Bu olduğunda ise tüm günümü duvarın içinde emekleyerek geçiriyorum. Ve bundan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك، يجب علي أن أقضي يومي كله أزحف داخل فتحات التكييف |
Hadi! Bütün günümü o aptal şeyi almak için harcadım. | Open Subtitles | لقد ضاع يومي كله لكي اجلب لك هذا الكرسي الغبي |
Bu külleri yatağıma götürüyorum ve ona günümün nasıl geçtiğini anlatıyorum. | Open Subtitles | آخذ الجرة معي إلى السرير كل ليلة و أحدثه عن يومي |
Buradaki ilk günümde TED üyelerini gördüm. Ve o kalkıp, anemi testi yapmaya yardımcı | TED | رأيت زملائي في تيد في يومي الأول هنا. وقد نهض وشرح |
Yumi, evi ara. Hasta olduğunu, bu yüzden gidemeyeceğini... | Open Subtitles | يومي اتصلي بالبيت و قولي لهم انك تشعرين بالم و لا تستطعين الذهاب |
güne birkaç tostla ve yarım bir greyfurtla başlarım diyordum. | Open Subtitles | ظننت أنني سأبدأ يومي بتناول الخبز المحمص و نصف جريبفروت |
Bu gece yüzünü gören cennetlik. Hayatımın en mutlu günü olmadığı açık. | Open Subtitles | ـ لم نراك طول اليوم ـ حسناً ، لم يكن يومي جيداً |
Çok zor ve kötü bir gün geçirdim. Bir de senin ölümünün vicdan azabını çekemem. | Open Subtitles | لقد كان يومي صعبا كفاية حتى لا اتسبب بموتك يا رجل |
Bahtsızlığıma, hapishane dışındaki tek günümü daracık bir yerde, başka bir adamla geçiriyordum. | Open Subtitles | ولحظي الرائع أمضي يومي الوحيد خارج السجن في سيارة صغيرة برفقة رجل آخر |
günümü mahvedecek tek şey suratına bir saniye daha bakmak olacak. | Open Subtitles | لأن الشيء الوحيد الذي سيفسد يومي هو النظر بوجهك ثانيةً أخرى |
Evet, çok önemli olan günümü tanımadığım biriyle liseli stajyerim hakkında konuşarak geçirdim. | Open Subtitles | نعم , قررت ان اضيع يومي المشغول بالتحدث مع غريبه عن متدربتي الطلبه |
Dinle dostum. Suçlar, cinayetler... Bütün günümü dolduruyor. | Open Subtitles | إسمع يا صاحبي الجرائم والقتل يملء يومي أنا الآن أأكل ولست في العمل |
Evet tabii. Buraya gelmek için günümün yarısını direksiyon sallayarak geçirdim. | Open Subtitles | أجل، حسناً، لقد ضحيت بنصف .يومي من أجل أحضاركِ إلى هنا |
Evet tabii. Buraya gelmek için günümün yarısını direksiyon sallayarak geçirdim. | Open Subtitles | أجل، حسناً، لقد ضحيت بنصف يومي من أجل أحضاركِ إلى هنا. |
Ve günümün geri kalanına doğru hızlı bir geçiş yapmama izin verin. | TED | لذلك اسمحوا لي أن أتقدم بسرعة عبر بقية يومي. |
Veronica, benim 26 hastaya baktığım bir iş günümde, South Central Los Angeles'taki bir klinikte 17. hastamdı. | TED | فيرونيكا كانت المريضة السابعة عشر من مجمل 26 مريض يومي في تلك العيادة في جنوب لوس أنجلوس |
Her zamanki gibi tek arkadaşı Yumi Kohama'ydı. | Open Subtitles | و كل العادة ، كانت صديقتها الوحيدة يومي كوهاما |
Kahvaltı yapmadan güne bu şekilde başlamaktan nefret ediyorum Ev | Open Subtitles | أكره أن اسقط من السرير هكذا وابدأ يومي بدون فطار |
Örneğin dönemin ilk günü, üniformam yoktu. | TED | علي سبيل المثال، في يومي الأول في الفصل، لم يكن لدي زي موحد. |
Üzgünüm, eğer yardımı olacaksa bende çok zor bir gün geçirdim. | Open Subtitles | أنا آسفة، اذا كان هذا يساعد، كان يومي شاقاً بالعمل |
Kapıdan girip seni gördüğümde günün tüm yorgunluğu üzerimden kalkmış oluyor. | Open Subtitles | وعندما أعبر الباب و أراك كأن ثقل يومي كله يذهب بعيدا |
Ve buna rağmen, bayanlar ve baylar, bu gezegendeki her bir birey muhtemelen her gün müzikle iç içe. | TED | ومع ذلك ، أيها السيدات والسادة ، كل واحد منا على هذا الكوكب ربما يمارس ويشارك بالموسيقا بشكل يومي |
Temelde, günlük hayatta benim için en önemli olan nokta o. | TED | وبشكل أساسي، هذا هو الجزء الذي يهمني حقاً على أساس يومي. |
Bak,Salı ve Perşembe günleri büyücülük eğitimin var, ve dersi asmıyacaksın. | Open Subtitles | أنظري، لديكِ دروس بالسحر يومي الثلاثاء والخميس ولن تتخلفي عن حضورهم. |
Bütün hafta çalışıyorum ve bugün de kızlarla olma günüm. | Open Subtitles | أنا أعمل طول الأسبوع واليوم هو يومي لأكون مع الفتيات |
Bunun için bütün günümden vazgeçiyorum ve benden bir şikayet duymuyorsun. | Open Subtitles | فأنا أمنح يومي بالكامل لأجل هذا الشيئ ولم تسمعيني أتذمّر. |
İlk günümdü ve bilirsin, bu ofisteki insanların bana saygı duymalarını istiyorum ve... | Open Subtitles | كان يومي الاول و أردت أن يحترمني الجميع هنا |
Lastikler için olan. Neyse, işte benim günüm böyle geçti. | Open Subtitles | كما تعلمين، لأجل الإطارات على أي حال، ذلك كان يومي |