ويكيبيديا

    "olduğunu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أن
        
    • أنه
        
    • حدث
        
    • أنك
        
    • بأن
        
    • أنها
        
    • ان
        
    • كان
        
    • أنّ
        
    • انه
        
    • أنت
        
    • بأنك
        
    • انك
        
    • أنكِ
        
    • بأنها
        
    Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. TED إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك
    ve bunun tartışılmaz bir doğruluk, hep doğru olduğunu sanırdım. TED و المفترض أن ذلك كان سطح حقيقي , دائما حقيقي
    dediler. Beynini inceledik ve onda da CTE olduğunu öğrendik. TED وقمنا بدراسة الدماغ، وتبين أنه بالفعل لديه إرتجاج في المخ.
    Neyin yanlış gittiği konusunda hipotezleri olabilir ancak gerçekten neyin bu korkunç olaya sebep olduğunu bilmelerinin herhangi bir yolu yoktur. TED من الممكن أن يفترضوا ما الخطأ الذي حدث ولكن ليس لديهم فعلاً طريقة لمعرفة ما الذي أدى إلى تلك الأحداث المريعة.
    Maddi sıkıntın olduğunu söylediğinde, aslında bir anlamda ezik olduğunu ilan etmiş oluyorsun. TED عندما تقول أن لديك مشاكل مادية، فأنت حينئذ تعلن بشكل جلي أنك خاسر.
    Çıkıp da demokrasi kültürünün siyasi yapılanmada bugüne kadarki geldiğimiz en iyi nokta olduğunu söylemek radikallikle bir tutuluyor. TED للإلتفاف حول قول أنني أؤمن بأن ثقافة الديمقراطية هي أفضل ما وصلنا إليه كصورة للتنظيم السياسي فهذا مقترن بالتطرف.
    Ve Ticaret odasında, Kızılhaç'ın genel müdürü olduğunu iddia etti. TED وادعت أنها المدير العام لمنظمة الصليب الأحمر في الغرفة التجارية
    Şimdi eğer bunun muhteşem olduğunu düşünüyorsanız, bu benim favorilerimden. TED الآن ان كنتم تظنون هذا عجيب .. انظروا الى هذه
    Tabi pek çok çevreci büyümenin iyi olduğunu söylemez, çünkü, lügatımızda, asfalt aslında iki kelimeden oluşur: suç atmak. TED بعض خبراء البيئة الآن لا يقرّرون أن النمو جيد. لأن، في معجمنا، الأسفلت هو عبارة عن كلمتين: وضع اللوم.
    Öncelikle, markanın bir ses ürünün bir hatıra eşyası olduğunu iyi anladılar. TED أولا، فهموا جيدا أن العلامة التجارية هي صوت، وأن المنتج هو تذكار.
    Ve nasıl olduğunu biliyorsunuz, bunun için engelli olmanıza gerek yok. TED و كلكم تعرفون ذلك، ليس بالضرورة أن تكون معاقا لتعلم ذلك.
    Yasak meyveden dolayı... ...herşeyin günah olduğunu söylerler. Bu onların kültürlerinin... TED كما يُرجعون أن لهاة الحلق تجعل الكلام منخفضًا إلى الفاكهة المحرمة
    Yaşlı Adam: Bunun hayatınızın sıradan bir günü olduğunu mu düşünüyorsunuz? TED رجل مسن : تعتقد أنه مجرد يوم آخر في حياتك ؟
    Eğer ilaç kullanmadan yaşamayı başarabilirsem bir şekilde aslında zihinsel bir hastalığa sahip olmadığımı, hepsinin bir hata olduğunu kanıtlayabilirmişim gibi hissediyordum. TED شعرت بأنني لو استطعت أن أعيش دون العقاقير سأثبت بعد ذلك كله بأنني لم أكن مريضة عقلياً و أنه كان خطأ فادح
    Sonra o gün neler olduğunu mümkün olduğunca doğru şekilde iletmeye çalıştık. TED بعدها حاولنا نقل ما حدث ذلك اليوم بأكبر قدر ممكن من الدقة.
    Harika. Şimdi ne olduğunu anladın, hadi daha da ilginç bir şey deneyelim. TED ممتاز. والآن بما أنك قد فهمت الفكرة الرئيسية دعنا نجرب خدعة أكثر تشويقاً
    ve bunlar genellikle size en başında bunun çok seksi olduğunu söyleyen insanlar. TED و هؤلاء هم غالبا الأشخاص الذين سيخبروك، بأن الأمر مثير جدا في البداية.
    Tüm desenleri görebilmelerini sağlayan bir yetenekleri olduğunu gösteren bir modelimiz var. TED لذلك لدينا نموذج، يظهر أنها تخلق القدرة لهم لرؤية كل هذه الأنماط.
    Eğer şehvetle baktığınız kişinin gerçekte oğlunuzun ya da kızınızın, annenizin ya da babanızın kılık değiştirmiş halleri olduğunu keşfederseniz yine iş değişir. TED سوف تشعر بصورة مختلفة عندما تكتشف ان الشخص الذي تشعر بالرغبة تجاهه هو صورة معدلة عن ابنك او ابنتك او والدك او والدتك
    Peki, kafamda çok fazla gürültü ve karmaşa vardı, ta ki ben bunun dört ana faktörden dolayı olduğunu anlayana kadar. TED حسناً قد كان هناك الكثير من الضجيج والتعقيد في رأسي، حتى أدركت انه في الواقع ماكان يحدث بسبب اربعة اشياء اساسية
    DW: Yani insanlar örneğin şunu bulmuştur neden görme duyumuz olduğunu farketmeden görme duyusu üzerine çalışmak bir hatadır. TED د. و. : اكتشف الناس على سبيل المثال أنّ دراسة البصر في غياب ادراك لماذا لدينا بصر هو خطأ.
    Ne yazık ki hâlâ "ozo"nun ne demek olduğunu bilmiyorsunuz. TED للأسف الشديد, أنت لا تزال تجهل ما الذي يعنيه ذلك.
    şeklinde düşünüyorlar. Birisinin, bilincin açıklanabilir olduğunu düşünmesi cüretini göstermesi bile kabul edilemez. TED الوقاحة الشديدة من اعتقاد البعض بأنك تستطيع تفسيرالإدراك هو فقط أمر غير معقول
    Eğer sıtma eredikasyonu yapmak veya sıtmayı azaltmak istiyorsanız, yapılacak en efektif şeyin ne olduğunu bilemiyor olmamız sorunlardan birisi. TED و أحد المشاكل التي تواجهك لو تحاول إبادة الملاريا أو تقليلها هي انك لا تعرف ما هو أكثر الحلول فعالية.
    Onun o adam olduğunu biliyorsun ama onu teşhis etmedin. Open Subtitles وأنتِ تعرفين بأنّه نفس الرجل مع ذلك أنكِ لم تميّزيه
    Ve bu bir kez olduğunda sentetik kromozomlarla da aynı şeyi yapabilmek için gerçekten bir şansımız olduğunu düşündük. TED وعرفنا بأنها ما تم معرفة ذلك فإنه لدينا فرصة حقيقية أذا تمكنا من صنع كروموسومات صناعية لصناعة مورثات صناعية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد