ويكيبيديا

    "ki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أن
        
    • أنه
        
    • لم
        
    • ان
        
    • حتى
        
    • ذلك
        
    • الذي
        
    • قد
        
    • أنني
        
    • بأن
        
    • أنّ
        
    • أنك
        
    • كنت
        
    • و
        
    • أننا
        
    Ve bu çoçuklar biliyorlar ki zahmetsiz klima kontrolü geleceklerini bir parçası olamayacak. TED ويعلم أؤلئك الأطفال أن التحكم المؤلم في المناخ ربما ليس جزء من مستقبلهم.
    Ona şunu söylemek istedim ki size de bunu söylemek istiyorum, hastalıkların bizi hayallerimizden uzaklaştırmasına izin vermekten vaz geçmeliyiz. TED وارغب بأن اقول لها .. وأرغب بأن اقول لكم علينا أن لا نسمح للأمراض .. بأن تقوضنا عن تحقيق أحلامنا
    Bildiğimiz şey şu ki depresyon tedavi edilebilir ve intihar önlenebilir. TED لكن هناك شيء واحد نعرفه أنه يمكننا معالجة الاكتئاب وتجنب الانتحار.
    Bu temel hakikatle fark ettim ki bu farklılıklar utancımızın yolunu kesti. TED وبهذا الفعل البسيط، اكتشفت أن تلك الاختلافات، لم تعد تسبب لنا الخجل.
    Ardından anladım ki, bugün üzerinde çalıştığımız teknolojinin beş yıl içresinde, 10 yıl içerisinde nasıl görüneceğini derinlemesine düşünmeliydik. TED ادركت ذالك الحين ان علينا التفكير بعمق في التكنولوجيا التي نعمل بها اليوم في الخمس أو العشر سنين القادمة
    Ben de sizlere bu önemli anda en çok etkilendiğim kesişme ile ilgili konuşacağım, ki onlarda eğlence ve robotik. TED لذلك أود أن أحدثكم هذه الليلة حول تقاطع أجد جُل حماستي وشغفي منصب بهما هذه اللحظة ، وهما الترفيه والروبوتات.
    Biz onlara o kadar çok bilgi veriyoruz ki bizim hareketlerimizi izleyerek TED لأننا نعطيهم معلومات كثيرة، ويجب عليهم في أن يروا فعلا كيفية تنقلنا.
    aksi takdirde insanlar takılabilirlerdi, ki bu da tekrar bir izdiham demek. TED وإلا فمن الممكن أن يتعثر الناس، والذي بذاته سيسبب في حدوث التدافع.
    Bugün görüyoruz ki çok farkı kök hücre türleri var. TED اليوم ندرك أن هنالك كمية كبيرة من الخلايا الجذعية المختلفة.
    Şunu bilelim ki hayatımızın gerçek anlamda sürekliliğini sağlayan bizim hücrelerimizdir. TED دعونا نتذكر أن خلايانا تمكننا من الحياة بطريقة في غاية الواقعية.
    Şuna inanıyorum ki, eğer insanları bundan uzaklaştırırsanız, insanları aslında başarısızlığa doğru yönlendirirsiniz. TED وأعتقد أنه عند دفع الناس بعيدا عن ذلك، تدفعهم نحو المزيد من الفشل.
    Sadece merdivenlerimizle gittik ve fark ettik ki yeterince uzun değiller. TED وصلنا ومعنا سلالمنا فقط وادركنا انها لم تكن طويلة بما يكفي.
    Tabii ki yavru babun çok masumdu,... ...geri dönmedi ve koşmadı. TED وطبعاً .. ان القرد الصغير كان بريئاً جداً ولم يهرب حينها
    Peki, kafamda çok fazla gürültü ve karmaşa vardı, ta ki ben bunun dört ana faktörden dolayı olduğunu anlayana kadar. TED حسناً قد كان هناك الكثير من الضجيج والتعقيد في رأسي، حتى أدركت انه في الواقع ماكان يحدث بسبب اربعة اشياء اساسية
    Şu an derisi yüzülmüş... ...bu aslan pençesine bakıyoruz. Bana korkutucu bir şekilde... ...bir insan elini hatırlatıyor. İroniktir ki onların kaderi bizim ellerimizdedir. TED وطبعاً عندما ننظر الى كف اسد .. تم سلخه .. يذكرنا ذلك .. بكف الانسان .. وهذا مثير للسخرية .. لان مصيرهم بين أيدينا
    Yemek atıklarımı iç bir malzemeye dönüstürmek için bunların içine koydum. ki böylece saklayabiliyor ve sonra gübre haline getirilebiliyorum. TED أضع مخلفات الطعام في هذا المجفف، الذي يحول الطعام إلي مادة داخلية، أستطيع تخزينها ثم أحولها لسماد في وقت لاحق.
    Ama bu demek değil ki psikotik zorluklardan uzak durabildim. TED وهذا لا يعني أنني قد انتهيت من كل الصراعات النفسية.
    Sonradan fark etmişler ki en kötü tıbbi sorunlar solunumla alınan parçalardan kaynaklanmış. TED واكتشفوا مؤخرًا أنّ الكثير من أسوأ المشاكل الطبية جاءت من الجسيمات يتنفسها الناس.
    Eğer sosyal ağların üst lineer eğimi üzerinden konuşursak, birim başına daha fazla demektir, teori der ki; hayatın hızı artar. TED إذا كانت هذه هي الشبكات و تدرجها الخطي الفائق اكثر للفرد الواحد في هذه الحالة النظرية تقول أنك زدت تسارع الحياة
    Bu benim, açıkça görülüyor ki ben ilktim, 01 diyor. TED هذا تخصني، نعم لقد كنت أول المسجلين تحمل الرقم 1.
    Ve sonra düşündüm ki, Meksika ve kızlar için her şeyi yapabilirdim. TED و هكذا فكرت في المكسيك والفتيات الجميلات بامكاني ان افعل اي شيء
    Şükür ki biz makine değiliz ve biz bunu yapabiliyoruz. TED ولحسن الحظ ، أننا لسنا اّلات ، ونستطيع فعل ذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد