ويكيبيديا

    "biliyorum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعلم
        
    • أعرف
        
    • اعلم
        
    • اعرف
        
    • أَعْرفُ
        
    • وأعلم
        
    • عرفت
        
    • أدري
        
    • أدرك
        
    • علمت
        
    • أفهم
        
    • تعلم
        
    • أعرفها
        
    • أعرفك
        
    • تعلمين
        
    Ve bunun ne kadar gıcık olduğunu biliyorum, yani karma çalışıyor. TED وأنا أعلم كم ذلك مزعج، لذلك فإن العاقبة الأخلاقية تعمل حقا.
    biliyorum çoğunuz bu yeniliğin mesleklere olabilecek etkisi hakkında endişe duyuyorsunuz. TED وأنا أعلم أن الكثيرين منكم قلقين حول أثر الابتكار على وظائفهم.
    Bunun çok şey istemek olduğunu biliyorum ama bunu öneren ilk insan değilim. TED أعلم أن ذلك يتطلب الكثير، ولكنّي لست في الواقع أول شخص يقترح ذلك.
    Evet biliyorum,... ...insanlığın kendi dertleri, yoksulluk ve hatta... ...iklim değişikliği varlığına rağmen... ...neden bir kaç kedi hakkında... ...endişelendiğimiz merak edilebilir. TED و انا أعرف, في ضوء معاناة الإنسان و فقره, و حتى في تغير المناخ, قد يتسأل أحدنا, لماذا القلق عن قطط قليلة؟.
    Bugün başka konuşmacılar da göreceksiniz, şimdiden biliyorum, çarpıcı şeylerden bahsedecekler, ve, tabii ki, teknolojide asla böyle olmaz. TED أعرف أنكم ستشاهدون اليوم متحدثين آخرين، سيتحدثون عن أشياءَ تقصم الظهر؛ لكن مع التكنولوجيا، بالطبع، لا يحدث مثل هذا.
    Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu biliyorum ve gövdemi baştan aşağıya geçen bu yaranın bir depremin kalıntıları olduğunu. TED وأنا أعرف أن كل شيء متصل، والندب التي إمتد على طول الجذع من بلدي هي من علامات وقوع الزلزال.
    Ve biliyorum, aslında özgün halinden çok da farklı gözükmüyor. TED و انا اعلم انه لا يبدو مختلفا كثيرا من الاصل
    Sizden bir keçi taşımanızı istemeyeceğim, biliyorum ki hiç deveniz de yoktur. TED ولن اطلب منكم أن تحملوا ماعزاً لإانا اعرف أنكم لا تملكون جمالأ.
    biliyorum, çok aşikar, ama değişimin en güçlü sembolü olan Gandhi ile bitirmeliyim. TED أنا أعلم أنه واضح, لكن يجب أن أختم مع أقوى مثال للتغيير, غاندي.
    Ben nedir biliyorum ama tam olarak ne demektir onu bilmiyorum. TED وأنا أعلم ما هي ولكن لا أعرف ما تعنيه في الواقع.
    Ah, anne, biliyorum korkunç biri olduğumu düşünüyorsun, ama siyahlar içinde olmaya dayanamıyorum. Open Subtitles أعلم أنك ستظنين أني فظيعة يا أمي لكني لا أحتمل الظهور مرتدية السواد
    Ölü bir adamı şahit göstermenin oldukça kötü göründüğünü biliyorum, ama gerçek bu. Open Subtitles أعلم أنه من الصعب الاعتماد على شهادة رجل ميت ولكن هذه هي الحقيقة
    biliyorum. - biliyorum. - Kendini ne sanıyorsun, tanrı mı? Open Subtitles ـ أنا أعلم ذلك ـ هل أنتِ إله لتعلمى ذلك؟
    Bırakın kolumu. biliyorum, kötü niyetli değilsin, ama ayak altındasın. Open Subtitles أعلم أنّكِ لم تقصدي الأذى لكنّكِ تقفين في طريق الجميع
    Sadece ben değil, diğer gay insanların da kahve içtiğini biliyorum. TED لستُ أتناول القهوة فقط ، بل أعرف أيضاً مثليين آخرين يتناولونها.
    biliyorum ki bu hırslı genç adamlar doğru seçimi yapacak. TED أنا أعرف بأن هؤلاء الشباب المندفعين والطموحين سيختارون الخيار الصائب.
    Ben şimdiye kadar yaptığım en tehlikeli şeyi biliyorum çünkü NASA hesapladı. TED أنا أعرف ما أخطر شيء قُمتُ به لأن ناسا تقوم بعمل الحسابات.
    Bakın, sizin asıl yaşadığınız yeri bilmiyorum, ama dünyada öyle bir yer olduğunu biliyorum kendinizden daha çok seveceğiniz bir şey. TED انظروا، لا أعرف المكان الحقيقي الذي تعيشون فيه، لكنني أعرف أن هناك شيئا في هذا العالم تحبونه أكثر مما تحبون أنفسكم.
    biliyorum, herkes çocuklarının dünyaya gelmiş en şahane, en güzel çocuklar olduğunu düşünür. TED أعرف أن الجميع يظن أن أطفالهم هم الأكثر روعة، والأكثر جمالاً على الإطلاق.
    Bana bundan bahsettiğinde Kendi toplumunuzda yabancı biri olma hissini biliyorum. TED وبدأت بالتذكر أنني أعرف ذلك الشعور أن تكون دخيلا في مجتمعك.
    Bu konuda çok şey biliyorum, çünkü ben bir Kavgacı'yım. TED أنا اعلم الكثير عن هذا الأمر لأنني أنتمي لنفس الفئة.
    biliyorum finansman anlamında bir rekabet var ancak bilimsel boyutu ne? TED اعرف ان هناك منافسة من حيث التمويل ولكن ماذا عن العلم؟؟؟؟؟؟
    -Burdan çıkmalıyız. -Baba, biliyorum kızdın gemiye girmemeliydim, bir dakika verirsen Open Subtitles أبّي، أَعْرفُ بأنّني ما كَانَ يجبُ أَنْ أكُونَ في السفينةِ، لكن
    Çünkü biliyorum, sizin de bildiğinizi biliyorum, burası Toskana değil. TED لأنني أعلم، وأعلم أنكم جميع تعلمون، أن هذه ليست توسكاني.
    Şimdi problemimi biliyorum ve senin bu konudaki fikrini değiştirtmek bana bağlı. Open Subtitles الآن ، لقد عرفت مشكلتى و الأمر متروك لى لتغيير رأيك فى
    biliyorum bazen işleri karmakarışık eder ve büyük hatalar yapar. Open Subtitles أنا أدري أنها أحياناً تفسد الأمور و تقوم بالأخطاء الكبيرة
    Benim için iyi duygular beslemiyorsun biliyorum... ama kutsal bir amaç için savaşıyorum. Open Subtitles أنا أدرك بأنّك يجب أن تكون مجنون جدا عليّ لكنني أحارب للقضية النبيلة
    biliyorum ki günahlarından arınanlar yaşayacak, gören gözler bakacak ve beni görecek. Open Subtitles علمت أن وليي حي، الذي أراه أنا لنفسي، وعيناي تنظران وليس آخر
    Ben bunları biliyorum, ama o kendi yolunu gitmek istiyor. Open Subtitles أفهم الوضع .. لكنه يريد فقط أن يصنع أشياء لنفسه
    Bildiğini biliyorum. Babamla görüşmem lazım ve ne yapmamızı istediğini öğrenmem lazım. Open Subtitles اعلم انك تعلم بذلك ، علي أن اتصل بابي لأرى مايجب فعله
    Bunun usûle uygun olmadığını biliyorum ama tanıdığım biri Fabry hastalığından muzdarip. Open Subtitles أعرف أنّه ليس وضعا طبيعيا لكن فتاة أعرفها تعاني من داء فابري
    Etmem. Çünkü seni tanıyorum ve senin karakterini az çok biliyorum. Open Subtitles لا لم أفعل لاننى أعرفك و أعرف بعض الاشياء عن شخصيتك
    - Biliyor musun, bir görünüş, bir vahiy. - Hayır, ben tezahür biliyorum. Open Subtitles تعلمين ، عيد غطاس ، وحي لا ، أعلم ما هو عيد الغطاس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد