ويكيبيديا

    "acil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطوارئ
        
    • الطارئة
        
    • عاجل
        
    • الطواريء
        
    • الطارئ
        
    • الطوارىء
        
    • حالة طارئة
        
    • مستعجل
        
    • طارئه
        
    • مستعجلة
        
    • طوارىء
        
    • عاجلة
        
    • للطوارئ
        
    • طارىء
        
    • طواريء
        
    Bizimle tanışmadan önceki üç haftada Veronica acil servise üç kez gitti. TED في الثلاثة أسابيع السابقة لزيارتنا ذهبت فيرونيكا ثلاث مرات إلى قسم الطوارئ
    Sol elimi sallamamın sebebi sağ elin acil kesme için olmasıdır. TED يعود سبب تلويحي بيدي اليسرى إلى وجود صمام الطوارئ بيدي اليمنى.
    Hepsi acil durum. Siz de herkes gibi beklemek zorundasınız. Open Subtitles لدينا الكثير من الحالات الطارئة عليك الإنتظار مثل أى واحد
    Evet, çok sık olmuyor. Çok şükür ki acil bir işim yoktu. Open Subtitles نعم انه لا يحدث غالبا لحسن الحظ لم يكن لدي شيء عاجل
    Nükleer Regülatör Komisyonu'nun acil Durum Yönetim Programı altında geliştirdiğimiz bir aygıt. Open Subtitles إنها أداة قمنا بتطويرها تحت إشراف لجنة النظم النووية ونظام إدارة الطواريء
    Bomba imha ekibini ve acil servis ekibini oraya göndereceğiz. Open Subtitles سوف نقوم إذاً بإرسال فرقة مكافحة المفرقعات .وفريق التدخل الطارئ
    Sancak tarafındaki acil çıkış kapılarından girip ana kabini ele geçireceksiniz. Open Subtitles أضرب مخارج الطوارىء على الجناح الأيمن هنا، وقم بأخلاء المقصورة الرئيسية
    acil yayın sistemidir. acil bir bildiri için yayında kalın. Open Subtitles هذا بث الطوارئ ، ابقى قريباً في حال إعلان عام
    Görünüşe göre kendisini acil durum ışıklandırmasından aldığı elektrikle besliyor. Open Subtitles يبدو أنه يغذّي نفسه من الطاقة الكهربائيه من لمبة الطوارئ
    Yemekten sonra hastalandığını, acil servise gittiğini ve gıda zehirlenmesi olduğunu söyleyeceksin. Open Subtitles أصبت بوعكة بعد الغداء وذهبت إلى الطوارئ وتم تشخيصك على تسمم بالغذاء
    acil servisten gönderdiler, bir binanın tepesinden atlayarak intihara teşebbüs etmiş. Open Subtitles جاء هذا الرجل من غرفة الطوارئ حاول الانتحار بالقفز من مبنى
    Burada acil durum söz konusu, hemen bir yardım ekibi istiyorum. Open Subtitles أنا عندي الذي أبدو مثل الحالة الطبية الطارئة. طلب إي. إم.
    Tabi, onun için orada. acil durumlar ve sahte ajanslar için. Open Subtitles بالطبع ، لقد صُنع لهذا الحالات الطارئة و المتظاهرين بأنهم وكلاء
    Ordu çiplerinin acil tıbbi bilgiler için olduğunu söylemiştin, değil mi? Open Subtitles لقد قلت ان هذا الزرع يستخدم فقط للبيانات الطبية الطارئة, صحيح؟
    Japonya'dan acil bir düşmanca saldırı beklemiyoruz ancak bu bilginin de farkındasınız dolayısıyla gerekli tedbir kriterlerini harekete geçirebilirsiniz." Open Subtitles نحن لا نتوقع عمل عدائى ، عاجل من قِبل اليابان لكننا نؤثث هذه المعلومات لكى نأخذ الإجراءات الإحتياطية الملائمة
    Hay aksi ne yapsam? Evden acil bir çağrı var... Open Subtitles ماذا أفعل ، الأن لقد تلقيت نداء عاجل من المنزل..
    Tamam, ben acil durum pistinin kuzey tarafında... hangar 112'nin oradayım. Open Subtitles إلى المطار الان حسناً، أنا في الجانب الشمالي من مهبط الطواريء
    Ama işinde iyi olanlar acil olan için önemli olanı feda etmezler. Open Subtitles ‫أجل، إنه كذلك، لكن العظماء ‫لا يضحون أبداً بالهام من أجل الطارئ
    Bu ilaçları reçete ediyoruz, acil durumlar için depoluyoruz, TED نحن نصف العقاقير، ونُخزن العقاقير من أجل الطوارىء
    Ortak hat olduğunu biliyorum, ama acil bir durum var, polisi aramam gerekiyor. Open Subtitles نعم, انا اعرف انه خط الحزب, ولكنها حالة طارئة يجب ان اتصل بالشرطة
    Aynı zamanda bahsetmek istediğim acil bir durum da var. TED أنا أيضًا لدي أمر مستعجل أريد إخباركم عنه.
    HAB'da acil tıbbi araçlarımız var. Omurgadan acıyı yok edebiliriz. Open Subtitles عندنا معونه طبيه طارئه فى الهاب بامكاننا أن نغلق الجرح
    Özür dilemeliyim. acil çağrı aldım. Ülkemde bir karışıklık çıkmış. Open Subtitles لابد أن أعتذر , كانت مكالمة مستعجلة ثورة فى بلادى
    Tekrar bağlantı kurar kurmaz acil yakıt durumlarını göz önüne alarak inişleri hızlandıracağız. Open Subtitles حتى نعود قريبا الى وضعنا السابق سنحول هبوطكم الى قواعد طوارىء للتزود بالوقود
    Berlin'den acil bir telefon bekliyorum. Hemen dönerim. ..bu gece. Open Subtitles اٍننى منتظر مكالمة تليفونية عاجلة من برلين ، سأعود فورا
    Bir acil durum kontrolü. En çok göze çarpanların arasında olmalı. Open Subtitles حسنا ، إنه مفتاح للطوارئ وينبغي أن يكون من بين أبرزها
    Eğer acil bir durum olsa arayacağım ilk kişi olurdu. Open Subtitles واذا كان هناك اي طارىء سيكون اول شخص اتصل به
    acil durum kilitlerini havaya uçurmak için patlayıcıları da yanında götürecek. Open Subtitles سوف تحضر مفجرات كي تفجر أحزمة العزل من أجل تفجير طواريء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد