ويكيبيديا

    "kuş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطيور
        
    • الطائر
        
    • طير
        
    • العصفور
        
    • عصفورين
        
    • الطير
        
    • عصفور
        
    • للطيور
        
    • طائراً
        
    • بيرد
        
    • عصافير
        
    • عصفورة
        
    • العصفورة
        
    • لطائر
        
    • طائرا
        
    Medullar doku, bir hayvan hamileyken, daha doğrusu bir kuş hamileyken oluşan bir kalsiyum birikimidir, buralada kalsiyum depolanır. TED ان الانسجة النخاعية .. تشكل من خلال الكالسيوم ان الكالسيوم يتشكل عادة اثناء مرحلة الحمل في الحيوانات او الطيور
    Tam bir uzmanlıkla tırmandım ve etrafta cıvıldayan kuş seslerinin tadını çıkardım. TED تسلقت بدقة متناهية واستمتعت بصوت الطيور التي كانت تحوم حول المنحدر الصخري.
    Böyle görünüyor. Üzerine bir kuş indiği zaman, bir ses dosyasını tetikliyor. TED كنت ابدو كهذا. وعندما يهبط الطائر عليها، فإنها تؤدي الى ملف صوت.
    kuş için kaygılanıyordum, uçar gider, bir şey olur diye. Open Subtitles كنت خائفاً على الطائر, بأن يهرب أو شىءً مثل هذا.
    Hayır. Ben uyumak istiyorum, fakat yatamıyorum çünkü penceremin dışında bir kuş var. Open Subtitles أنا أريد أن أنام و لكني لا استطيع لأن هناك طير خارج نافذتي
    Minik kuş hemen yuvaya dönmek mi istiyor? Open Subtitles أوه , العصفور الصغير حريص على العودة إلى عشه
    Birkaç yıl geçtikten sonra, kuş gribi ile ilgile dedikodular çıktı. TED ثم مرت عدة سنوات، وكانت هناك عدة شائعات حول أنفلونزا الطيور.
    Eğer etraftaki kuşlara bakarsanız ki körfezde birçok kuş türü var aynı şekilde yılın belli zamanlarında burada toplaşıp sonra gittiklerini görürsünüz. TED واذا نظرنا الى الطيور سنجد ان هناك الكثير من الطيور في الخليج التي تتجمع في اوقات معينة من العام ولكنها ترحل لاحقا
    İleriye doğru bir kuş yuvası ve geriye bir piruet. Open Subtitles الطيور تطير من العش ، ثم تقوم بالدوران وتعود إليه
    Çünkü dünyada bugün 8,650 farklı kuş türü var, bay Carter. Open Subtitles لان هناك فيما يقرب من 8.650 من الطيور علي وجه الارض
    Pekâlâ millet, kuş gözlemi kurallarımız hakkında bazı karışıklar olmuş. Open Subtitles يا رفاق، كان هناك بعض الارتباك بشأن قوانين متابعة الطيور
    Balinalar aşağıdaki balıklara doğru dalarken, kırıntıları kapmaktan endişelenen daha fazla kuş toplanır. Open Subtitles أثناء غوص الحيتان نحو الأسماك، تتجمع الطيور بأعداد كبيرة منتظرة أي بقايا تفيض.
    Birazcık iyi eski moda Hıristiyan inancı sizi kuş gibi uçuracaktır. Open Subtitles قوة ايمانك بالمسيح سيحملك للاعلى مثل الطائر سيحملك للاعلى مثل الطائر.
    Bir yanlış adımda mavi kuş, sen almasan bile arkadaşların puan alacak. Open Subtitles خطوة واحدة خاطئة أيّتها الطائر الأزرق وحتى إن لم تفهميني فسيفهمني أصدقائك
    Size bir şeyi açıklayayım. Bakın, biz buna kuş dersi deriz. Open Subtitles سأشرح الأمر أختاه بالنسبة لنا هذه الحصة تعني وقت الفراغ الطائر
    Geçen sene bu arazide 600,000 kuş vardı, 250'den fazla tür. TED حسناً , السنة السابقة هذه المنشأة إحتضنت 600000 طير مايقارب 250 نوعاً مختلفاً منها
    Bir kuş hastalanırsa eğer, senin kitabına bakabilirim. Open Subtitles وإذا طير اصابته علِة فسألقي نظرة إلى كتابك
    Başka bir deyişle, bir kuş bir balığı sevebilir ama nerede bir yuva kurabilirler? Open Subtitles بمعنى آخر، قد يحب العصفور سمكة لكن أين سيبنيان منزلا لهما؟
    Babanın kullandığı uçağı Başkan'ın üstüne düşürerek bir taşla iki kuş vuracaktılar. Open Subtitles إجبارُ والدكِ على تحطيم الطائرة فوق الرئيس، كان لإصابة عصفورين بحجرٍ واحد
    Onu kafeslemeye çalışmıştım, ...ama bu ihtiyar kuş, kafeslere dayanamıyor. Open Subtitles حاولت حبسه مسبقا ولكن هذا الطير لا يستطيع تحمل الحبس
    Eğer bir kuş camı gagalar veya ona çarparsa... ölen biri var demektir! Open Subtitles إذا ارتطم عصفور بنافذة إذا اصطدم بإحداهن هذا يعني أن موتاً قد وقع
    Hevesli bir kuş meraklısı olan Cristian Moullec kendi kaz sürüsünü oluşturmak üzere. Open Subtitles المتعطش للطيور كريستيان مولك على وشك ان يقوم بتربية سربه الخاص من الأوز.
    Bir balık ya da kuş. İz sürmeyi hatırlıyor musun? Open Subtitles موجة أو سمكة أو طائراً شيئاً ما ذا إحساسٍ دافئ
    T-bird'ün kuş beyinlileri orada takılır. Funboy, üst katında yaşıyor. Open Subtitles جميعهم لدى تى بيرد الذى يعيش بالطابق العلوى هناك
    Böcek, kemirgen, kuş, diğer kediler, varsa küçük köpekler, her şeyi. Open Subtitles سوف تقتل كل ما تستطيع رؤيته حشرات قوارض عصافير قطط اخرى
    Minik bir kuş, kolunu koparıp bana atmak istediğini söyledi. Open Subtitles أخبرتني عصفورة صغيرة أنك أردت إنتزاع زراعك و إلقائه عليٌ
    Anne kuş, yavrularını beslemek için döndüğünde ödül kazanacak olan fotoğrafı çekeceğiz. Open Subtitles عندما تعود العصفورة الأم لتطعم صغارها سنلتقط صورة جديرة بالفوز
    Yani bir kuş resmi gerçekten o hayvanı temsil ediyordu. TED لذلك صورة لطائر من شأنها حقا أن تمثل هذا الحيوان.
    Alevlerden fırlayan, büyük, geniş kanatlı bir kuş çizerim. TED راسما طائرا كبيرا و منفرد الأجنحة خارجا من اللهب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد