"önemli" - ترجمة من تركي إلى عربي

• المهم
• بأس
• أهمية
• مهمة
• أهم
• مهماً
• مهما
• المهمة
• مشكلة
• مهم
• كبير
• يعني
• الهامة
• كبيرة
• مهمّ

Bu tsunami sirenlerinin çalışması çok önemli, fakat insanlar sirenlerin bataryalarını çalıyorlar.
من المهم أن تشتغل صافرات التسونامي هذه لكن الناس يسرقون منها البطاريات.

Ancak sözcüklerin politikanın tam ortasında yer aldığı gerçeği çok önemli ve politikacılar da dili kontrollü kullanmayı denemeleri gerektiğinin farkındalar.
ولكن من المهم جداً أن نعرف أن الكلمات محور الحياة السياسية، وأن جميع السياسيين يعرفون أن عليهم محاولة التحكم في اللغة.

Ama bunun önemli değil. Çünkü biz dublörüz, mantıklı insanlar değiliz.
و لكن لا بأس لأننا مؤديي مشاهد خطرة وليس لدينا إحساس

Bunun ne kadar önemli bir olay olduğunu vurgulamak istiyorum.
و أريد فقط أن اؤكد على مدى أهمية هذا الحدث.

ve ayrıca kanıtlayabildi mi, bu çok önemli bir aşamadır.
اي يجب التحقق من صحتها .. وهذه خطوة مهمة ..

Barış ve istikrarın sağlanmasında sahip olduğumuz en önemli aletlerden biri de silahtır.
إن السلاح هو أهم اداة تُستخدم لأجل السلام والاستقرار نملكها في هذا العالم

Kerim Bey çok önemli biriydi. Bir çok etkili arkadaşı vardı.
كريم بيه كان رجلاً مهماً وكان له أصدقاء ذوى نفوذ كبير

Uluslararası ayakları var, ve buna doğru eğilmemiz bizim için önemli.
لديهم فروع دولية، ومن المهم بالنسبة لنا أن نتجه إلى هذا.

Ama bu, ölçeğin sonundaki zengini umursayan herkes için önemli.
ولكن من المهم لكل شخص من يهتم بالأغنياء بهذا المستوى؟

Bu gerçekten önemli, çünkü teknolojinin geldiği bu seviyede fiziksel bir alete uyum sağlamamız için bir neden yok.
وهذا هو المهم حقا ، لأنه لا يوجد أي سبب في أيامنا و عصرنا هذا أن نتقيد بجهاز مادي

önemli değil. Bu, ilk pantolonsuz kalışım değil. Son da olmayacak.
لا بأس , لم يكن بنطالي الأول و لن يكون الأخير

-Durun! önemli değil. İşte bu yüzden feragatname imzalıyorsunuz millet.
لا بأس , لهذا نحن نوقع التنازلات , أيها الرفاق

önemli değil, anne. Onunla olmak zorunda değilsin. Bir sürü--
أمي ، لا بأس ، ليس عليك الإستقرار معه، يوجدالكثيرمنالرجال..

Ancak bu önemli çünkü dünyadaki çoğu insan küresel çapta şehirlere doğru geliyor.
حسناً، تنبع أهمية الأمر من ان معظم سكان العالم تنجذب الى المناطق الحضرية.

Kadınların sağlığı tıpkı eşit ücret politikası kadar önemli bir eşit hak konusudur.
صحة المرأة هي مسألة متعلقة بالمساوة في الحقوق وبنفس أهمية المساواة في الأجر.

Daha önce söylediğimiz gibi, hareket bu türden canlı sistemler için çok önemli.
كما سمعتم في البداية، فإن الحركة مهمة جداً لهذه الأنواع من الأنظمة الحية.

Takvim, yıl boyunca çok önemli fikirlerle yüzleşmenize olanak sağlamanın bir yolu.
التقويم هو طريقة للتاكد انه خلال السنة سوف تملاء بأفكار مهمة جوهرية

Netra ile birlikte yaptığım 200 yıllık planımın en önemli kısımlarından biri kendimiz hakkında neleri unutmamız gerektiği ile ilgili.
واحد من أهم الأمور في خطة ال200 عام الخاصة بنا أننا كتبنا أنا ونيترا ماذا يجب أن ننسى في أنفسنا

Bilim adına olabilecek en kötü şey sistemin en önemli şey olmaya başlamasıdır.
أسوأ شيء ممكن حدوثه بإسم العلم .. هو عندما يكون النظام مهماً جدا

Stanley McChrystal: Bence Rick çok önemli bir şey söyledi.
ستانلي ماكريستال : أعتقد أن ريك قال شيئا مهما جدا.

İnsanlar bana yeni bir önemli yetenekten bahseder oldu: mesajlaşırken göz teması kurmak.
يحدثني الناس عن المهارة الجديدة المهمة لإقامة تواصل بصري وأنت تبعث رسائل نصية.

Bu da bir soruna yol açtı. Çünkü ultraviyole ışık cilde zarar verebilse de aynı zamanda önemli bir faydası da vardır.
وقد شكّل هذا مشكلة لأنه على الرغم من أن الأشعة فوق البنفسجية قد تدمر البشرة، إلا أنها تمتلك منافع مهمة ومماثلة كذلك.

Ama turizm piyasasının, insanlara gerçekten yarar sağlanabilecek şekilde idare edilmesi oldukça önemli.
لكن إدارة سوق السياحة بالطريقة التي يمكن أن تفيد الشعب حقا مهم للغاية.

İnsanların işe yarar şekilde kullanmadıkları, atıl ve önemli diğer veriler nelerdir?
هناك كم كبير من المعلومات توضع في التقارير القديمة لا لزوم لها

Senin için önemli olmayabilir ama belki annem o parayı kullanabilir.
هذا ممكن ما يعني لك شي لاكن امي تقدر تستخدمهم صدق؟

Birincisi şu: biz hastaların tüm önemli ilaçlara erişiminin olmasını istiyoruz.
الأول: نريد أن يكون للمرضى قدرة الحصول على جميع الأدوية الهامة.

Generallerin toplandığı büyük bir bina ama bu önemli değil.
انها بناية كبيرة حيث الجنرالات يَجتمعونَ، لكن ذلك لَيسَ مهمَ.

Bak, bilmem gereken başka şeyler var... ve bu önemli.
إسمعي ، هناك شيء آخر يجب أن أعرفه وهو مهمّ