Çünkü ticari şirketler en baştan beri sizden alabileceklerinin hepsini almak için tasarlanmışlar. | TED | لأن الشركات التجارية مصممة بطبيعتها للحصول على أكبر قدر منكم يمكنهم أن يأخذوه. |
Çünkü bu bölgedeki yozlaşmış seçkinler insanları ayartma gücünü bile yitirmişler. | TED | لأن ھذه النخبة الفاسدة في المنطقة فقدَت حتى قوّتَھا في الخداع، |
Kazanacağız, Çünkü bizim gözümüzdeki yaşlar aslında kalbimizden gelen yaşlardır. | TED | سننتصر لأن الدموع تخرج ليس من عيوننا بل من قلوبنا |
Her ne kadar çok ufak ve gösterişsiz bir canlı olsada bu yaratık inanılmaz, Çünkü bu devasa resif yapıların içinde toplanabilir | TED | بذلك ، وإن كان مخلوق صغير جدا ومتواضع جدا، هذا المخلوق لا يصدق، لأنه يمكن أن يكتل في هذه الهياكل الضخمة المرجانية، |
Söyleyeceklerim yalan olmayacaktı, ancak tamamıyla doğruyu da söylemiş olmayacaktım. Çünkü doğruyu söylemek gerekirse, bu sadece diğer herkesin görebildiği hayat. | TED | ولن أكون كاذبا في ذلك، لكن قولي سيكون مجانبا كليا للحقيقة، لأنّ الحقيقة هي أنّ هذه هي الحياة التي يراها الجميع. |
insanlar kullandığı için adapte oluyordu Çünkü insanlar için yapılmıştı. | TED | بل لان الناس تستخدمها .. ولانها صنعت من اجلهم .. |
Fakat, evren bir sessiz film değildir, Çünkü evren sessiz değildir. | TED | رغم ذالك، فإن الكون ليس بشريط صامت، لأن الكون ليس صامتا. |
Bu fotoğrafa bayılıyorum, Çünkü bu başkasının odası ve bu ise onun. | TED | أنا أحب هذه الصورة ، لأن هذه غرفة شخص آخر وهذه غرفته. |
dedi. Şimdi, eğer bu doğruysa, sağlık sistemimizin gerçek bir ayıbı demek olur Çünkü bu hastalar başka yerlerde de muayene oluyorlar. | TED | والآن، لو كان ذلك صحيحاً فإنه إدانة لنظام الرعاية الصحية لدينا وذلك لأن هؤلاء المرضى سبق وأن كشف عليهم في اماكن أخرى. |
Niye? Çünkü o bizi menajerimiz gibi üç ay bekletmiyor. | TED | لماذا؟ لأن تكلفته أقل من راتب مديرنا لمدة ثلاثة شهور. |
ve bu konuşmalar yalnızca dört kelime ile özetlenebilir, Çünkü aslında bize gösterdiği şey bu: "bizim sezgimiz çok kötü". | TED | وتلك المحادثات يمكن أن تلخص أساسا في أربع كلمات، لأن ذلك أساسا هو كل ما يعرضه علينا، بداهتنا سيئة للغاية. |
Çünkü adınız Yosemite Mountain Bear(Yosemite Dağ Ayısı)olduğunda, böyle yaparsınız. | TED | لأن ذلك ما تفعله حين يكون اسمك دب جبل يوسمايت. |
sohbet, Çünkü çocuğunuz matematikte iyi ve biliyorsunuz ki söyleyeceği şeyi seveceksiniz. | TED | الذي يحب الأبوين سماعه، لأن طفلكم شاطر بالرياضيات وتتوقعون أن ماسيقوله سيعجبكم |
Bu benim işimde de genellikle kullandığım bir teknik, Çünkü insanlar görüntülendiklerini bilmiyorlar. | TED | وهذا هو الأسلوب المفضل لدي في عملي لأن الناس لا يعلمون أنهم مراقبون. |
"Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime, Çünkü hiç kimse başkasının acısı veya sıkıntısından keyif almayı düşünmez. | TED | وحين أقول أني استمعت إنها كلمة غريبة يمكن استخدامها لأنه لا أحد يريد التفكير في أي شخص وهو في ألم شديد |
Çünkü şu anda yapay zekâ konusunda çok fazla aşırılık var. | TED | لأنه حالياً، هناك الكثير من التطرف عندما يتعلق الأمر بالذكاء الاصطناعي. |
Hükûmetlere ve vergi mükelleflerine de fayda sağlar. Çünkü, ilaç sektöründeki yenilikçi çalışmalar için kalıcı bir kaynak yaratır. | TED | كما يفيد الحكومات أو دافعي الضرائب، إذا أردت، لأنه يخلق مصدرا دائما للإبتكار الصيدلاني الذي سيكون موجودًا في المستقبل. |
Bu biraz karmaşık. Çünkü insan yüzü bu milyonlarca harf arasına yayılmış. | TED | إنّه شيءٌ معقدٌ قليلاً، لأنّ وجه الإنسان يتبعثر بين ملايين هذه الأحرف. |
Bu salonda 600 kişi varmış gibi görünebilir; ama aslında çok daha fazla kişi var burada Çünkü her birimizin çok sayıda farklı kişiliği var. | TED | تبدو هذه الغرفة وكأنها تحوي 600 شخص ولكن في الحقيقة يوجد اكثر من هذا العدد لان كل واحد منا يملك عدة شخصيات في نفسه .. |
Burada korumaktan caydırma var, Çünkü, eğer su hakkınızı kullanmazsanız, su hakkınızı yitirebilirsiniz. | TED | بسبب فكرة الاحتكار لانه ان لم يستخدم الفرد حصته فسوف يخسرها لشخص آخر |
Yani diyorsun ki ben onu kendim yarattım Çünkü ihtiyacım olan... | Open Subtitles | إذن إنك تعتقدين أننى قد اختلقتها لأننى بحاجة إليها من أجل |
Heralde yanlış adrese gönderdin, Çünkü bana hiçbir şey gelmedi. | Open Subtitles | لابد أنك أرسلتهم لعنوان خطأ، لاني لم أستقبل أي شيء. |
Ama artık imkansız. Senden nefret ediyorum Çünkü beni kaldırmaktan acizsin. | Open Subtitles | الآن هذا مستحيل أكرهك لانك لم تعد قادر على التأثير فيّ |
Çünkü sen o ringde öleceksin ama sen yenilgiyi kabul etmeyeceksin. | Open Subtitles | لانني أعلم أنك ستموت في تلك الحلبة لكنك لن تتقبل الهزيمة |
İlk defa, bahsi sevdim. Çünkü şimdi bir de yemim var. | Open Subtitles | ولكن للمره الأولى تعجبنى الأحتمالات لأنى الآن قد حصلت على البديل |
Bazı konularda, umrumda değilmiş gibi davranıyorum, ...Çünkü inançlarıma ters düşüyor. | Open Subtitles | تعرف؟ أحاول أن أتظاهر بشأن مشاعر معيّنة لأنّها خارجة عن ديني |
Yaptıklarımızı dikkatlice kontrol edemeyiz Çünkü onlar bilinç altından gelir. | TED | نحن لا نستطيع السيطرة عليها بعناية لانها لاوعي بالنسبة لنا |
Çünkü işi halletmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz, pek çok kişi bunu bilir. | TED | لأننا نفعل كل ما يتطلبه الأمرلإنجاز العمل، و الكثير من الناس يعرف ذلك. |
Bağırdım, Çünkü yaklaştığımda detayın hiç de orada olmadığını farkettim. | TED | صحت لأنني عندما أقتربت أكثر لم أجد التفاصيل هناك أبدا |
Bütün akarsular en sonunda okyanusa ulaşır Çünkü okyanus onlardan alçaktadır. | TED | إن كل التدفقات تجري في النهاية إلى المحيط لأنها أقل منه. |