ويكيبيديا

    "kişi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الذي
        
    • التي
        
    • شخص
        
    • رجال
        
    • واحد
        
    • منهم
        
    • شخصان
        
    • من الناس
        
    • الذى
        
    • شخصا
        
    • شخصين
        
    • الذين
        
    • اشخاص
        
    • مَن
        
    • عددهم
        
    Tesla dünyayı aydınlatan kişi oldu, ancak bu sadece bir başlangıçtı. TED أصبح تيسلا الرجل الذي أنار العالم، لكن تلك كانت البداية فقط.
    Bu göçmen öğrenci ailesinde ilk defa ATM kullanan kişi. TED هذا الطالب المهاجر هو الأول في عائلته الذي استخدم الصرافة.
    Aynen amcamın tek kişi için tasarlanmış telefonu kullanış şekli gibi. TED إنها تماما الطريقة التي يستخدم بها عمي الهاتف المصمم لشخص واحد.
    Bu da kişi başı ortalama 200 tişörtün kendini çöpte bulması demek. TED وهذا يعادل 200 قميص تقريباً لكل شخص ينتهي بها الحال في القمامة.
    Onları gördüm. Okaliptüs ağaçlarının orada, bir arabada beş kişi var. Open Subtitles لقد رأيتهم ، سيارة بها خمسة رجال توقفت بجوار أشجار الأوكاليبتوس
    Benim bildiğim bir gerçek sıfır değere sahip olabilir eğer onunla gerçekten iyi bir şeyler yapabilecek kişi ben değilsem. TED ما أعرفه هو أن الشيء يصبح غير ذي قيمة إن لم أكن الشخص المناسب الذي يستطيع صنع شيء أفضل باستعماله.
    Burada Ulay'la tanıştım ve aslında âşık olduğum kişi oydu. TED وهكذا تقابلت مع أولاي، وكان الشخص الذي وقعت في حبه.
    Şimdi, sizce yanınızda oturan kişi ne kadar maaş alıyordur? TED الآن، كم تعتقدون أن الشخص الذي يجلسُ بجانبكم يتلقى راتبًا؟
    Yani bir şişe hap yutan kişi diğerlerinden önce gelir. TED لذا الشخص الذي ابتلع زجاجة حبوب سيكون قبل شخص آخر.
    Ne kadar ileriye gidebileceğinizi ve yapabileceklerinizin sınırını belirleyecek tek kişi sizsiniz. TED أنت الشخص الوحيد الذي تقرر إلى أي مدى تذهب وماهو مدى استطاعتك.
    O adam, definenin nerede gömülü olduğunu bilen tek kişi olmalı. Open Subtitles يبدو أن صديقك هو الشخص الوحيد الذي كان يعلم بمكان الكنز
    "Bu söz ettiğin kişi kız kardeşim de olabilirdi, şakalarını başka bir konuda yapsan veya başka bir şey hakkında konuşsan olur mu? TED تعلمون، يمكن أن تكون تلك أختي التي تتحدث عنها، وهل لك أن تمزح عن شيء آخر؟ أو هل يمكنك الحديث عن شيء آخر؟
    Evde hazırladığınız o pankartı takan tek kişi olmanıza gerek yok. TED ولستم مجبرين لتكونوا الوحيدون الذين يرتدون اللافتة التي صنعتموها في البيت.
    Görevimiz 12 yılda, 400 milyon kişi için konut protokolleri geliştirmek. TED مهمتنا أن نضع بروتوكولات للإسكان لـ ٤٠٠ مليون شخص في ١٢عاماً.
    Onları gördüm. Okaliptüs ağaçlarının orada, bir arabada beş kişi var. Open Subtitles لقد رأيتهم ، سيارة بها خمسة رجال توقفت بجوار أشجار الأوكاليبتوس
    Bu salonda 600 kişi varmış gibi görünebilir; ama aslında çok daha fazla kişi var burada çünkü her birimizin çok sayıda farklı kişiliği var. TED تبدو هذه الغرفة وكأنها تحوي 600 شخص ولكن في الحقيقة يوجد اكثر من هذا العدد لان كل واحد منا يملك عدة شخصيات في نفسه ..
    Telefonda konuşabildiğimiz birkaç kişi ilaçlara geri dönmemizi tavsiye etti. TED والقليلين منهم ممّن استطعنا الاتصال بهم نصحونا أن نرجع للدواء.
    İletişim kurmak isteyen iki kişi için tek yolun onları manipüle etmek isteyen üçüncü bir tarafın finanse edilmesi olan bir toplumda yaşayamayız. TED لا يمكننا الحصول على مجتمع يكون فيه إذا ما أراد شخصان التواصل، يكون فقط من خلال وعبر تمويل شخص ثالث يريد التلاعب بهم.
    Ve geçen yıl bir sürü fotoğraf çektim; çok az kişi bu fotoğraflarla ne yapacağımı biliyordu, ama bir sürü fotoğraf çektim. TED ولقد التقطت الكثير من الصور العام الماضي قليل من الناس من عرف ما كنت أنوي أن أفعله لكني التقطت الكثير من الصور.
    Dinamitlerin nerelere yerleştirileceğini tam olarak bilen tek kişi sensin. Open Subtitles انت الوحيد الذى يعلم بالضبط اين يجب ان يوضع الديناميت
    İki hafta içinde, katılmak isteyen kişi sayısı 150 olmuştu. TED خلال أسبوعين، كان لدي 150 شخصا راغبا في الانضمام لي.
    Yani Madam de Montpellier'nin yatağında iki kişi mi yatmıştı? Open Subtitles لكن هناك شخصين كانا يناما في سرير السيدة دي مونتبيللر؟
    Ben bilmiyorum. Korkarım, geleceğin ne getireceği hakkında konuşan birçok kişi de bilmiyor. TED أنا لا أعلم. وكذلك، في رأيي، الآخرين الذين يتكلمون عن المستقبل، لا يعلمون.
    Bunu başardı, ancak çok kötü 7 kişi yüzünden bunu kaybetti. Open Subtitles ونجح ، لكنه خسر كل شي بسبب سبعة اشخاص سيئين للغاية
    Başbakanla anlaşma yaparken, 1 milyonu ilk kabul eden kişi sendin. Open Subtitles كنتَ أول مَن يوافق على عرض رئيس الوزراء لمبلغ العشرة ملايين.
    Çocukların kaçırıldığı 45 kilometrelik alan içinde 439 kişi var. Open Subtitles عددهم 439 ضمن مسافة 30 ميلا من مكان اختطاف الصبية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد