Bizi zaaflarımızla yargılama lütfen sevgimizle yargıla ve cennetin kapılarını Charlie ve benim için aç. | Open Subtitles | حاكمنا ليس على ضعفنا ولكن على محبتنا وافتح ابواب النعيم لتشارلي ولي |
Bunların ne olduğunu hayal etmek sizin ve benim için çok kolay olabilir. | Open Subtitles | قد يكون الأمر بسيطا لتخيله بالنسبة لك ولي |
İmparatorluk ailesini, Veliaht prensle ilgili haberleri, Tokyo'nun en eski haydutlarından olup, şimdi televizyonda çocuklara iyilik öğütleyen birini de. | Open Subtitles | لقد سأل عن أخبار العائلة الإمبراطورية و ولي العهد أو أقدم عضو مافيا في طوكيو الذي يظهر عادة على التلفاز |
Kendimizi kandırmayalım, bu maliyetler size ve bana yansıtılır. | TED | والآن، لا تخدع نفسك، فهذه التكاليف ستمُر دوماً لك ولي. |
ve ben de onlardan biriyim, değil mi? | Open Subtitles | من المحتمل ولي الحق في ذلك ، أليس كذلك ؟ |
O yüzden; hem Richard, hem de Benim için bu fikirlerin yanlış ve kötü kullanılmamaları önemli. | TED | لذا فإنه من المهم، كما أرى، لريتشرد ولي أنا.. لا يساء إستخدام هذه الأفكار. |
Eğer hayattaysa bunun sen ve benim için ne anlamı var? | Open Subtitles | ـ إذا كان حي , ماذا يعني هذا بالنسبة لك ولي ؟ |
Evet. Onun ve benim bebekliğimin resmini buldum. | Open Subtitles | نعم , أنا وجدت هذه الصورة لها ولي عندما كنت صغير |
Anna Skarbek ve benim aramdaki buzların eridiğini bildiğini zannediyorum. | Open Subtitles | أفترض أنك تعرف الأشياء يتم تسخين بين آنا Skarbek ولي. |
Ancak belki de senin ve benim için farklı bir şekilde olması gerekiyordur. | Open Subtitles | ولربما بالنسبة لكِ ولي يجب أن تكون الامور مختلفه |
Veliaht Prens hayattayken, Sırbistan ile iyi geçinmenin baş savunucularından biriydi. | Open Subtitles | في حياته ، كان ولي العهد نصيراً للتعايش السلمي مع صربيا |
Veliaht Prenses, dikkatli olmalısın. Sakın ola Kral hazretlerini kızdırma. | Open Subtitles | لك، يجب ولي العهد الأميرة بحذر لتجنب سقوطه من صالح. |
- Veliaht Prens, elinde bir kılıçla Gyeongheegung'a doğru gidiyor. | Open Subtitles | ما الأمر؟ برئاسة سمو ولي العهد إلى قصر الملك بسيفه. |
her kavşakta , yepyeni bir hikaye var sana ve bana yolumuzda | Open Subtitles | وفي كل منعطف بالطريق هناك قصة جديدة لك ولي الطريق |
Eski kocama ve bana asla çocuk sahibi olamayacağımız söylenmişti. | Open Subtitles | قيل زوجي السابق ولي أن أننا لا يمكن أبدا أن يكون الأطفال من جانبنا. |
Şu ana kadar, Ajan Mulder'ın gerçek görevini sadece Savcı ve ben biliyorduk. | Open Subtitles | حتى الآن, المهمّة الحقيقية للعميل مولدر كانت معروفة فقط لنائب الدولة ولي. |
Para ikimiz için de önemli değilse o zaman neden az almamı istiyorsun? | Open Subtitles | المال ليس مهم بنسبة لك ولي ثم لماذا تطلب مني أن يكون أقل ؟ |
Richard Jaeckel ve Lee Marvin o tankın üzerinde Naziler gibi giyinmiş. | Open Subtitles | ريتشارد جيكل ولي مارفن أعلى الخزان يلبسون كالنازيين |
bana ve erkek kardeşime güvenli bir dayanak sağlama takıntısı vardı. | TED | كان هاجس والدي الأول توفير قاعدة آمنة من أجل أخي ولي. |
Hangi kanun, kadını cinsiyeti nedeniyle daha iyi ebeveyn yapar? | Open Subtitles | ما القانون الذى يقول أن المرأة تكون ولي امر أفضل فقط بأفضلية جنسها |
Ah, bir Koruyucu meleğim olsaydı. | Open Subtitles | الله،لَو أنا يُمكنُ أَنْ آخذَ ولي أمر الملاك لإخْباري ما العمل. |
21 yaşına kadar Carin'in yasal koruyucusu olamazsın. | Open Subtitles | لايمكنك ان تكون ولي أمر كارين القانوني قبل سن 21 |