ويكيبيديا

    "نعيش" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşadığımız
        
    • yaşamak
        
    • yaşadığımızı
        
    • yaşarız
        
    • yaşayacağız
        
    • yaşamıyoruz
        
    • oturuyoruz
        
    • yaşıyorduk
        
    • yaşıyoruz
        
    • yaşıyor
        
    • yaşamaya
        
    • yaşayabiliriz
        
    • yaşamamız
        
    • yaşayalım
        
    • yaşamamızı
        
    Ve sonra şu anda içinde yaşadığımız toplumu inşa etti. TED و , كذلك بنت المجتمعات التي نعيش بها نحن الان
    Hepimizi pislik bir tavukla yaşamak zorunda bırakan ben değilim ama! Open Subtitles أنا لست الشخص الذى يجعلنا نعيش مع تلك الدجاجة القذرة الصغيرة
    Küçücük bir çocukken bile, finansal ve duygusal çöküşün gölgesinde yaşadığımızı biliyordum. TED وعلى الرغم من صغري عرفت بأننا نعيش في ظل الإنهيار المالي والعاطفي.
    Biz gece Hobları Güney'de yaşarız ve bizde de oldu. Open Subtitles نعم. نحن امنياتنا الليلية نعيش في الجنوب وهو هناك، أيضا.
    Lüks içinde yaşayacağız ve Wilma arzu ettiği her şeye sahip olacak. Open Subtitles سوف نعيش في رفاهية ، و ويلما ستحصل على كل شيء تستحقه
    Yüzyıl Savaşı'nın üzerinden uzun zaman geçmiş olsa da halen barış içinde yaşamıyoruz. Open Subtitles بالرغم من مرورمئات السنين على الحرب . فإننا لا نعيش فى وقت السلام
    Biz üst katta oturuyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في الطابق العلوي ، إنه ملائم جدًا
    Çöküşte olan bir ülkede yaşıyorduk, yavaş yavaş çökmekte olan. TED كنا نعيش هناك مع بلد في حالة إنهيار، إنهيار بطيء.
    Bu büyük gezegende hepimizin kendi potansiyelimizin küçük bir parçasıyla beraber yaşadığımız gerçeğini gördüm ve tamamen canlanmış hissediyorum. Open Subtitles وأشعر بانتعاش شديد ودهشة مجددة من ادراكي بأن جميعنا على كوكب الأرض العظيم نعيش على جزء بسيط من امكانياتنا.
    Yine bir kere daha, onun hayalleri, içinde yaşadığımız dünyayı tarif ediyordu. Open Subtitles بث واضح ومره اخري رؤياه تصف بالضبط العالم الذي نعيش فيه الان
    Bana, son sekiz yıldır yaşadığımız dünyayı yaratabilme yeteneğini verdikleri yer. Open Subtitles و أعطائي تلك القدره لخلق عالم نعيش فيه منذ 8 سنوات
    Yasadışı bir şey yapmayı seçtim ve bazen verdiğimiz kararlarla yaşamak zorundayız. Open Subtitles واخترتُ القيام بعمل غير قانوني ويجب أحيانًا أن نعيش مع عواقب اختياراتنا
    Peki, hep kaçak yaşıyor olsak da vahşiler gibi yaşamak zorunda değiliz. Open Subtitles لأنه على المدى يجب أن نعيش مثل الهمج. يمكنني نقدم لكم كاردوني؟
    Özgür bir ülkede yaşadığımızı bildiğimiz için gizli saklı bir şey olmuyor. Open Subtitles تعرف, نحن نعيش فى بلد ينادي بالحرية لأنه لا يوجد أية أسرار
    Belli standartlarla yaşarız ve bu standartlar başta korkutucu görünür. Open Subtitles نحن نعيش بمعاير معينه وهذه المعاير تبدو في البداية مرهقه.
    Deniz seviyesi yükseldikçe, veya fırtınalar şiddetlendikçe, suyun altında kalmamak için ya yüzen adalarda yaşayacağız, TED سواء أكنا نعيش على جزر عائمة أو كان علينا إنشاء الجزر للبقاء خارج المياه مع ارتفاع مستوى البحار وشدة الأعاصير.
    Yalnız, biz birbirimizle yaşamıyoruz; bizim deli benliklerimiz birbirleriyle yaşıyorlar ve bir kopukluk salgınını ebedileştiriyorlar. TED لكننا لا نعيش مع بعضنا البعض؛ ذواتنا الهلعة تعيش مع بعضها وتنشر وباء من الانفصال عن بعضنا الآخر.
    Evet banliyolarda oturuyoruz ama işim şehir içinde. Open Subtitles ،حسنا، نحن نعيش في الضواحي لكن عملي في المدينة
    Yeni gelen göçmenler olarak zihinsel engelli yetişkinlere bakım sağlayan bir evin tavan arasında yaşıyorduk. TED كمهاجرين جدد، كنا نعيش في الطابق العلوي لمنزل خاص للعناية بالأشخاص ذوو إعاقات عقلية.
    Bugün ya Afrika'da yaşıyoruz, ya da taze bir sürgündeyiz. TED سواء كنا نعيش في أفريقيا .. أو في خارج القارة
    Eğer evlenseydim Condoda yaşıyor, kupon kesip öğlen et yiyor olucaktık. Open Subtitles واذا كنت تزوجته لكنا نعيش الآن فى كوندو نأكل اللحم الطازج
    Burada yaşamaya niyetim yok. Çok farklı bir hayatımız olacak. Open Subtitles ليست لدى النية لأعيش هنا سوف نعيش حياة مختلفة تماماً
    Bunca yıldır... hiç kimseye bir zararı olmadı. Canlı bir kanıtı. Birlikte yaşayabiliriz. Open Subtitles لم يضر أحداً, كان يعيش هادئاً لكننا لا نعيش معاً ونحترم مصير بعضنا
    Her yeni gün, çok az zamanımız kaldığı ve ölenlere saygımızı göstermek için, hayatlarımızı dolu dolu yaşamamız gerektiği gerçeğiyle yüzleşiriz. Open Subtitles اننا كل يوم نقابل نفس الحقيقة , ان حياتنا هنا قصيرة ولتشريف السابقين , يحب ان نعيش حياتنا على اكمل وجة
    Bir Hıristiyan olarak Tanrı bu muhteşem gezegeni biz yaşayalım diye yarattı ve yaşayan bütün canlılarla birlikte sorumluluğunu bize verdiğine inanıyorum. TED كمسيحية، أؤمن بأن الله خلق هذا الكوكب العظيم الذي نعيش فيه وحملنا مسؤولية كل شيء حي يعيش عليه.
    Amir bey, sürekli ayrı tutacağımız çocuklarımızla nasıl yaşamamızı bekliyorsunuz? Open Subtitles كيف يفترض أن نعيش وابنانا منفصلان بصفة دائمة أيها المأمور؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد