ويكيبيديا

    "dış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الخارجي
        
    • خارجية
        
    • الخارجية
        
    • خارجي
        
    • الخارجيه
        
    • الخارجيّ
        
    • الخارجيّة
        
    • خارجى
        
    • المظاهر
        
    • خارج الرحم
        
    • الأمامي
        
    • الأجنبية
        
    • الخارجيةِ
        
    • الخارجيين
        
    • خارجيا
        
    Hayvan Çiftliği ile dış dünya arasındaki ticaret oldukça canlanmıştı. Open Subtitles التجارة ما بين مزرعة الحيوانات والعالم الخارجي اصبحت منتعشة تماما
    Ve çağlar içinde, hastalıkları, deliliği, suçu ve tüm adaletsizlikleri ortadan kaldırdıklarında yine büyük bir iyilikseverlikle dış uzaya yönelmişler. Open Subtitles وعبر دهور طويلة حينما استطاعوا أن يتخلصوا من المرض والعته والجريمة وكل أشكال الظلم تطلعوا، بكل حب نحو الفضاء الخارجي
    Daha etkin bir Amerikan dış politikası için propaganda yapmıştı. Open Subtitles وقد شن حملة من أجل سياسة خارجية أمريكية أكثر حيوية
    Bir dış etken onların kaderlerine karışırsa 36 erdemli kişi var olamaz. Open Subtitles لن يكون هناك 36 صالحون لو أن قوة خارجية تدخلت في مصيرهم
    Bir süredir dış kaynaklı Afrika imajları eskimiş olabilir. Afrika evrilmeye devam ediyor, tıpkı Afrika filmlerinin yaptığı gibi. TED إذ أنه ورغم كون صورتها الخارجية غير معاصرة، فأفريقيا لا تزال في تطور، كما هو الحال بالنسبة للأفلام الأفريقية.
    Hey, doktor, içinde bir hıyarın olduğu bir dış iskeleti şoklarsam ne olur? Open Subtitles يا دكتور، ماذا يحدث لو قمت بصعق هيكل معدني خارجي داخله بشري وغد؟
    Görüyorsunuz, Albay O'Neill, gerçek şu ki, ben sadece dış uzayla ilgilenmiyorum... Open Subtitles ترى ذلك كولونيل أونيل الحقيقة هي أنا لست ففقط مهتما بالفضاء الخارجي
    Doğal enerjiyi kullanma ve dış dünyaya yansıtma gücü olmalı. Open Subtitles لابد انه له علاقة بالطاقة المسّخرة توجه إلى العالم الخارجي
    Güneş'teki şiddetli patlamaların çoğu burada, "korona" olarak bilinen cehennemvâri dış atmosferde gerçekleşir. Open Subtitles معظم النشاط الشمسي يحدث هنـا فى الغلاف الشمسي الخارجي الجهنمى المسمى بالهـالة الشمسيـة
    Bazen şirketleri yeniden düzenlerim, küçültmeye giderim, dış kaynak sağlarım. Open Subtitles أحيانا أقوم بإعادة تشكيل الشركة، تسريح العمالة، تفويض مهام خارجية
    Daha da önemlisi, erkekler başarıları için kendilerine pay biçerlerken, kadınlar dış faktörleri etken olarak görüyorlar. TED والأهم من ذلك، يعزي الرجال نجاحهم لأنفسهم، بينما تعزيه النساء الى عوامل خارجية.
    Bence dış politika meseleleriyle ilgilenen pozisyonlarda ciddi miktarda kadın olmalı. TED لذا اعتقد انه من الضروري وجود حضور نسائي في عدة مناصب خارجية سياسية
    Ve daha sonra, yerel ekonomi üzerinde, ekonomistlerin... ...dış etki dedikleri etki olacak. TED وأيضا سينجر عنها ما يطلق عليه خبراء الاقتصاد التأثيرات الخارجية على الاقتصاد المحلي.
    Gelecekte, hepimiz koşu gibi genel aktivitelerde dış iskelet giyiyor olacağız. TED في المستقبل سنرتدي كلنا الهياكل الخارجية في نشاطات إعتادية مثل الركض
    Birinci kanat, dış politika şahinleri; Amerika'yı küresel polis olarak görürler. TED هناك صقور السياسات الخارجية والذين يؤمنون أنا أميريكا هي الشرطي العالمي.
    Geri kalan herşey benim için dış kaynaklıdır. TED كل ما يبقى بعد ذلك هو خارجي بالنسبة لي.
    Ayrıca, biyolojik uzvu saran aynı prensipleri kullanarak dış iskelet yapılarını üretiyoruz. TED نقوم أيضاً ببناء هياكل خارجية بإستخدام نفس المبادىء وذلك بإحاطة بالعضو الحيوي بهيكل خارجي
    uygulaması gerekmiyor. Bu insan yürüyüşünü artıran tarihteki ilk dış iskelet. TED هذا هو أول هيكل خارجي في التاريخ يقوم بمحاكاة مشي الإنسان الطبيعي
    Sen dış kapıyla ilgileniver. İmkansız olanı ise bana bırak. Open Subtitles إستولوا علي البوابه الخارجيه و دعوا أمر البوابة المستحيلة لي
    dış duvarda tam bir daire şeklinde yanık izleri var. Open Subtitles توجدُ على الجدار الخارجيّ علاماتُ حريقٍ على شكل دائرةٍ كاملة
    Artık tek yapmamız gereken, dış aydınlatmalara giden elektriği kesmek. Open Subtitles كلّ ما علينا فعله الآن هو قطع كهرباء الأنوار الخارجيّة
    Turing ve Belousov'un bulmuş oldukları türden örüntülerin hiç bir dış etki olmaksızın kendi dinamikleriyle ortaya çıkmaları külliyen bir tabuydu. Open Subtitles الفكرة بأن الأنماط التى اكتشفهـا ألان و بوريس تظهر فى اتفاق تـام معـاً بدون أى مؤثر خارجى كانت أمرا شـاذاً للغـايةً
    Bunun sebebi ise önemli olan tek şeyin direkt dış görünüş olmaması. TED وسبب ذلك هو أن المظاهر المباشرة ليست هي المهمة لوحدها.
    Ben de dış gebelik olmasından korktum. Open Subtitles أنا كُنْتُ خائفَة ان بكون حمل خارج الرحم
    Evinin dış kapısını açtığı ve el sıkışmak için uzandığı o anı asla unutmayacağım. TED لن أنسى أبدًا المشهد حين فتح لي باب منزله الأمامي. ومد يده لمصافحتي.
    Nedeni, Dünya Bankası'nın üyelerinin -Almanya dahil- dış ülkelerde rüşvet vermenin normal olduğunu düşünmeleriydi. TED السبب كان أن أعضاء البنك الدولي يعتقدون أن الرشاوي الأجنبية شئ عادي بما فيهم ألمانيا.
    dış kolonilerdeki askeri kulüpler için demirbaş. Open Subtitles أي مادة قياسية للجيشِ نوادي في المستعمراتِ الخارجيةِ.
    İşleri Başarıyla Yapma Komitesi'nin tüm dış Parti üyeleri lütfen yerel tartışma ve iletişim merkezlerine devam etsinler... Open Subtitles على كل الاعضاء الخارجيين للحزب وبكل الطرق والأساليب ان يقصدوا مراكز التجمع الحزبيه للمناقشات التابعين لها
    Ama dış döllenme gerçekleştirdiklerinden dolayı üremek için suya dönmeleri gerekiyordu. Open Subtitles ، لكن لأن تخصيبها كان خارجيا كانت مضطرة للعودة للماء لتتكاثر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد