ويكيبيديا

    "dediği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • قاله
        
    • يقوله
        
    • قالته
        
    • تقوله
        
    • قال
        
    • يطلق
        
    • يدعوه
        
    • يَقُولُ
        
    • قالَ
        
    • ماقاله
        
    • يسميها
        
    • ماقالته
        
    • ماقال
        
    • تقولون
        
    • يقول
        
    Bu herkesi uçuracak o adamın ne dediği önemli değil. Open Subtitles وكذلك سيفعل بالجميع بغض النظر عن ما قاله ذلك الشاب
    Babam sana keş, uyuşturucu taciri dediği için özür dilerim. Open Subtitles أنا آسفة، لما قاله والدّي. بشأن كونك فاسق، وتاجر مخدرات.
    Kimin ne dediği umurumda değil, her genç kızın güzel bir yanı vardır. Open Subtitles لا أهتم بما يقوله أى أحد لكن هناك شئ جميل فى كل فتاة
    Hahamların ne dediği umrumda değil. Sen benim seçtiğim kişisin. Open Subtitles لا اهتم بأي شيء يقوله أي راب أنتِ المنشوده لي
    A, kadın öyle dediği için. Ve B, etkileyici olsun istedim. Open Subtitles أولاً، هذا ما قالته هي و ثانياً، أردت أن تكون مذهلة
    C.A.T. tarayıcısının ne dediği umrumda değil yarın çıkıyorum ben. Open Subtitles ،لا يهمني ما تقوله الأشعة السينيه سأغادر هذا المكان غداً
    Plato'nun dediği gibi, boyut için uzay neyse, değer için zaman odur. TED كما قال بلاتو، ما يمثله الفراغ بالنسبة للحجم، كذلك الوقت الى القيمة.
    Fakat şimdi çok garip hissediyorum, çünkü haftanın birinde dediği şeyi yaşıyorum. TED لكن الآن أحس إحساسا جد غريب، لأن أعيش ما قاله سن تسو أسبوعا واحدا.
    Şiddette %70 oranında bir azalma -- herkesin tamamen imkansız, yapamazsın dediği şey. TED انخفاض العنف 70 بالمئة وكل ما قاله الجميع كان مستحيلا ولم يكن بمقدورك فعل شيء
    Rico, o palyaçoların ne dediği umurumda değil. Open Subtitles إسمع ريكو, أنا لا أهتم بما قاله هؤلاء المهرجين
    Rockefeller' ın dediği gibi , ama the Supreme Court çiğnenemez. Open Subtitles ذلك الذي قاله روكيفيلير لكن المحكمة لا تبتلعها
    Hayır, yarın sabah 8'di ve o lanet şeyin ne dediği umrumda değil. Open Subtitles لقد كان غداً في الثامنه صباحاً وأنا لا اكترث لما يقوله هذا الشيء
    Doktorların ne dediği umurumda değil. Ben de oradaydım, onu gördüm. Open Subtitles أنا لا أهتم بما يقوله الأطباء أنا كنت هناك و رأيته
    taşımamanız gerektiğini anlatacağım. Bu da genç neslin ne dediği. TED وهذا ما يقوله الشباب من الأجيال الحديثة.
    Giderken dediği şeye inanamadım. Open Subtitles لا أكاد استطيع ان اصدق ما قالته فى اليوم الذى تركتنى فيه
    Hepinizin ortak karar dediği şey... sadece bayan ucube kontrolörün dediği şeyler değil mi? Open Subtitles ماذا هل أنتم موافقون على ما قالته السيدة المتحكمة
    O kötü cadının ne dediği umurumda değil, gitmiyorum. Ona iletin. Open Subtitles كما قلت, لا اهتمبما تقوله هذه الساحره, لن اذهب اخبرها بذلك
    Sence ben onun dediği gibi dünyanın en ketum piç kurusu muyum? Open Subtitles ستعتقد أنني أكثر لعين يبقي فمه مغلقاً بعد أن تسمع الذي تقوله
    Sorun değil. Eve git. Ailenin dediği gibi, git buradan. Open Subtitles لا عليكِ,إذهبى إلى منزلك و غادرى كما قال لكِ أهلك
    İngiltere'de bir zamanlar evim dediği yerde, aynı değişimin gerçekleştiğine şahit olmuştur. Open Subtitles في إنجلترا، رأى نفس التحول يحدث للريف الذي كان يطلق عليه الموطن
    Kasparov'un süreç dediği şey sürtüşmenin bir yan ürünü. TED ما يدعوه كاسبروف عملية هو نتيجة ثانوية للاحتكاك.
    - Bilirsin, çoğu insanın dediği gibi kim kimi sallıyor ki. - Oh, si... Open Subtitles ـ تَعْرفُ، يَقُولُ الناسَ أشياءِ لمن يَهتمّونَ ببعضهم ـ أحــقــاً
    Ve bir zamanlar büyükbabamın dediği gibi, hasat verimsiz değil ama seyrekti. Open Subtitles وكما قالَ جَدَّي مرّة، سنابل الحصاد متناثرَة، لكنها ملآنة
    Ama tek dediği daha fazla tanığın öldürülmemesini sağlamam gerektiği. Open Subtitles لكن كل ماقاله هو أن أحرِص على عدم قتل المزيد من الشهود
    Yüksek teknoloji, yüksek dokunma bazılarınızın dediği gibi. TED التكنلوجيا الرفيعة دقيقة اللمس اليس هذا ما يسميها بعضكم؟
    Evet, şey... kadın barmenin dediği konuda sen haklıydın. Open Subtitles نعم ، وأنت كنت محق بخصوص ماقالته الساقية في البار
    İnanılmaz! Arkadaşının dediği gibi babanın canı cehenneme. Open Subtitles أيها الفتيـة، مثل ماقال صديقـك، تبـاً لأبـــوك
    - Hiç değil, Lord Pearson, ...siz İngilizlerin dediği gibi, geç olsun güç olmasın. Oturun. Open Subtitles فمن الأفضل أن تأتي متأخراً على ألا تأتي أبداً كما تقولون أنتم الإنكليز , تفضل بالجلوس
    Eski bir Rus atasözünün dediği gibi: Bükemediğin eli öpeceksin. TED وكما يقول المثل الروسي، إذا لم تستطع هزيمتهم، فانضم إليهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد