- Ve ekibinizin yarısı ölü. - Hiç kimse, herhangi birisini öldürmedi. | Open Subtitles | ـ ونصف الطاقم قد مات ـ لم يقتل أحد منا أي شخص |
Huronlar, düşmanlarının bütün erkek, kadın ve çocuklarını öldürür mü? | Open Subtitles | هل يقتل الـ هيرون كل رجل وامرأة وطفل من أعدائهم؟ |
Emirleri veren komutanı öldürmek gibi saçma bir karar aldı. | Open Subtitles | لقد جاء بفكرة مجنونة أن يقتل الرجل الذي أعطاه الأوامر. |
Kraliçeyi feragat etmeye zorlayan... ve yoluna çıkan herkesi öldürecek adamdır. | Open Subtitles | وقد اجبر الملكه على التنازل وقد يقتل اي احد يعترض طريقه |
Birisini öldürdüğünü gördün... ve seni de öldürmesinin... pekâlâ mümkün olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | وقد رأيته يقتل احدهم وقد عرفت انه في امكانه ان يقتلك أيضا |
Suçlarından sorumlu tutulamayacak bir adamı öldürmeye kimsenin hakkı yok! | Open Subtitles | لا أحد يمكنه أن يقتل رجل ليس مسؤلاً عن أعماله |
Birkaç gün içinde her seferinde 5 genç kadın öldürdü. | Open Subtitles | يقتل في كل مرة خمس شابات، وفي غضون أيام قليلة. |
Bildiğim kadarıyla kimseyi öldürmedi ama ben öldürdüm, sen de öldüreceksin. | Open Subtitles | على حد علمي فهو لم يقتل أحد ولكني قتلت وأنت ستقتل |
-Bir şeyden dolayı suçlu olabilir ama o aileyi o öldürmedi. | Open Subtitles | ربما يكون مذنبا في أمر آخر لكنه لم يقتل تلك العائلة |
- Yani, kaltağın teki lan. - Miami'de o kadını öldürmedi mi? | Open Subtitles | ـ أقصد ، عاهرة ـ ألم يقتل هذه الفتاة فى ميامى ؟ |
Fazla gurur, adamı öldürür diye eski bir söz vardır. | Open Subtitles | هناك مقولة قديمة تقول أن الكثير من الكبرياء قد يقتل |
Kral ateş eder ve adamı öldürür, yardımcısı hayrete düşer. | Open Subtitles | يطلق الملك النار و يقتل الرجل و يصاب المساعد بصدمة |
Peki nereye benim anne öldürmek izin iblis bulmak mı? | Open Subtitles | إذاً أين أستطيع إيجاد الشيطان الذي دعيته يقتل والدي ؟ |
Yani koltuk, onun içindeki potansiyel uzaylı maddeyi öldürecek insan tarafını ise etkilemeyecek. | Open Subtitles | إذا المقعد يقتل أى ماده فضائيه محتمله بداخلها وسيترك جزئها الإنسانى بدون تدخل |
Birisini öldürdüğünü gördün... ve seni de öldürmesinin... pekala mümkün olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | وقد رأيته يقتل احدهم وقد عرفت انه في امكانه ان يقتلك أيضا |
Marriott'u öldürmeye karar vermişse O'nu korursun. Hiç olmamış bir şey değil. | Open Subtitles | ولو قرر ان يقتل ماريوت, فسوف تساعديه لقد حدث هذا من قبل |
Clay kendisini Irak ve Afganistan'da yaşananlardan dolayı öldürmedi. Clay kendisini ülkesine döndükten sonra kaybettiklerinden dolayı öldürdü. | TED | كما تعلمون، كلاي لم يقتل نفسه بسبب ما حدث في العراق وأفغانستان. لقد قتل نفسه بسبب ما خسره حينما عاد إلى الوطن. |
- Evet. Fakat birilerini öldürmeden önce biraz yardım almanı isterim. | Open Subtitles | لكنّي أريدك أن تحصل على بعضه ساعد أمامك يقتل شخص ما. |
Garip bir şey söyleyim, düşük oksijen seviyesine maruz kalmak her zaman öldürmez. | TED | حسنًا، يجب علي أن أخبركم بشيء غريب جدًا، وهو أن التعرض لدرجة منخفضة جدًا من الأوكسجين لا يقتل دائمًا. |
Yüksek ses maruz kalmak ve bazı ilaçlar işitme kıllarını öldürebilir, bu da sinyallerin kulaktan beyne gitmesini önler. | TED | التعرض لضوضاء عالية وبعض الأدوية يمكن أن يقتل الخلايا الشعرية مما يمنع الإشارات من الانتقال من الأذن إلى الدماغ. |
Ya da daha kötüsü. Duyduğu sesler ona öldürmesini söylüyor olabilir. | Open Subtitles | او اسوء، الاصوات داخل رأسه من الممكن انها تخبره ان يقتل |
Örneklerde bulunan bir şey hastalığa sebep olduğu düşünülen bakterileri öldürüyordu. | TED | كان هناك شيء ما في العينة يقتل البكتيريا التي يفترض أنها تسبب المرض. |
Warlock'a gelmek, marshal olmak, bir araba kovboyu çekinmeden öldürmek koruyucu ünvanı almak, sonra bizim sizi öldürmemiz, sonra başka bir marshal'ın gelmesi ve onun daha çok adam öldürmesi, ve böylece... | Open Subtitles | بلدة وورلوك تعين ماريشال يقتل كل مجموعة منّ رعاة البقر ونحن نُعيّنُ المنظّماتَ |
Şimdi tanıdığım kadınları öldürüp ve bulmam için ortada bırakıyor. | Open Subtitles | الآن يقتل النساء التي عرفتهن ويترك جثثهن لي لابحث عنهن. |
Evet. Bana babamın kendini öldürmediğini ve bir kahraman olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن أبي لم يقتل نفسه، بل أنه كان بطلاً.. |