ويكيبيديا

    "يبقي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tutuyor
        
    • tutan
        
    • tutmak
        
    • kalmasını
        
    • devam
        
    • kalıyor
        
    • kalır
        
    • kalması
        
    • saklıyor
        
    • kaldı
        
    • kalmadı
        
    • kalmak
        
    • kalacak
        
    • tutması
        
    • tuttuğu
        
    Ama unutmayın, kazandığım para yalnızca şahane yaşam tarzımı karşılamıyor, aynı zamanda çok pahalı avukatları da hizmetimde tutuyor. Open Subtitles لا أصرفه فقط على الحياة الرائعة التي لدي و لكنه يبقي بعض المحامين المكلفين للغاية على بعد اتصال واحد
    Sen onu bir başpiskopos yapalı beri, kendini mükemmel bir izolasyonda tutuyor. Open Subtitles وهو قطعا يبقي نفسه بعزلة مترفة منذ أن نصبته مطرانًا
    Beni burada tutan senin halin değil Peg,... ..benim halim. Open Subtitles وليس مظهرك أن يبقي لي هنا، الوتد. ومن الألغام.
    Evet ama amaç bizi içeride mi, yoksa insanları dışarıda tutmak mıydı, genç? Open Subtitles صحيح، لكن أكن يبقي الناس في الخارج أم يبقينا في الداخل، أيتها الفتاة؟
    Annem, aşklarının sürdüğünü ve babamın suskun kalmasını hatırlatmak için babama yazma riskini, bu korkunç riski göze aldı. Open Subtitles ، جازفت أمي بشدة بالكتابة لأبي تذكره بأن يبقى حبهما و يبقي على صمته
    Başkan kriz esnasında gündelik işleri de devam ettirmeyi istedi. Open Subtitles الرئيس يريد ان يبقي الامور على حالها اثناء هذه الازمة
    O zaman geriye "denis" ürünü kalıyor. Open Subtitles إذا ذلك يبقي لنا المأكولات البحرية بما يعني أنها أنيقة
    Chuck kafasında insanların listesini tutuyor kimin "Michael Kelly" yanlısı olduğunu biliyor. Open Subtitles تشوك يبقي قائمة في رأسه الجميع شخصيين لمايكل كيلي
    Biriniz okulları temiz tutuyor diğeriniz de sokakları temizliyor. Open Subtitles أحد منكم يبقي المدرسة نظيفة وأحدكم يبقي الشوارع نظيفة
    Evet, kendini canlı tutuyor onları kurtuldukları kaderlerine geri döndürüyor. Open Subtitles أجل، يبقي نفسه حياً من المصير الذي تجنبوه ويعيد لهم مصيرهم
    Sanırım beton, taş ve çeliğin dışında bu binayı ayakta tutan başka birşey daha var. Open Subtitles أعتقد أن هناك شيء آخر هنا بجانب الأسمنت والأحجار والفولاذ، شيء يبقي هذا المكان متماسكاً.
    Sence geçidi açık tutan aracın vericisi mi? Open Subtitles تعتقدي أن جهاز الإرسال في الطائرة هو ما يبقي البوابة مفتوحة؟
    Onun bir tek ideali var, o da her şeyi aynen olduğu gibi tutmak, hiç değiştirmemek. Open Subtitles عنده دافع واحد ، وهو أن يبقي كل شيء على حاله بالضبط
    Ama iglosunu soğuk tutmak çok pahalıya patlıyor. Open Subtitles وأنا جلبته هنا نعم، لكنه يفوز بكل الرصيد يبقي كوخه الجليدي مجمدًا
    Olduğu yerde kalmasını ve ellerini görünür şekilde tutmasını söyledim. Open Subtitles اخبرت هذا الرجل ان يبقي كما هو وان يضع يديه في مكان واضح.
    Eğer vuruş yapmış olsaydı beyzbol oynamaya devam edebilirdi. Open Subtitles إذا كان إستطاع ضرب الكرة، كان من الممكن أن يبقي في البيسبول.
    Sürüdeki telli turnalar, sürekli seslenerek birbirlerine yakın kalıyor. Open Subtitles يبقي السرب في تلامس مباشر عن طريق ندائهم لبعضهم.
    Belki iyi günde kalır ama, kimse sonsuza kadar iyi kalmaz. Open Subtitles حسناً ربما في السراء لكن لا احد يبقي علي السراء دائماً
    İçimden bir ses, bozuk kalması gerektiğini söylüyor. Open Subtitles شيء ما يجعلنى أشعر بأنه يريد أن يبقي هكذا
    Çalışanın, güvenli olduğunu düşündüğü bir sürüş hakkında hassas bilgiler saklıyor. Open Subtitles رب عملك يبقي معلومات حساسة مربوطة بالآمن
    Bir sonraki Cadılar Bayramına sadece 365gün kaldı! Open Subtitles لم يبقي سوي 365 يوم فقط لعيد القديسين القادم
    -Bana kampta yaptıkları... -Kanayacak bir şey kalmadı. Open Subtitles ما فعلوه بي في المعتقل لم يبقي دماً عندي لينزف
    Tırmanamıyorlar, ama kalmak istemiyorlar. Open Subtitles سرطان البحر لا يستطيع أن يتسلق خارجاً من البرميل، ولا يريد أن يبقي فية
    Julius, ihtişam ve güzellik sayesinde sonsuza dek güncel kalacak bir Vatikan hayal eden bir adamdı ve haklıydı. TED كان يوليوس رجلاً وضع تصورا للفاتيكان حتى يبقي مواكبا للعصر للأبد بعظمته و جماله، و كان على حق.
    Sizin pozisyonunuzdaki bir adamın böyle bir aşk yuvasını gizli tutması kolay değil. Open Subtitles من الصعب جداً على رجل بمنصبك أن يبقي على عشّ حبٍ كهذا سراً
    Beyazlar ona oy veriyor, şehri sessiz tuttuğu için. Open Subtitles الناس البيض صوتوا له لأنه يبقي البلدة هادئة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد