Peki, büyülü bir neden olmuştur olmayabilir, ama bir nedeni kesinlikle vardı. Open Subtitles حسناً ، ربما لم يكن هناك سبب سحري لكن بالتأكيد هنالك سبب
    İşte bu noktada alevler son kez ses çıkarır ve orada hiç olmamışlar gibi bir duman eşliğinde kaybolurlar. TED فيعطي هذا اللهيب الملتوي همسه الأخير ويختفي مع خيوط الدخان كما لو أنه لم يكن هناك نارًا على الإطلاق.
    Sizinle konuştuktan sonra, kontrol ettim de, o gece TV'de golf turnuvası yokmuş. Open Subtitles بعد آخر حوار تحققت قائمة التلفاز لم يكن هناك منافسة غولف تلك الليلة
    - Gidemezler. - Eğer Mercedes olmazsa diğer arabaları çalmanın bir anlamı olmaz. Open Subtitles إذا لم يكن هناك سيارات مرسيدس فإنه ليس هناك سرقة لأي سيارات أخرى
    Benim gibi kadınlar olmasaydı senin gibi şırfıntılar hayat boyu dizlerinin üzerinde olurdu. Open Subtitles إن لم يكن هناك نساءٌ مثلي ساقطات كأمثالك كنّا سيقضين حياتهنّ على ركبهم
    Onun durumunda, hayatını kurtarmak için yapabileceğim bir şey olmadığını biliyordum, TED كنت أعلم أنه لم يكن هناك ما يمكن فعله لإنقاذ حياتها.
    Ama hapiste, vücudunu kirletmekten başka yapacak pek bir şey yoktur. Open Subtitles لكن لم يكن هناك الكثيرلفعله فى السجن سوى العبث بقدسية جسدك
    Ve her ne kadar bu fotoğrafta çok buz görsek de, burada, geçmişte orada olmayan, çok fazla su da var. TED وعلى الرغم من أننا نرى الكثير من الجليد في هذه الصورة فهناك الكثير من الماء أيضا ، والذي لم يكن هناك من ذي قبل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد