ويكيبيديا

    "من أجل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • için
        
    • uğruna
        
    • yüzünden
        
    • içindi
        
    • aşkına
        
    • adına
        
    • diye
        
    • yüzden
        
    • almaya
        
    • bu
        
    Eğlence için, olimpiyatlar için ya da profesyonel anlamda spor yaparız. TED نفعل ذلك من أجل التسلية، أو الألعاب الأولمبية ، أو كمحترفين.
    Ve bu da bir farenin gelişimi için. Şu noktalar veri noktaları. TED وهنا من أجل نمو الجرذ وهذه النقاط هي عبارة عن نقاط بيانات
    Ve hastanelerde çalıştığımız model ve başka bir sürü farklı binada çalıştığımız modeller, açık havayı dışarıda tutmak için. TED والنموذج الذي نشتغل به في المستشفيات، وكذلك في الكثير والكثير من المباني المختلفة، من أجل ترك الهواء الطلق خارجا.
    Ayrıca beni boş delikleri olan bir arazi uğruna öldüreceğini zannetmem. Open Subtitles علاوة، لا أصدق أنك ستقتلني، من أجل حقل مملوء بالثقوب الخاوية.
    Oldukça önemsediğim iki insanın aptal bir şey yüzünden birbirlerini incitmelerini izleyemem. Open Subtitles لا أستطيع الوقوف ومشاهدة شخصين أهتم لأمرهما متأذيان من أجل أمر سخيف
    Öğrenen insanların, karar verebilmeleri için bilgi almalarının dört yöntemi var. TED هناك أربع طرق يتلقى فيها المتعلمين المعلومات من أجل إتخاذ القرارات.
    Okyanus için çalışan gönüllü bilim insanı birliğine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. TED وأعتقد بأننا نحتاج إلى تحالف من العلماء المواطنين من أجل المحيط.
    Böylesi sorunlar için uzmanlara danışmaya değer, yani bilgisayar bilimcilere. TED من أجل تلك المشكلات، يستحق الأمر استشارة الخبراء: علماء الحاسوب.
    Nerede olduklarını bilebilmek için bir bilgisayarlı görüş takip sistemi kullandık. TED اعتدنا رؤية الكمبيوتر في نظام التتبع من أجل معرفة مكان وجودهما.
    sulamak için KUzey Amerikada tam bir nehri abartısız tükettik TED لقد استنزفنا نهرا كاملا في شمال أمريكا من أجل الري.
    En kötü senaryoda, her yıl 10 trilyon kilovat saatten fazla elektrik ihtiyacımız olabilir, üstelik bu 2100 yılında sadece soğutma için gerekli. TED في أسوأ الظروف، قد نحتاج لأكثر من 10 تريليونات كيلو وات ساعة من الكهرباء كل عام، فقط من أجل التبريد، بحلول عام 2100.
    Böylece, başarılı bir toplu taşım haritası için, kesin gösterime bağlı kalmamalıyız ama onları beynimizin çalıştığı şekilde tasarlamalıyız. TED إذا، من أجل خريطة مواصات عامة ناجحة يجب أن لا نلتزم بالتمثيل الدقيق و لكن نصممها بطريقة عمل عقولنا
    Burada, Birleşik Devletler'de, dünyanın bir çok ülkesindekinden daha iyi olmayan sonuçları almak için kişi başına daha çok para ödüyoruz. TED هنا في الولايات المتحدة الأمريكية نحن ننفق مالًا كثيرًا للشخص الواحد من أجل نتائج ليست أحسن من دول كثيرة في العالم.
    Günlük hayatımızda Dünya'yı daha küçük bir yer haline getirmek için ihtiyacımız var. TED نحن نحتاج هذا في حياتنا اليومية، من أجل أن نجعل العالم مكانًا أصغر.
    Aslında grubun birliği için dominant dişi oldukça önem arz ediyor. TED في الحقيقة، إن الأنثى المسيطرة مهمة جداً من أجل ترابط المجموعة.
    Bunun güzel yanı, herkesin aynı amaç uğruna çalışıyor olması. Open Subtitles لكن الأمر الجيد هو أننا نعمل من أجل قضية واحدة
    Onlar için bir ikonum çünkü inançlarım uğruna hapse girdim. Open Subtitles أنا مثلهما الأعلى، لأني سُجنت من أجل ما اؤمن به.
    Bir oda yüzünden tüm bunları bir kenara mı atmak istiyorsunuz? Open Subtitles هل تريدان فعلاً أن تخسرا كل هذا من أجل غرفة ؟
    Ama sen gittin, beni soydun, ne içindi, 500 bin mi? Open Subtitles ولكن بدلا من ذلك قمت بخيانتي، وذلك من أجل نصف مليون؟
    Samantha'nın aşkına, Ben zor da olsa Tanrı'nın sesini duymaya çalıştı. Open Subtitles من أجل سمانثا, بن .حاول بجد كبير أن يستمع إلى الله
    O halde bu zorlu görevi karısı adına bitirmesini isteyelim. Open Subtitles ثم دعونا نطلب منه إنهاء هذا التحدي من أجل زوجته
    İçkiler tükenipte onu yeniden mahzene göndermesin diye umut edelim. Open Subtitles دعنا نأمل ألا ينفذ الشراب وينزل للقبو من أجل المزيد.
    Ben bu yüzden gelmedim. Onlar bu yüzden geldi, bense hayır. Open Subtitles أنا لم أحضر هنا من أجل المال هم جاءوا من أجله
    Ne yani, "Rahatsız edici küçük kardeşimin intikamını almaya geldim" demeyecek misin? Open Subtitles ماذا، أما من خطبة عن مجيئك هنا للانتقام من أجل أخيك الصغير؟
    Pazardan öğrendiklerimiz, çok seslilik ve oy savaşları bu boğucu gelişmeyi durdurabilir. TED يمكن للنتائج الاقتصادية والأفكار الديمقراطية والنزاعات من أجل الأصوات أن تعيق التقدم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد