Her ne kadar çok ufak Ve gösterişsiz bir canlı olsada bu yaratık inanılmaz, çünkü bu devasa resif yapıların içinde toplanabilir | TED | بذلك ، وإن كان مخلوق صغير جدا ومتواضع جدا، هذا المخلوق لا يصدق، لأنه يمكن أن يكتل في هذه الهياكل الضخمة المرجانية، |
Ve eğer bu çıkıntıları merak ediyorsanız, onlar da cuma günleri. | TED | وإن كنتم تتساءلون عن تلك التموجات الأخرى، فهي ايضاً أيام جمعة. |
Eğitim sınıflarda Ve okullarda gerçekleşiyor Ve bunu yapan insanlar öğretmenler Ve öğrenciler. Onların takdir yetkisini kaldırırsanız, eğitim gerçekleşmez. | TED | هي تحصل في قاعات الدراسة والمدارس، ومن يقوم بها هم المدرسون والتلاميذ، وإن أخذت حرية تصرفهم، فإنها تتوقف عن العمل. |
Ya sana bütün bunları aşabilecek bir yol olduğunu söylersem... | Open Subtitles | فسرعان ما سنخسرها أيضًا وإن قلت لك إنه يوجد حلّ؟ |
demek. Bunu yapabilirsek, belki de, belki de bu aptal, küçük etiketlerden kurtulabiliriz. | TED | وإن نجحنا، قد، وفقط قد، نتمكن من الاستغناء عن هذه الملصقات الصغيرة الغبية. |
ne olmuş yani? Muhtemelen bu şeyleri daha önce duymuşsunuzdur. | TED | وإن يكن؟ ربما سمعتم عن مثل هذه الأشياء من قبل. |
Biraz içinize kapanıksanız iş arkadaşlarınıza açılma anını kollayın Ve biraz hassas olun. | TED | وإن كنت منغلقًا، فابحث عن الفرصة المناسبة لتنفتح لزملائك. وكن حساسًا نوعًا ما. |
Ve, tabi, eğer hiç yüzeyiniz yoksa, basit işlemler için avucunuzu kullanmaya başlayabilirsiniz. | TED | وإن لم تجد سطحاً لاستخدام الجهاز، بالإمكان استخدام راحة الكف لإجراء تطبيقات بسيطة. |
Ve komik kedi resimleriyle uğraşan birisi bu boşluğu çoktan aştı. | TED | وإن الشخص الذي يصنع قطة كوميدية قد عبر بالفعل هذه الفجوة. |
Ve halen annem Ve babamla seyrek de olsa iletişime geçiyorum. | TED | ت. د. : ومازلت على اتصال بامي وابي، وإن كان نادرا. |
Ve yapabilirsen, bir de tehlikeli olmayan bir iş bul. | Open Subtitles | وإن كـان بإمكـانك، احصل على وظيفة ذلك يُبعد عنك الخطـر |
Ve en kötü şey başına gelirse, hayatın karşılığında, düşünmeden, haritayı ver. | Open Subtitles | حتى وإن ازداد الأمر سوءا لا تحاول أن تضحي بحياتك من أجلها |
Her ne kadar, kuralları hiçe sayıp bu işe bulaşmış olsa da bizlerden biri olan Ewan O'hara'Ya Ayrıca teşekkür ederim. | Open Subtitles | و نتتبعهم الان و لواحد منا , ايوان اوهارا عن أفعاله البطولية في هذا الامر وإن كانت عملية غير مصرح بها |
Seni insan kılığına soksam bile er Ya da geç insanlar gerçeği öğrenecek. | Open Subtitles | حتى وإن جعلتك تتنكّر على هيئة بشر آجلا أو عاجلا سيكتشف النّاس أمرك |
Sana nereye gideceğini Ya da ne yapacağını söylemesem kendin hiçbir şey yapamazsın. | Open Subtitles | وإن لم اخبرك اين تذهبي وماذا تفعلي فلن تكون لك نفس على الإطلاق |
Eğer yaptıkları birşey varsa, o da bu çocukları riske atmaktır. | TED | وإن كان فلقد ضخمت من إحتمال وضع أولئك الأطفال في خطر. |
Elaine, adam Yahudiliğe geçeli daha iki gün olmuş, şimdiden Yahudi esprileri yapmaya başlamış bile. | Open Subtitles | إلين، ذلك الرجل يهودي منذ يومين وأصبح يلقي نكات عن اليهودية. وإن يكن؟ |
Ben cerrahım. Eğer bu ellere bir şey olursa mahvolurum. | Open Subtitles | أنا جرّاح، وإن حصل أي شيء لهاتين اليدين فقد انتهيت |
Evet. Ayrıca seninle şansım yaver gitmezse, hemen bir çiftçi kızı bulabilirim. | Open Subtitles | وإن لم أكن محظوظا معكِ ، يتوجب علينا الركض نحو إبنة المزارع |
Çok ağır bir nesnenin momentumu, hızlı gitmese bile büyük olur, ki bu Yine çok kısa dalgaboyu demektir. | TED | والجسم الثقيل له قوة دافعة كبيرة حتى وإن لم يكن يتحرك بسرعة ما يعني مرة أخرى طول موجي قصير. |
Tüm olay bundan ibaret bile olsa yeterince ilginç birşey olurdu. | TED | وإن كان ذلك كل ما يتعلق بالأمر، لكان الأمر مثيرا للإهتمام. |
eğer bir yol olmadığını düşünürsen bugün burada başardığımızı hatırla. | Open Subtitles | وإن بدا الأمر عكس ذلك، ففكر بما حققناه هنا اليوم. |
Polis olmasa da en azından yanına bir kaç kişi al. | Open Subtitles | نعم وإن لم تكن الشرطة فعلى الأقل مجموعة رجال من جانبنا |