ويكيبيديا

    "üzerinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • على
        
    • علي
        
    • فوق
        
    • أعلى
        
    • عبر
        
    • يحمل
        
    • عليها
        
    • ترتدي
        
    • عليهم
        
    • فوقه
        
    • فوقها
        
    • يرتدي
        
    • ترتدين
        
    • بحوزته
        
    • علية
        
    Dünyaya geniş açıdan bakınca üzerinde yaşayanları insan olarak görme beceriniz kayboluyor. TED لأنه, عندما نبعد العدسة بذلك المقدار, نخسر المقدرة على رؤية الناس كبشر.
    Gezegen üzerinde altı milyon farklı böcek türü bulunuyor, altı milyon tür. TED هناك ستة ملايين نوع من الحشرات على هذا الكوكب، ستة ملايين نوع.
    üzerinde çalıştıkları şey hakkında kimsenin herhangi bir fikrinin olmadığı ortak, dağıtılmış müzik yapma işine bunun nasıl uygulanacağını görmek istedik. TED أردنا أن نرى كيف أن هذا ينطبق على التعاون ، والتوزيع الموسيقى، حيث لا يدري أي من الأشخاص ما يعمل عليه.
    Şu eksen üzerinde de, hayat (beklentisi) kalitesi, ve insanların sağlığı. TED و علي ذاك المحور ، العمر المتوقع ، و صحة الفرد.
    Her bir heykelin üzerinde onlardan ne kadar uzakta olduğunuzu yakalayan sensörler var. TED وهناك أجهزة استشعار مثبتة على رأس كل منحوتة تلتقط كم أنت بعيد عنهم.
    Ananth, süreçlerin yeniden yapılandırılması üzerinde çalışan çok başarılı bir iş adamıydı. TED كان أنانيث رجل أعمال فائق النجاح عمل على إعادة هيكلة إدارة الأعمال.
    Ve daha sonra, yerel ekonomi üzerinde, ekonomistlerin... ...dış etki dedikleri etki olacak. TED وأيضا سينجر عنها ما يطلق عليه خبراء الاقتصاد التأثيرات الخارجية على الاقتصاد المحلي.
    Partnerinin onu bağladığını söyledi, kolları başının üstünde ayakta ve bir barın üzerinde bacaklarını açmış klitorisine baskı gelecek şekilde duruyordu. TED أخبرتني بأن شريكها قيّد ذراعيها فوق رأسها كهذا، كانت واقفةً ثم عدّل من وضعها حتى تعتلي قضيبًا يضغطُ على بظرها هكذا.
    Yani bir çip üzerinde kalbinizin, beyninizin birer modelini yapabiliyoruz. TED فيمكننا أن نخلق نموذجا من قلبك، او عقلك على شريحة.
    üzerinde bu yansıtıcı aygıtın bulunduğu nesneleri boşlukta tespit etmek için kullanılır. TED يتم استخدامه لتحديد موقع أجسام في الفضاء تتوفر على علامات عاكسة عليها.
    CA:Ve aynı zamanda Afrika'da bir kaç proje üzerinde çalışıyorsun değil mi? TED ك أ: و هل تعمل أيضا فى قارة أفريقيا على عدة مشروعات؟
    Deri üzerinde özellikle duruyorum, çünkü yaygın bir kullanıma sahip. TED وقمت بالتركيز على الجلد لأنه يتم استخدامه على نطاق واسع
    Veba için bir ilaç üzerinde çalışıyorlar. Bendeki bilgiye ihtiyaçları var. Open Subtitles إنهم يعملون علي إيجاد علاج للطاعون إنهم يحتاجون للمعلومات التي لدي
    Bence bunların hepsi sen kayanın üzerinde uyuduğun için oldu. Open Subtitles . اعتقد بأن كل هذا حدث لأنك نمت علي صخرة
    Hey Mon, sence bu kıyafet satın alma asistanının üzerinde nasıl durur? Open Subtitles كيف تبدو هذه البدلة على مشتري مساعد مالك اليساندرو جاء للصراخ علي
    Ama bu üç nesnenin herbiri sizin için ifade ettiklerinin üzerinde ve ötesinde, onların geçmişteki kullanımlarına (tarihlerine) göre bir TED ولكن كل واحدة من تلك الامور الثلاث لها قيمة ثمينة فوق قيمتها الحقيقية بسبب انها تملك تاريخاً ومكوناً خاصاً بها
    Afrika içerisinde para gönderme maliyeti daha da fazla: Yüzde 20'nin üzerinde. TED وأما تحويل المال داخل أفريقيا فتكلفته أعلى أيضًا أكثر من 20 بالمائة
    Ancak iklim değilikliği tüm dünya üzerinde verim kaybına sebep olmakta. TED والتغير المناخي يسبب خسارة على مستوى الغلة عبر جميع أنحاء العالم.
    Ne tür bir bağımlı değerli bir şeyi üzerinde taşır. Open Subtitles أي نوع من مُدمني المخدرات يحمل مشاعر قليله قيَّمه ؟
    bu yükseklikte dişlileri hayal edin binlerce ama binlerce üzerinde numaralar bulunmakta TED تخيلوا شيء بهذا العلو من المسننات، مئات ومئات منها، كتبت عليها أرقام.
    Onu bulduğunuzda ölü kızın üzerinde hiç takı var mıydı? Open Subtitles هل كانت الفتاه المقتولة ترتدي أيه مجوهرات عندما وجدتها الآن؟
    üzerinde fazla insan olmayan bir çok ada var gölde. Open Subtitles هناك جزر في البحيرات، ليس هناك الكثير من الناس عليهم.
    Belki de kızıl saçlı bir gencin üzerinde olmaması hariç. Open Subtitles ماعدا لربما كانت هُناك فتاة ذي شعر أحمر نائمة فوقه.
    Araba kullanırken, ofisteyken ya da toplantıdayken onun üzerinde olduğunu görüyorum sürekli. Open Subtitles السيارة أقود عندما الإجتماع أو المكتب في فوقها وهو به أفكر وأنا
    Ama kameradan bir görüntü elde ettik, üzerinde kıyafet varmış. Open Subtitles لكننا حصلنا على صورة من الكاميرا لقد كان يرتدي ملابس
    O sıcak gelmemeli, üzerinde pek fazla birşey yok. Open Subtitles لا يجب أن تشعري بالحرارة , فأنتِ لا ترتدين شيئاً
    Hırsızların birinin üzerinde 814$ birinin 230$, birinin 215$ ve diğerinin üzerinde de 234$ bulunmuş. Open Subtitles أحد اللصوص كان بحوزته 814 دولارا و الثاني 230 دولارا و الثالث 215 دولارا و الرابع كان بحوزته 234 دولارا
    Bana üzerinde çalışacak bir şeyler verdin. Open Subtitles أترين , لقد أعطيتينى شىء لأعمل علية الآن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد