ويكيبيديا

    "مقابل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • için
        
    • karşılığında
        
    • karşılık
        
    • karşı
        
    • karşılığı
        
    • para
        
    • karşısında
        
    • takas
        
    • ile
        
    • e
        
    • bedavaya
        
    • karşısındaki
        
    • uğruna
        
    • ve
        
    • karşılıksız
        
    Bir kaç saat için size 100 dolar teklif ediyorum. Open Subtitles انا اعرض عليك 100 دولار مقابل بضع ساعات من وقتك
    2.500 dolar çok para. Bu paranın bir kısmı da soru sormaman için. Open Subtitles ألفين و خمسمائة دولار مبلغ ضخم يا موريس جزء منه مقابل عدم السؤال
    Şöyle yapacağız: Size Çarşamba günlerinizi, maaşınızın yüzde 10'u karşılığında geri satacağız. TED و سنفعلها هكذا، سنقوم ببيعك أيام الأربعاء مقابل 10 بالمئة من راتبك.
    Denetim ile Baidu başkanı Robin Li, bir zamanlar Çin halkının rahatlık karşılığında belirli bireysel haklardan vazgeçmek istediğini söylemişti. TED مع الرقابة، قال ذات مرة روبن لي، رئيس بايدو، الصينيون على استعداد تام للتخلي عن بعض الحقوق الفردية مقابل المصلحة.
    Aldığın riske karşılık 8.000 dolar çok az kalıyor. Risk para demektir. Open Subtitles الأمر لايستحق المخاطرة التي تتحملها من أجل 8000دولار مثل المخاطرة مقابل الربح
    Bu dört farklı adımdan oluşan işleme karşı yazmak, dokunmak, yazmak ve bunları bir harekette yapmak, ya da bir buçuk nasıl sayarsanız. TED تلك اربعة خطوات مقابل ان نطبع ثم نلمس ثم نطبع وفعل هذا كله في خطوة واحدة او خطوة ونصف اعتمادا علي طريقة حسابك
    Joe, bir avuç gümüş için kendini satmazsın değil mi? Open Subtitles جو , أنت لن تبيع نفسك مقابل حفنة من الفضة
    Her nikahsız anne için bir de nikahsız baba vardır. Open Subtitles مقابل كل ام غير متزوجة ، هناك اب غير متزوج
    Hawaii'de geminin yanına küçük botlarla yanaşıp, para için suya dalıyorlar. Open Subtitles في هاواي ، يأتون فى قوارب صغيرة و يغطسوا مقابل المال
    Nagumo'nun şu an ne yaptığını bilmek için, tüm emekli maaşımı verirdim. Open Subtitles كنت لاتنازل عن راتبى التقاعدى فى مقابل ان اعرف ماذا سيفعل ناجومو
    Bir adamın hayatının emeği için 5000$ çok değil senatör. Open Subtitles خمسة آلاف دولار ليس بالمبلغ الكبير مقابل الأرض ، سناتور
    İddiaya girerim bu mısır için bir milyon dolar alacağız. Open Subtitles أراهن بإننا سنحصل على مليون دولار مقابل كُل هذه الذرة.
    Yeni Savaş Tanrısı'nı tedarik etme karşılığında, bana da... ölümsüzlük ihsan edilecek. Open Subtitles وفي مقابل أن أجعل أحدكم إله الحرب الجديد، سوف يتم منحي الخلود
    Onları bırakmayı planladığını ve müşteri listesi karşılığında onu ölmüş gibi göstereceğini söyle. Open Subtitles قل له أنك راغب فى تزييف موته فى مقابل الحصول على قائمة زبائنه.
    Asıl sorman gereken yardımım karşılığında senden ne istediğim olmalı. Open Subtitles ما يجب أن تسأله هو ما يُمكنك فعله مقابل مساعدتي
    ve şimdi karşılık olarak, beni kendi krallıklarına götürmek istediklerini söylüyorlar. Open Subtitles والآن تقول القطط أنهم مقابل ذلك يريدون أن يأخذوننى إلى مملكتهم
    Seyit Ali'ye danışmanlık hizmetine karşılık 475 000$'lık bir çek yazmış. Open Subtitles كتب شيك لسيد علي بمبلغ 475 الف دولار مقابل خدمات استشارية
    Fakat mesele yalnızca sevdiğimiz hikâyelere karşı göz ardı ettiğimiz hikâyeler değil. TED لكنها ليست حول القصص التي نحب فقط مقابل القصص الني نختارُ تجاهلها.
    Efendim, bir şiir karşılığı bir kadeh votka ısmarlayın bana. Open Subtitles سيدي، سيدي .. من فضلك اعطني جرعة فودكا مقابل قصيدة
    Eğer muzlar karşısında çikolata problemi üzerinde düşünüyorsanız, gelecek hafta muz yiyeceğimizi düşünüyoruz. TED إذا فكرتم في مشكلة الموز مقابل الشكولاتة، نعتقد أننا سنأكل الموز الأسبوع القادم.
    Şu anda payımı birkaç el bombası ile takas etmeye razıyım. Open Subtitles أنا على أستعداد لمقايضة جزء من بضاعتى مقابل بضعة قنابل يدوية
    Bulduk, Henry. Belmont'ta 1'e 3 var. - Wrecking Crew. Open Subtitles لدينا ارجحية 3 مقابل 1 في بلومنت , ركينغ كرو
    Ama onu çocuğa bedavaya veriyorum. Onun gibi bir köpek bedava. Open Subtitles لكنني أعطيه إياها بلا مقابل كلب كهذا بلا مقابل
    Apartmanın karşısındaki mağaza dükkanından bir müşteri 911'i aradı ve yarısı yanmış saçlarımla merdivenlerden aşağıya inip anneme olayı anlattım. TED أحد الزبائن من متجر مقابل للمبنى إتصل على 911 فهرعت جرياً إلى الأسفل لكي أخبر أني و بنصف شعر محروق
    Eğer o kadar belgeyi bir hiç uğruna düzenlediysem, birilerini vurmam gerekir. Open Subtitles إن قمت بكل الأعمال الكتابية دون مقابل سأطلق النار على شخص ما
    Eğer genç ve yakışıklı olsa idi, cinsel lütuflarıyla onu karşılıksız olarak kutsardı. Open Subtitles لأنه لو كان شاباً وسيماً لتباركت به ومنحته أطايب جسدها بدون أي مقابل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد